Sosyal
Güvenlik Kurumu Başkanı
Fatih Acar,
''Türkiye'de her yıl, 500 milyon dolar yani yaklaşık 900 milyon lira değerinde hatalı ilaç kullanılıyor ve her yıl milyonlarca liralık ilacın çöpe atıldığı tahmin ediliyor'' dedi.
Acar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, sağlık hizmetlerine erişim ve sağlık teminat paketinin genişliği bakımından kıyaslandığında dünya ölçeğinde çok iyi konumda bulunmasına rağmen sosyal güvenlik şemsiyesi altındaki nüfusun geniş olduğunu belirterek, bu nedenle sağlık finansmanında etkili ve sürdürülebilir politikaların uygulanmasının gerekli olduğunu ifade etti.
Vatandaşların doğru ilaca, doğru
maliyetle ulaşmaları için çalıştıklarını dile getiren Acar, ilaca ayrılan bütçenin en doğru dağılımla, en rasyonel ve optimal şekilde kullanılmasını sağlamayı ve yersiz ilaç kullanılmasını önlemeyi hedeflediklerini söyledi.
Akılcı ilaç kullanımını
teşvik etmek ve yaygınlaştırmak istediklerini, çalışmaları bu yönde sürdürdüklerini anlatan Acar, akılcı olmayan ilaç kullanımının
tedavide başarısızlığa, tedavi süresinin uzamasına ve maliyetinin artmasına, ilaç harcamalarının gereksiz oranda artmasına, antibiyotikler gibi bazı ilaçlara karşı direnç gelişimine neden olduğunu vurguladı. Acar, şöyle devam etti:
''Türkiye'ye her yıl, 500 milyon dolar yani yaklaşık 900 milyon lira değerinde hatalı ilaç kullanılıyor ve her yıl milyonlarca liralık ilacın çöpe atıldığı tahmin ediliyor. Türkiye'de ilaç tüketimindeki artışın çok önemli bir kısmının gerçek ihtiyaçtan değil gereksiz yere evde bulunsun diye reçete ettirilen ilaçlardan kaynaklanıyor. Halkımız, reçete yazılmadığında veya reçetede çok ilaç görmediğinde iyileşeceğine inanmıyor ya da birkaç gün sonra ilacın etkisinin yetersiz olduğunu düşünüp tekrar başka doktora gidiyor. Oluşan bu hatalı kültür sonucunda evlerimiz adeta eczaneye çevriliyor.''
-''İlacın cepten harcanma oranı Avrupa'da yüzde 15, ülkemizde ise yüzde 9''-
Dünya
Sağlık Örgütü'nün akılcı ilaç kullanımını ''kişilerin klinik bulgularına ve bireysel özelliklerine göre uygun ilacı, uygun süre ve dozajda, en düşük fiyata ve kolayca sağlayabilmeleri'' olarak tanımladığına işaret eden Acar, Dünya sağlık Örgütü tahminlerine göre ilaçların yarısından fazlasının uygunsuz reçetelendiğini, satıldığını ya da dağıtıldığını,
hastaların ancak yarısının ilaçları doğru aldığını belirtti.
Türkiye'de
genç nüfusun daha fazla olduğu göz önünde bulundurulduğunda ilaç tüketiminin oldukça yüksek olduğunun dikkati çektiğini ifade eden Acar, ''Örneğin Avrupa'da 65 yaş üstü nüfus yüzde 20 civarında iken ülkemiz de bu oran yüzde 7'dir. İlacın cepten harcanma oranı Avrupa'da yüzde 15 civarında iken ülkemizde bu oran yüzde 9'dur'' dedi.
-''Hasta, hekime ilaç yazması konusunda baskı yapmamalı''-
Hastaların hekim önerisi olmadan ilaç kullanmaması gerektiğini ifade eden Acar, hastalara muayeneye giderken kullandıkları ilaçları yanlarında götürmelerini, hekim önerisi olmadan bitkisel ürünler gibi ilaç dışı ürünler kullanmamalarını, tedaviye katılımcı olmalarını ve hekime ilaç yazması konusunda baskı yapmamalarını önerdi.
İlaçların uygun koşullarda ve çocukların erişemeyeceği yerlerde saklaması gerektiğine dikkati çeken Acar, hekimin hastalığın yönetimi için tuz tüketimini azaltma, yürüyüş, egzersiz ve diyet gibi ilaç dışı önerilerine önem verilmemesini istedi.
Acar, ''
Hekimler de doğru teşhis koymalı ve doğru tedavi uygulamalı, güncel tanı ve tedavi kılavuzlarını esas almalı, doğru ilaçla, doğru dozla, doğru sürede, uygun maliyetle ve kolay tedavi uygulamalı, hastanın kullandığı diğer ilaçları, eşlik eden diğer hastalıkları ve alerjileri sorgulamalıdır'' diye konuştu.
-''Dünyada kalp ve damar hastalıkları ilaçları, Türkiye'de ise antibiyotikler birinci''-
SGK Başkanı Acar, gereksiz ve uygunsuz antibiyotik kullanımının toplumda ve hastanelerde büyük bir problem haline gelen antibiyotik direncine sebep olduğuna işaret ederek, Türkiye'de antibiyotiklerin hekim tavsiyesi dışında ağrı kesici, ateş düşürücü gibi kullanıldığını bildirdi.
Antibiyotiklerin nezle ve gripte etkisiz olduğunu belirten Acar, şunları kaydetti:
''İlaç harcamalarında miktar ve maliyet açısından bakıldığında, dünyada kalp ve damar hastalıkları ilaçları birinci sırada yer alırken, Türkiye'de antibiyotikler birinci sıradadır. Türkiye'de yıllık yaklaşık 1,5 milyar kutu ilaç tüketiliyor ve buna yaklaşık 15,9 milyar lira gibi bir harcama yapılıyor. Yapılan araştırmalara göre, hane başı 4,78 kutu gereksiz ilaç tüketimi var. Ülke genelinde ise 72 milyon kutu artık ilacın olduğunun tahmin ediliyor.''