Uçakla bir yere giderken yakıtınız, kalktığınız havaalanına dönüşünüze yetmiyorsa dönüşü olmayan noktadasınız demektir. Artık geri dönemezsiniz.
TSK için bu
alarmın zilleri on yıllardır çalıyor.
Askerlik bir meslektir hem de ölüm kalım mesleği. Bir hafta önce domates toplayan çocuklar bir hafta sonra el bombalarıyla operasyona gitmez. 3 aylık eğitimle yıllardır dağlarda savaşan teröristle mücadele edilmez. Ederseniz sonuç bu olur. Operasyonlarınızda acemilikten şehitler verirsiniz (Son üç yıl 450 şehit). Kışlalarınızda ise beceriksizlikten
cephane patlar.
Bu ürperten sonuçların nedeni maalesef tek bir reformun yapılmadığı TSK.
Askerî vesayet 'şimdilik' aşılmış bir görüntü veriyor. Cuntacılar kuyruklarını 'şimdilik' kısmış sipere çekilmiş.
Ya şimdi reform yaparsınız ya da uygun atmosfer bekleyen cunta zihniyeti nefes aldığında sizi hatta bu reformları programlamayan sivil siyaseti bir kaşık suda boğar.
TSK,
akıl ve mantık dışı bir hacme, hantallığa ulaşmış durumda. Sadece birkaç rakam fikir vermeye yeter. Mesela 81 ilimizde görev yapan
emniyet müdürleri haricinde Ankara'da 200
emniyet müdürü masa başı görev yapsaydı nasıl karşılardınız? Çok saçma görünürdü. Böyle bir tuhaflık emniyette yok ama TSK'da var.
Toplam 365 general/amiral var. Bunların 200'ü Ankara'da masa başı/salon generalliği yapıyor. Neresinden baksanız ucube bir yapı. Çin ordusunda 15 bin askere bir general düşüyor. Bu hesapla bizde sadece 40 general olması lazım. Hadi Çin antidemokratik ve çağdaş olmayan bir
ülke. ABD'de 5-6 bin askere bir general düşüyor. Bu da 120 general yapıyor. 365
muvazzaf general, 8.500 kişilik dev bir albaylar ordusunu komuta ediyor.
Bu birkaç rakam, ordunun niçin tel tel döküldüğünü aslında yeterince anlatıyor. 20 yılda 2.200 asker kışlada
intihar etmiş. Niçin etmiş, neden etmiş, cevabı yok. Ya eğitim zayiatları? Ne sayısı belli ne de failleri?
PKK ile mücadelede şehit olan/aslında yem edilen binlerce acemi er?.. Açılan herhangi soruşturmada ceza alan bir
komutan duydunuz mu? Aksine örnekler var:
Kendi döşettiği mayınların üstünden askerî birliği sevk eden ve 6 askerin şehit olduğu olayın sorumluları ne oldu? Tuğgeneral Zeki Es'in
görev süresi 1 yıl uzatıldı.
Tümgeneral Gürbüz Kaya, MSB Harita Genel Komutan Vekilliği'ne atandı. Terfinin yegâne kriteri üstü mutlu etmekten ibaret gibi. Nöbet tutan erlere "Adi
Başbakan" dedirten Tümamiral Atilla Kezek, bu şurada
terfi ederek koramiral oldu.
Profesyonel orduya geçmek artık lafta kalmamalı. Eski
Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ'un "2007'de profesyonel orduya geçeceğiz" demesinin üstünden 5 yıl geçti.
Türkiye, artık geri dönülmez noktaya ulaştı. Her toplu şehit olayından sonra 'Bıçak kemiğe dayandı', 'Sözün bittiği yer', 'Kanları yerde kalmayacak' gibi hiçbir yaraya merhem olmayacak içi boş laflar kimseyi teskin etmiyor.
Eski Roma'da generallerin ve ordunun Rubicon nehrini geçmesi yasaktı. Ki geçerlerse yönetime müdahale ederler diye. O nedenle Roma'da Rubicon'u geçmek, 'geri dönüşü olmayan noktayı geçmek' ve sivil siyasete müdahale etme anlamına gelirmiş. Eski
Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, generallerin 'Rubicon' geçmesine izin vermedi, cuntacıları
tasfiye ederek tarihe şerefle kaydoldu.
Şimdi sıra tarihi bir görev yaparak statükoyu alt edip tümden profesyonel bir yapıya geçmek. Tabii bunu yapmak için 'İdare-i maslahatçılar esaslı inkılâp yapamaz' diyen
Mustafa Kemal gibi cesur olmak, risk almak gerekiyor.
Veysel Ayhan -
Zaman Gazetesi Genel Yayın Editörü