Emekli Askeri
Hakim Faik Tarımcıoğlu, Savcılığın açıklamasını
"Ne şiş yansın, ne kebap" olarak değerlendirerek
"Başsavcılığın 'zehir var ama zehirlenme yok' açıklaması kendi kanaati değil, kamuoyu baskısından ötürü raporun muhtevasını açıkladı. Raporun bu şekilde tecelli etmesi neticeyi değiştirmez. Yani ciddi manada bir soruşturma yapılacaksa ve üstü kapatılmayacaksa ki, diğer emare ve şüphelerin izahı bunu %100 kıracak şekilde görünüyor.. Eğer o tetkik düzgün ve adil bir şekilde yapılmışsa ona diyecek yoktur. Ama ona rağmen 'Özal zehirlenmedi' sözüne haklılık kazandırmaz." diye konuştu. Tarımcıoğlu konunun üstünün kapatılmasının ihtimal dahilinde olduğunu söyleyerek daha evvel de üstü kapatılan birçok olayın yaşandığına dikkat çekti..
Eski
Sağlık Bakanı
Halil Şıvgın ise; Başsavcılıktan yapılan açıklamanın kafaları karıştırdığını söyleyerek,
"Umuyorum ki, bilimadamlarımız bir hata, bir ihmal yapmamışlardır. Ama sır perdesi ortadan kalkmadı. Özal'ın ölümünde ihmaller var. Öldüğü sırada ambulans yok, en uzak hastaneye götürülüyor. Savcıların bu ihmallere bakması gerekiyordu. Ben sayın savcının kapsamlı bir araştırma yaparak kapsamlı bir sonuca varacağımızı umuyorum. Özal'ın ölümünün aydınlatılmasını isteyenler olduğu gibi, aydınlatılmasını istemeyenler de var. Bunu aydınlatmamak Türkiye'yi karanlığa götürür. Türkiye buna layık değil" şeklinde konuştu.
"Hangi seviyedeki zehir kişiyi öldürür' bunun açığa kavuşması gerektiğini belirten Eski
Başbakan Yardımcısı
Ekrem Pakdemirli de, kafalardaki karışıklığın giderilmesi gerektiğinin altını çizdi.