Terörün en çok etkilediği illerden biri olan Diyarbakır'ın Emniyet Müdürü
Mustafa Sağlam,
terör örgütü
PKK'nın kan donduran planını açıkladı.
Gelinen süreci "terör
bonzaileşti" sözleriyle değerlendiren Emniyet Müdürü Sağlam, PKK/KCK'nın her evden en az bir
Kürt kökenli vatandaşın ölmesini amaçladığını bu yolla Kürt kökenli vatandaşların devlete karşı örgütlenmeye çabalandığını söyledi.
Terör eylemlerinin odağında bulunan Diyarbakır'da 3 yıldır
Emniyet Müdürlüğü yapan Mustafa Sağlam, örgütün
bölge halkı üzerindeki "sinsi" planları konusunda çarpıcı değerlendirmeler yaptı.
PROPAGANDA AĞI VAR
Sağlam, Ali
Gaffar Okkan PMYO'nun çıkarttığı Diyarakademik dergisinde kaleme aldığı makalede, çuvaldızını bu kez devlete batırdı. Şeytanın bile aklına gelmeyecek olaylara
tanık olduklarını belirten Mustafa Sağlam, şunları söyledi:
"Terörü bir avuç çapulcu diyerek küçümsemek yanlış olur. Karşımızda rastgele hareket etmeyip, kendi aklıyla değil birçok
yabancı istihbarat servisinin aklıyla hareket eden dünyanın gelmiş geçmiş en büyük suç örgütlerinden biri var.
DERİN ÇETELER İNSANLARI ÖTEKİLEŞTİRMİŞ
Halen yargı süreci devam eden v
e devlet içerisinde çöreklenmiş şebekelerin devleti kullanarak yaptığı yanlış uygulamalar, bölge insanını kendi devletinden uzaklaştırmış. Bunun böyle olması için uğraş sarfetmişler ve başarmışlar. İnsanlar ötekileştirilmiş ve kafalarda ciddi ön yargılar oluşmuş. Oysa ki, buralarda yaşayanlar
Anadolu insanı ve özbeöz bizim insanımız; Kürdü, Zazası ve Alevisi hepsi bizim insanımız.
EN BÜYÜK SORUN CEHALET
Bu bölgenin en büyük problemi cehalet,
yoksulluk ve çarpık yapılaşmadır. İnsan düşman olacaksa bu üç ana unsura düşman olmalı ve bunları çözmeden buralardan çözüm beklemek hayalden öteye gidemez. Bu unsurların yeni suç ve terör örgütlerini ortaya çıkartması kaçınılmaz bir sorundur. Hırsızlık çok, uyuşturucu bir o kadar; terör deseniz zaten bu ortamlar beslenme kaynağı durumunda.
DEVLET KORKUSUNU KIRACAĞIZ
Kendi devletinden korkar hale getirdiğimiz vatandaşımızı normalleştirme adına birçok faaliyetlerimiz oldu.
Taziye ziyaretine gittik. 13 polis merkezimiz kendi bölgesinde günlük 3-5 taziye evine gidip
başsağlığı mesajımızı iletmekte. Son iki yılda 155'e yapılan ihbarlar yüzde 200 arttı. 155'i arayıp ihbarda bulunan vatandaşlarımıza geri dönüp teşekkür ediyoruz. Bağlar ilçesinde iki bayan, iki erkekten oluşan polislerimiz ellerinde bir
çiçek düğünlere gidiyor, gelin ve damada ömür boyu mutluluklar diliyor.
BİZE KAN DÖKTÜRMEK İSTİYORLAR
Örgütün amacı her evden en az bir Kürt kökenli vatandaşımızın ölmesi ve ya acı çekmesini sağlamak. Bu sayede vatandaşı devlete karşı kan davalı hale getirmeye çalışıyor. Bizi provoke edip öldürtmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Ama biz bu oyunlara gelmeyecek kadar insanımızı çok seviyoruz. Biz halkın örfüne ananesine saygılı davranıyoruz.
DESTURSUZ EVE GİRMİYORUZ
Destursuz eve girmiyoruz, girdiysek ayakkabımızı çıkartıyoruz. Operasyonel gerekçelerle evin kapısını kırmışsak daha sonra
tamir ettiriyoruz, yanlış eve girmişsek özür diliyoruz. Bütün bu yapılanlar, örgütün tabanının ayaklarının altından kaymasına vesile olan hareketler.Vatandaş örgütten de, devletten de korkar hale gelmiş. Devletten yalnızca kötü adamların korkmasını istiyoruz. Herkesi kucaklayacağız, hiç kimse kendini öteki gibi hissetmeyecek.
TERÖR BONZAİLEŞTİ
Bugün
terör örgütünü besleyen birçok derin yapılar, damarlar var. Yolsuzluklardan, uyuşturucu trafiğinden nemalanıyor. Son yıllarda yapılan ve tonlarca uyuşturucunun ele geçirildiği operasyonlar bunun bir göstergesi. Devletimizin attığı bu pozitif adımlar tüm bunların kesilmesine ve bir normalleşme sürecine doğru kaymamıza vesile olmaktadır. Bu süreci; 'terörü bonzaileştirmek' olarak tanımlamak mümkün. Bonzai
ağaçları, ana damarları alınıp, kökleri kesilerek, sadece kılcal kökleri ile bırakılıp, güdük bir şekilde kalması sağlanıyor ve normal boyda bir ağaç olmak yerine
masa üstü bir süs ağacı şekline getiriliyor.
PKK'YI SÜS AĞACI YAPACAĞIZ
İşte devletin ve bizim yaptığımız da bu terörün içerdeki ve dışarıdaki tüm ana beslenme damarlarını keserek bonzaileştirip, bir süs ağacı gibi kapının önüne koymak. Gerçi terörün süs ağacı olması değil, kökünden kesilip atılması gerekir. Ama gelecek nesillere geçmişteki hataları hatırlatacak bir kesit olarak da muhafaza etmek, milli hafızamızı ayakta tutmak adına gerekliliktir.
DAĞDAKİ TERÖRİSTTEN ÖNEMLİ İTİRAF
Geçenlerde 13-14 senesini kırsalda geçirmiş bir
terörist gelip teslim oldu. Görüşmemizde 'Bizim bıraktığımız devlet böyle değildi. Ben Türkiye'nin buralara geldiğini bilseydim kaç sene öncesi dağdan inerdim' dedi. Birçok devletin istihbarat kuruluşlarının da yardımlarıyla çok sağlam bir
propaganda ağı kurmuşlar. Kırsalda öyle bir propaganda varki, bu yüzden insanları dağda tutmaya çalışıyor ve şehirdekileri de bunlara inandırıyorlar. Terörün etkisini azalttığımız hatta sıfırladığımız zaman şehirdeki eşkiyanın da etkisini azalttığımızı, hatta ortadan tamamen kaldırdığımızı göreceğiz."