Eski Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı ve AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa'da giderek artan bir ırkçılık olduğunu belirterek, ''Demokrasinin önündeki en büyük tehlike de budur'' dedi. Çavuşoğlu, Akdeniz Üniversitesi Alanya İşletme Fakültesi'nin düzenlediği Gençlik Şöleni etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen söyleşiye katıldı. Konuşmasına Avrupa'daki ekonomik krizi hatırlatarak başlayan Çavuşoğlu, Avrupa'da ekonomik krizin insanları çok etkilediğini, bazı kişilerin maaşlarını alamadığını ve yaşamlarının değiştiğini söyledi. Ekonomik krizin geçici olduğuna inandığını ve kendisini asıl korkutan gelişmenin Avrupa'daki ırkçılık akımları olduğunu anlatan Çavuşoğlu, ''Avrupa'da giderek artan ciddi bir ırkçılık var ve demokrasinin önündeki en büyük tehlike de budur. Bu ırkçılığın farklı bir boyutunu biz 2. Dünya Savaşı'ndan önce de 1. Dünya Savaşı'ndan önce de gördük. Neonazi'nin başladığı zaman Avrupa'da insanlar 'nasıl olsa bir şey olmaz' diyerek duyarsız kalmıştı. Daha sonra o felaketleri yaşamayanlar da şimdi kitaplardan okuyor'' dedi. Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği gibi örgütlerin kuruluş amacının bu tür hareketleri önlemek olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, şöyle konuştu: ''Bugünün Avrupası'na baktığımız zaman aynı tehdidin giderek yayılmaya başladığını görüyoruz. Yakın bir zamanda Yunanistan'da seçim oldu. Seçimin galibine bakıyorsunuz Neonazici bir parti. En ırkçı parti. Sadece Türk düşmanı değil, her türlü düşmanlık var. Bu ciddi bir tehlike. Sakrozy kaybetse de Avrupa genelinde ırkçı partilerin giderek yayıldığını, ya da gücünün arttığını görüyoruz. Bu da bizi endişelendiriyor ve bunun için mücadele etmek gerekiyor.'' Avrupa'da ciddi bir islamafobi olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, yasalar ve kanunların bu durumu değiştiremediğini, bu nedenle en önemli olayın zihinsel değişimi sağlayabilmek olduğunu kaydetti. Irkçılıkla mücadele etmek için sadece siyasetçilerin çabasının yetmeyeceğini vurgulayan Çavuşoğlu, üniversitelere, sivil toplum örgütlerine ve özellikle din adamlarına büyük görevler düştüğünü belirtti. ''Çünkü tüm dinler ırkçılığı, ayrılıkçılığı yasaklar'' diyen Çavuşoğlu, bu nedenle din adamlarının desteğini almak için önemli çalışmalar yapıldığını dile getirdi. AKPM'ye üye olduktan 7 yıl sonra başkan seçildiğini vurgulayan Çavuşoğlu, bazı çevrelerin kendisini başkan yapmamak için aleyhinde kampanyalar başlattığını, özel hayatının didik didik edildiğini ve iftiralar atılmaya çalışıldığını dile getirerek, 7 yıl boyunca Konsey içerisinde oluşturduğu arkadaşlıklar sayesinde bunların hiç birinin tutmadığını ve başkan seçildiğini söyledi. -''BDP olmasa bu haklar çok daha fazla verilir''- Siyasal bilgiler fakültesini bitirdikten sonra Amerika'ya gidip master yaptığını anlatan Çavuşoğlu, ''Herkes benim kaymakam falan olacağımı sanıyordu. Ama benim amacımda hep aktif siyasete girmek vardı. Onun için de milletvekili olmak gerekiyordu. Amerika'da masterimi tamamlar tamamlamaz ülkeme döndüm. Sonuçta bana böyle bir partinin kurucu üyesi ve milletvekili olmak nasip oldu'' diye konuştu. Türkiye'nin AB'ye girmesi konusuna da değinen Çavuşoğlu, AB sürecinde bazı tıkanmışlıklar olduğunu dile getirerek, bunun Türkiye'den değil AB'den kaynaklandığını söyledi. Daha sonra öğrencilerin sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, bir öğrencinin Türkiye'de de ırkçılık olduğu iddiasında bulunarak, Kürtler'e daha fazla hak verilmesi gerekip gerekmediğini ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Türkiye'ye yönelik tutumu konusundaki fikrini sordu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Kürtler'e en fazla hakkın kendi dönemlerinde verildiğini belirten Çavuşoğlu, terör örgütü PKK ve BDP'yi eleştirdi. Çavuşoğlu, şunları kaydetti: ''Türkiye'de daha önce terör diye bir sorun yoktu. PKK terör örgütünün hangi amaçla kimler tarafından kurulduğu ve hangi aşamaya geldiği hepsi ortaya çıktı. Türkiye'de terör olmasa, Türk-Kürt tartışması da olmaz. Türkiye Cumhuriyeti'nin hiç bir döneminde, bu dönemde olduğu kadar Kürt kardeşlerimizin hakları verilmemiştir. Yeter mi? Hayır yetmiyor. Daha fazla verilmesi gerekiyor. Bugün PKK engel olmasa ve PKK'nın Meclis'teki uzantısı BDP engel olmasa, (uzantısı diyorum, çok açık söylüyorum, inkar da edemiyorlar), BDP olmasa bu haklar çok daha fazla verilir. Bunu mazeret olsun diye söylemiyorum. Bunu bir tespit olarak söylüyorum. Dolayısıyla Türkiye'de Kürt sorunu olduğunu da ilk defa biz kabul ettik. Halk nezdinde Türk-Kürt ayrımı yokken bunun derinleşmesinin sebebi de PKK'dır, şehitler verilmesidir. Bu durumda kendi evinin içini nasıl temizleyeceksin. Önce terörden temizleyeceksin. Terörden temizleyeceksin ki temiz olacak. Bugün 24 saat yayın yapan Kürtçe bir televizyon olması, Kürt kardeşlerimin de hayal edemeyeceği bir gelişmeydi. Bunu şimdi engellemeye çalışan kim. Yine PKK, yine BDP. Dil diyor. Şimdi üniversitelerde seçmeli ders olmaya başladı, üniversitelerde baskı kurmaya başladılar.'' Söyleşinin ardından öğrenciler, Çavuşoğlu'na çiçek verdi.