KCK'ya yönelik yürütülen
soruşturma kapsamında şüphelilerin çoğunun
avukat olduğu ikinci
iddianame,
teröristbaşı
Öcalan ile
terör örgütü arasındaki talimat trafiğinin şifreli yazışmalarla gerçekleştiğini ortaya koydu.
Terör örgütü
PKK'nın üst yapılanması KCK'ya yönelik
İstanbul'da açılan davanın ikinci iddianamesi,
teröristbaşı Öcalan'la görüşen avukatların çalışma sistemini deşifre etti. Öcalan'ın talimatlarının özel şifrelerle
Kandil'e iletildiği ortaya çıktı.
Öcalan'ın avukatları ile görüşmesi sonrasında örgüte şifreli notlarla talimat gönderdiği tespit edildi. Şüphelilerden ele geçirilen bir not defterinin sayfalarının el yazısıyla 1-1a-2- 2a-3 diye numaralandırılması dikkat çekti. Her harfin karşılığında iki kelime bulunduğu ve kelimelerin 2. harfinin baz alınarak karşılarına notlar düşüldüğü görüldü. Yapılan inceleme bu bilgilerin şifreli şekilde oluşturulan
mesaj veya görüşme içeriği olduğunu ortaya çıkardı.
Örneğin: “eBedi yAşam iNan yArim uMut yArim aLmak öZlem gEce eManet rEnk oGün gÖnül iNan aDalet gEce aRtık” şeklindeki kelimelerin ikinci harflerinden “Bana Malzeme Gönder” yazısının yazılabildiği tespit edildi.
Sanıklardan
Dilan Sonsuz'un,
İstanbul Emniyeti binasına
eylem hazırlığı içerisindeyken yakalandığı sırada üzerinden ele geçirilen örgütsel dokümanın da şifreli olduğu tespit edildi. Bu dokümanın yakalanma durumunda eylemin deşifre olmaması amacıyla şifrelendiği anlaşıldı. Sonsuz'un eylemi, Öcalan'ın avukatlarıyla yaptığı görüşmeler sırasında verdiği, “Orta şiddette savaşın gereği olarak eylemsellikleri şehir merkezlerine yayma” şeklindeki talimatlar doğrultusunda planladığı belirlendi. Sonsuz'un metropollerde bombalı eylem yapmak amacı ile eğitilen ve kırsaldan gönderilen PKK/KCK üyesi olduğu ifade edildi.
TUĞLUK TALİMATI YERİNE GETİRDİ
İddianamede, Van
Bağımsız Milletvekili ve
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkan Yardımcısı
Aysel Tuğluk hakkında ise ayrı bir soruşturma yapıldığı belirtildi. Avukatların Öcalan ile 18
Şubat 2011'de görüşme notlarında verdiği talimatları Tuğluk'un yerine getirdiği öne sürüldü. 18 Şubat'ta Öcalan'ın notunda şu ifadeler yer aldı:
Öcalan: Ben
mektup yazdığımı belirtmiştim. Ulaştı mı? Aysel'e gitmesini söylemiştim, Talabani'yle görüşüp arabulucu olmasını belirtmesini söylemiştim.
Aysel ile Ahmet gitti mi? Niye bu kadar gecikti, derhal gitmesi gerekiyordu. Ben ona takip et demiştim. Ne zaman gidecekler? Çok geç oldu. Burada 10 gün kaldı. Ben bu kadar kısa sürede ne yapacağım? Geç oldu ama haftaya bu
cevap mutlaka gelsin. Aysel takip etsin”
Öcalan'ın kendisinin yazdığı ve KCK'nın sözde Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan'a gönderdiği mektubun yerine ulaşıp ulaşmadığını avukatlara sorduğu belirlendi.
Bu talimatın ardından KCK Önderlik Komitesi avukatları olan sanıkların yurtdışına giriş çıkış yaparak Öcalan'ın isteğini Kandil'e ilettiği ileri sürüldü. Kandil ile
İmralı arasında
köprü vazifesi gören avukatlar arasında Aysel Tuğluk,
Cengiz Çiçek, İbrahim Bilmez'in de olduğu ve Türkiye'den çıkış-giriş yaptıkları tarihlerin de belirlendiği iddia edildi. Tuğluk hakkında iddianamede şu ifadeler kullanıldı: “KCK Önderlik Komitesi üyesi ve DTK
Eşbaşkanı olan ancak hakkında başka numara üzerinden soruşturmaya devam edildiği için bu soruşturma kapsamına alınmayan Aysel Tuğluk'un,
Şırnak Habur Sınır Kapısı'ndan 14
Mart 2011'de çıkış, 16 Mart günü de Türkiye'ye giriş yaptığı tespit edildi.”
TOLGA ATAR-BUGÜN GAZETESİ