Siirt Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada,
teröristin ifadesinde
televizyonlarda yapılan propagandalara kanarak örgüte katıldığını ve örgüt içerisinde dine karşı olumsuz bir tepki olduğunu söylediği belirtildi. İşlemleri tamamlanan
teröristin ailesine teslim edildiği ve bu kişinin ifadesinde örgütün
eleman sıkıntısı çektiğini söylediği belirtilen açıklamada, "05
Eylül 2012 tarihinde silahlı
eylem ve faaliyetlerde bulunmak amacı ile
PKK/KCK terör örgütünün dağ kadrosuna katılan bir kişinin ailesiyle gerekli koordine
Siirt Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince kurulmuş, gerekli bilgilendirme yapılarak teslim olması yönünde telkinlerde bulunulmuştur. Daha sonraki günlerde ise bahse konu kişinin ailesini arayarak pişman olduğunu ve teslim olmak istediğini belirtmesi üzerine, gerekli çalışmalar yapılarak, adı geçenin
Habur Sınır Kapısı'na gelerek adli makamlara ulaştırılması sağlanmıştır. Kişinin alınan beyanlarında; örgütün propagandasına kanarak kırsala katıldığını, fakat oraya gittikten sonra televizyonlarda gösterilen görüntülerin doğru olmadığını, zor şartlarda bir hayat yaşandığını, dostluk ve kardeşliğin olmadığını, dine karşı olumsuz bir tepkinin bulunduğunu,
ayrılmak istediğini belirtmesine karşı kabul edilmediğini, ısrar edince de ellerinin iplerle bağlandığını, daha sonra başka bir örgüt mensubunun yardımı ile kaçmayı başardığını, örgütün elaman sıkıntısı çektiğini, 11-12 yaşlarında çocukların kaçırılarak ya da kandırılarak dağlara götürüldüğünü, bu çocuklara kötü muamele yapıldığını belirtmiştir" denildi.
Açıklamada şahsın TCK etkin pişmanlığı içeren 221 maddesi gereğince
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ifadesinin alınmasının ardından ailesine teslim edildiği belirtildi. Ailesine teslim olan terörist, Siirt
Valisi
Ahmet Aydın'ı makamında ziyaret ederek bir süre görüştü.
Örgütten kaçan kişiyi dinlediğini belirten Vali Aydın, şöyle konuştu:
"Üç ay önce örgüte katılmış. Gerçekten çok pişman olduğunu ifade etti. İstanbul'da bir fırında çalışıyormuş. Maalesef fakir vatandaşların çocuklarını götürüyorlar. Gittikten sonra örgütün ne mal olduğunu, orada yaşantının çok kötü olduğunu ve işkence çektirdiklerini, ellerini bağladıklarını, ayrılmak isteklerinde bırakmadıklarını ama zorla kaçtığını ifade etti. Biz de çok sevindik, evladımızı bağrımıza bastık. İnşallah diğer çocuklara örnek olur. Böyle çeşitli vaatlerle kandırıyorlar, götürüyorlar. Arkasından da görüyorsunuz, pişman olup geri dönüyorlar. Çocuğumuz çok mutlu oldu. İnşallah diğer evlatlarımız da bir an evvel
döner. Öncelikle okuyan çocuklarımıza
ders olsun. Anlatılanla yaşadıkları çok farklı. Kendisi tek tek anlattı bize. (Ne diyorlardı, gittikten sonra ne şeyler gördük.) dedi. Bu noktada çok mutluyuz. Kendi dönen çocukları bağrımıza basıyoruz, yuvamıza alıyoruz."