Batman Emniyet Müdür Yardımcısı Samih Teymur ile
Mardin Ömerli Emniyet Amiri Niyazi Ekici'nin yaptığı araştırmada,
PKK'nın dağ ömrü ortaya çıktı.
Kuzey Teksas Üniversitesi doktoralı Batman Emniyet Müdür Yardımcısı Dr. Samih Teymur ile Rutgers Üniversitesi doktoralı Mardin Ömerli Emniyet Amiri Dr. Niyazi Ekici, 2007–2011 arasında öldürülen 790 PKK-KCK'lıyı araştırdı.
Bugüne kadar PKK ile ilgili somut rakamlara dayanan ilk akademik araştırma özelliğini taşıyor. PKK'lılarla ilgili bilgiler,
örgütün internet, TV ve radyolarından elde edildi. Teymur ve Ekici, “Devletin resmi verileri değil, örgütün bizzat kendisinin ilan ettiği veriler. Ölen-öldürülen 790
teröristin dışında 1/3 oranında örgüt içi infazlar ve gizlenen ölümler de var. Aslında rakamlar daha yüksek” diyor.
Rapor, önümüzdeki günlerde yayımlanacak v
e devletin ilgili kurumlarına gönderilecek.
Araştırmaya göre, öldürülen 790 PKK/ KCK'lının örgüte
katılım yaşı ortalaması 19.5. En
genç üye 15, en yaşlısı 30 yaşında. 2011'de öldürülen 175 PKK'lının örgütte kaldığı süre, ortalama 6 yıl 8 ay. Örgütte en uzun süre kalan, 1965
doğumlu ve 1987'de Lübnan'dan katılan,
Ekim 2011'de Xakurke'da öldürülen Rüstem
Cudi kod adlı Rüstem Osman. Aynı tarihte ve yerde öldürülen Alişer Koçgiri kod adlı
Yücel Halis de örgüte 1988'de katılmış.
Katılımda ilk 5
bölge
- 2007:
Suriye (23),
Diyarbakır (22)
İstanbul (21),
İran (18), K.
Irak (13)
- 2008: Karma (61), K. Irak (13) İran (12), İstanbul (11), Diyarbakır (10)
- 2009: Karma (22), K. Irak (14) Suriye (13), Mardin (7), İran (6)
- 2010: Suriye (23), Van (17) Diyarbakır (16), K. Irak (14), İstanbul (7)
- 2011: Diyarbakır (25), İran (20) İstanbul (15), Suriye (15),
Hakkâri (15)
Örgütte kaç kişi kaç yıl kalıyor?
- 2007: 1–5 yıl: 62, 6–10 yıl: 100 11–15 yıl: 21
- 2008: 1–5 yıl: 41, 6–10 yıl: 80 11–15 yıl: 18
- 2009: 1–5 yıl: 40, 6–10 yıl: 32 11–15 yıl: 8
- 2010: 1–5 yıl: 50, 6–10 yıl: 46 11–15 yıl: 22
- 2011: 1–5 yıl: 50, 6–10 yıl: 45 11–15 yıl: 22
Devlet orantısız yatırım yapıyor
Ülkemizin son yıllarda terör sorununu bir sosyal sorun olarak görüp topyekûn bir mücadeleye girdiği, bölgede
ekonomik ve sosyal yatırımları bizce orantısız şekilde Doğu ve Güneydoğu'ya kaydırdığı gerçektir. Örgüte katılımın yüksek olduğu illerimizde devlet eliyle “Acıları unutma-unutturma ve bir daha yapmama sözü” vermesi ve sosyal, kültürel ve eğitsel faaliyetler yapması, bunu da başta güvenlik güçleri marifetiyle daha sonra da valilik, kaymakamlık,
Milli Eğitim ve STK'ları harekete geçirmesi gerektiği kanaati hâsıl olmaktadır. Bu faaliyetlerin yukarıda bahsettiğimiz isim altında yapılması, “
psikolojik harekât” adı altında yapılmaması gerektiği, kavramsal olarak bu terimin sıkıntılı olduğu kanaatimizdir.