ALİ AKKUŞ - ZAMAN Güneydoğu'nun huzur ve sanayi şehrini hedef aldılar bu kez. Bugüne kadar teröre prim vermeyen Gaziantep, yaşanan acılara rağmen bu çirkin oyuna gelmeyecek. Çünkü, ortada göstere göstere oynanan bir oyun var. Saldırıyı, gazeteler baskıya girinceye kadar kimse üstlenmese de herkes olağan şüpheli olarak PKK'yı gördü. Çünkü PKK, Suriye rejiminin çok amaçlı cinayet örgütü halini aldı. CHP'li vekili kaçırma emrini veren Suriyeli Bahoz Erdal'ın dağdaki adamlarının, planlı bir şekilde BDP'li vekillerle yolüstü muhabbetleri ve ardından gelen Gaziantep'teki patlama; aynı senaryonun değişik bölümleri sanki. Halkın duygularına vurup aklını alma oyunu bu. İki hafta öncesine kadar, "Şemdinli'de ne oluyor?" diye soran BDP'liler, bölgede bilinçli bir karartma uygulandığını ve çok sayıda insanın hayatından endişe ettiklerini belirtiyorlardı. Başbakan Tayyip Erdoğan, bu süreçte 118 PKK'lının öldürüldüğü bilgisini verdi. Gazetelerde sayının 180'i bulduğu haberleri yer aldı. Örgüt sayı konusunda bir itirazda bulunmadı. Dağdan gelen her cesedi, şehirleri yakmak için kullanan PKK ve BDP, bu kadar kayba rağmen, geçmişe göre farklı bir tutum sergiledi. Önce vekil kaçırma, arkasından Şemdinli'de 'planlı buluşma' derken kimse üç hafta öncesinde ne olduğunu konuşmuyor bile. BDP'lilerin eli silahlı 5 PKK'lı ile planlı bir şekilde buluştukları konusunda şüphe kalmadı artık. Şemdinli'ye giden ekipte kimin olacağı önceden belirlenmiş. Yol kesme görüntüsü veren PKK'lıların akrabaları da varmış BDP heyetinde. 5 PKK'lıdan biri 'Serhildan' kod isimli Şemdinli bölgesindeki terör eylemlerini organize eden lider kadro arasında yer alıyormuş. Son operasyonda öldürülen 14-15 yaşlarındaki kız çocuklarını ölüme gönderen kişi bu adam. Bugüne kadar PKK'nın ölen terörist cesetleri üzerinde, nasıl propaganda yaptığını herkes biliyor. Özellikle BDP'li vekiller Adli Tıp morglarının önünde, ailelerden çocuklarının cesetlerini almak için nöbet tutuyordu. PKK ve BDP'nin Şemdinli'de hiç kayıp yokmuş gibi davranması dikkatlerden kaçmamalı. Örgüte sempati duyan Kürtler, çocuk yaştaki kızları bile bile ölüme gönderen PKK yönetimini Şemdinli hezimeti konusunda hiç sorgulamayacak mı? Dağda ölüm yaşı 14'lere inmiş bir örgütte liderlere neden bir şey olmuyor? *** GAZİANTEP HALKINI GALEYANA GETİRMEYE ÇALIŞTILAR Türkiye'deki huzuru bozmak isteyen bazı güçler ülkenin ve bölgenin en istikrarlı ve en hızla büyüyen ili Gaziantep'i hedef seçti. Şehrin işlek caddelerinden birinde yer alan Şehitkamil İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün önünde patlatılan tahrip gücü yüksek bomba bir anda kenti karıştırdı. Patlama sonrasında olay yeri adeta savaş alanına dönerken daha ambulanslar gelmeden nereden çıktığı belli olmayan grupların halkı galeyana getirmeye çalışması ise hayret ve tedirginlikle karşılandı. Patama alanında meydana gelen yangının sıcaklığı sönmeden yüzlerce insan kontrolsüz bir şekilde sloganlar atmaya başladı. Sık sık PKK aleyhine yükselen sesler hükümet yetkililerini de kapsayan geniş bir yelpazede saatlerce devam etti. Boş durmayan karanlık güçler, sosyal medyada şehirde ikinci ve üçüncü patlamaların ve yangınların olduğu haberlerini yaymaya çalıştı. Yine nereden geldiği ve nasıl toplandığı anlaşılamayan ama kesinlikle organize bir şekilde hareket eden diğer bir kalabalık grup, insanların yoğun dolaştığı caddelerde sloganlar atarak dolaşmaya başladı. Bir anda cereyan eden tüm bu hareketliliğe şehirdeki BDP binalarına yapılan saldırılar da eklenince provokatörlerin ne kadar sistemli çalıştıkları görüldü. Uludere, düşürülen uçağımız, Pınarbaşı saldırısı, Milletvekili Hüseyin Aygün'ün misafir edilmesi, BDP'nin Şemdinli buluşmasının akabinde Gaziantep'te yaşanan ve kanlı biten bu eylemin düşündüreceği çok şey var. Kesin bir bilgi olmamakla birlikte kaçak geçişlerin çok rahat bir şekilde yapıldığı kontrolsüz Suriye sınırımızdan bomba yüklü bir aracın Pınarbaşı'nda olduğu gibi Gaziantep'e geldiği de iddia ediliyor.