Sapanca Cumhuriyet Savcılığı, 1993-1996 yılları arasında işlenen cinayetler nedeniyle 'Ölüm üçgeni' olarak bilinen Sapanca-Hendek-Düzce bölgelerinde işlenen 12 faili meçhul dosyasını tozlu raflardan indirdi. Olay yerinde elde edilen parmak izleri, ehliyet ve pasaport işlemlerinde başvuru sahiplerinden alınan parmak izi örnekleriyle karşılaştırılarak infaz timi tespit edilecek. Sapanca Cumhuriyet Savcılığı, 'Ölüm üçgeni' olarak bilinen Sapanca-Hendek- Düzce bölgelerinde 1993 - 1996 yılllarında işlenen faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için düğmeye bastı. O dönem işlenen cinayetlerle ilgili olay yerinde elde edilen parmak izleri, ehliyet, pasaport, silah ruhsatı işlemlerinde başvuru sahiplerinden alınan parmak izi örnekleriyle karşılaştırılacak. Özellikle 12 faili meçhul cinayetin aydınlatılmasının hedeflendiği sistem kapsamında, Emniyetin yanı sıra Jandarma Genel Komutanlığı'na bağlı parmak izi veri sisteminde de inceleme yapacak. HSYK'NIN GENELGESİ HAREKETE GEÇİRDİ Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun bir süre önce 'Soruşturma Usul ve Esasları' ile ilgili genelgesi ile, işlenen suçlarda olay yerinde elde edilen parmak izlerinin, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne (EGM) bağlı AFİS sistemi dışında Jandarma Genel Komutanlığı'na bağlı OPTES Parmak izi veri sisteminde de incelenmesi yönünde görüş bildirildi. FAİLİ MEÇHULLER YENİDEN HSYK tarafından hazırlanan genelge üzerine, Sapanca Cumhuriyet Savcılığı, 1994'te şoförü Recep Kuzucu ile birlikte Sapanca'da TEM yolu kenarında cesetleri bulunan Diyarbakırlı işadamı Behçet Cantürk başta olmak üzere, Savaş Buldan, Hacı Karay, Adnan Yıldırım, Medet Serhat, Fevzi Aslan cinayetleri ve Sapanca bölgesinde geçmiş yıllarda işlenen ve bugüne kadar faili meçhul olarak kalan çeşitli suçlarla ilgili yaklaşık bin 100 dosyayı tekrar incelemeye aldı. PARMAK İZLERİ BAZ ALINACAK Bölgede işlenen ve bugüne kadar faili meçhul olarak kaldığı belirlenen 12 cinayet dosyasının da bulunduğu incelemede, olay yerlerinde bulunan deliller Jandarma Genel Komutanlığı'na bağlı OPTES Parmak izi veri sisteminde incelenerek suçlulara ulaşılmaya çalışılacak. Olay yerlerinde bulunan parmak izlerinin, ehliyet, pasaport, silah ruhsatı işlemlerinde başvuru sahiplerinden alınan ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün AFİS sistemleri ile karşılaştırılacağı belirtilirken, söz konusu teknik araştırma kapsamında geçmiş yıllarda işlenen suçlarda olay yerinde parmak izleri bırakmasına rağmen bulunamayanların bu parmak izlerinin pasaport ehliyet silah ruhsatları için verdikleri parmak izlerinin karşılaştırılması ile birçok faili meçhul olayın fail olayın aydınlatılması amaçlanıyor. ÖLÜM ÜÇGENİ Düzce-Sapanca-Hendek bölgeleri, 1990'lı yıllarda çok sayıda faili meçhul cinayetin işlendiği yer olarak bilinirken, kamuoyunda "ölüm üçgeni" olarak da adlandırılıyor. Daha önce eski polis Ayhan Çarkın bazı faili meçhul cinayetlere kurban giden bazı işadamlarının gömüldüğü yerleri göstermesi mahkemeden karar çıkmış ve Eski Özel Harekâtçı Ayhan Çarkın'a 1995'ten beri haber alınamayan MİT'çi Tarık Ümit'in gömüldüğü, 1994'te cesedi bulunan işadamı Behçet Cantürk'ün de öldürüldüğü yerlerde yer gösterme yaptırılmıştı. İşadamı Behçet Cantürk ve şoförü Recep Kuzu'nun cesedi 15 Ocak 1994'te Sapanca yakınlarında bulunmuştu. Cantürk isminin öldürülecek 67 Kürt işadamı listesinin ilk sırasında yer aldığına ilişkin haberler yayılırken Cantürk'ün Silah kaçakçılığı ve uyuşturucu işlerine de bulaştığı iddia edilmişti. Cantürk cinayeti dosyası Ocak 1994'ten beri Sapanca Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülüyor. AFİS VE OPTES DESTEĞİ Entegre Otomatik Parmak İzi Tanımlama Sistemi olarak bilinen AFİS sistemleri, polis karakollarına ve CIA gibi Amerika Birleşik Devletleri federal kurumlar ve FBI tarafından kullanılan bir sistem olarak biliniyor. OPTES ise, yönetmelik ve yönergelere göre alınmış on parmak ve avuç izleri ile olay yerinden elde edilen ve deliller üzerinden görünür hale getirilen parmak ve avuç izlerinin dijital ortamda sınıflandırılması olarak biliniyor. HSYK genelgesi neler getiriyor Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından yayımlanan genelgede, faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması ve faillerinin bulunup yakalanması için kolluk kuvvetleriyle çalışmaların aralıksız sürdürülerek gerekli koordinasyonun sağlanması gerektiği dile getiriliyor. Genelgede, yeterli delilin bulunup bulunmamasına bakılmaksızın, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmeyerek, suçun ya da faillerinin tespiti ve bulunması için zamanaşımına kadar aranmalarının sürdürülmesi de isteniyor. DEFİN YERİ KROKİSİ Sahibi bulunamayan cesetlerin, otopsi yapıldıktan sonra hemen defnedilmememesini öngören genelgede, on beş günlük bekleme süresince, Adli Tıp Kurumu teşkilatı olmayan yerlerde mahalli imkânlar çerçevesinde muhafaza edilerek, çekilen fotoğrafı ve belirlenen eşkâli ile mevcut diğer bilgilerin, basın yoluyla kamuoyuna duyurulması suretiyle ölü sahiplerinin aranması, sahibi bulunamayan cesetlerin, arandığında kolayca bulunacak mezarlara defnedilmesi için belediyelere teslim edilmesi ile defin yeri krokisinin soruşturma dosyasına konulması da isteniyor.Yenişafak