AK Parti İstanbul Milletvekili Nimet Baş başkanlığındaki
TBMM Muhtıra ve Darbeleri
Araştırma Komisyonu'na bilgi veren
Sabih Kanadoğlu, 367 olayının kendisini tarafından icat edilmediğini, bunu ilk olarak ortaya atanın Necmettin Erbakan olduğunu iddia etti.
Erbakan'ın Turgut Özal'ın seçimi sırasında 300'ün üzerinde oy bulunamadığını ileri sürerek bu iddiayı ortaya attığını aktaran Kanadoğlu, "Haklıydı ama
itirazda bulunma imkanı yoktu. 1996'da İçtüzük değişikliğiyle itiraz imkanı geldi" dedi.
28
Şubat döneminde
Genelkurmay Başkanlığı'ndaki yargı mensuplarına verilen brifinge kendisinin de katıldığını belirten Kanadoğlu, "Bu yargıya
baskı değildir.
Brifing neden yapılmaktadır? İrticai hareketlerin ulaştığı noktayı anlatma arzusudur. O brifingde (şöyle hareket edin, olay budur...) Böyle ne bir baskı ne imada bulunulmuştur. Orada öyle bir imada bulunmak, telkin de bulunmak cesaretini kimse gösteremez" diye konuştu. Bugün de davet olsa ve o görevde bulunsa yine gideceğini vurgulayan Kanadoğlu, şunları söyledi:
"Çünkü beni baskı altına alacak bir olay değildir. Baskı iddiası varsa bu tamamen bühtandır. Brifingi keşke
Başbakanlık yapsaydı o zaman, yine giderdim. Diyorlarsa ki 'yargı mensupları asker gibi gittiler, talimatlarını aldılar ve çıktılar.' Bu aldatmacadır, kandırmacadır. Bunun altında başka bir şey aramanın anlamı yoktur.
Meslek hayatım boyuca da anayasaya aykırı eylemlerin yargılanmasını yapan biriyim. Her aldığınız bilgiyi talimat olarak nitelendirirseniz, yanlış yere varırsınız."
Kanadoğlu, "Bu
Meclis yeni anayasa yapamaz" yönündeki açıklamalarının anımsatılması üzerine, TBMM'nin ilk üç maddeyi de başka şekle sokarak bir anayasa yapma
yetkisinin olmadığını savundu.
Yapılması gerekenin;
halktan yeni anayasa için yetki almak ve kurucu Meclis eliyle oluşturulacak yeni anayasanın halk oylamasına götürmek olduğunu savunan Kanadoğlu, "Hukuk devletine uygun hareket ederek yeni bir anayasa yapmak hakkı vardır. 1982 anayasanın kabul edilebilir hiç bir taraf yok. Ben de hayır oyu kullananlardan biriyim. Ancak 1982
Anayasası'nda yargı bağımsızlığı yoktu, şimdi hiç yok" dedi.
"Keşke 28 Şubat, 27
Nisan olmasaydı" diyen Kanadoğlu, "Herkes sorumlu olmalıdır. Kabahat sadece darbeyi yapanlar değil ona sebebiyet verenlerdir. Komisyon bunu da araştırmalıdır" sözlerini sarfetti.
27 Nisan'ın
muhtıra olmadığını söyleyen Kanadoğlu, "Sorumluları aramak doğrudur ama bir ülkenin hele gelmiş olduğu noktada bazı olayları da unutmasında yarar var. Eğer bunlar bir
kan davası halinde devam ederse bunun daha büyük sıkıntılar yaratacağından endişe ederim. Unutmak bazen iyidir" dedi.