8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal, babasının yüreyerek hastaneye girdiğini iddia ederek kamuoyuyla bir fotoğraf paylaştı. Bu fotoğrafın ise daha önceden Aksiyon Dergisi tarafından incelendiği ortaya çıktı.
Özal, babasının öldüğü tarihte çekilen bir fotoğrafı göstererek, ''Rahmetli hastaneye, çocuk bölümüne girerken. Ölü bir hali varsa, söyleyin. Ayağına bakarsanız, ayağına basıyor, kollarından yardım ediyorlar. Bu hastane girişiyle ifadelerdeki hastane girişi benziyor mu? Merak ediyorum. Birinin bunu açıklamasını istiyorum'' dedi. Özal'ın bu açıklamalarından ardından Aksiyon Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Bülent Korucu, o fotoğrafla ilgili Twitter'daki hesabından ilginç bir not paylaştı: "Ahmet Özal'ın bahsettiği fotoğrafı aylar önce Aksiyon'da inceledik. O kişi Özal değil sedyeyi iten bir koruma. Rahmetliye benziyor ama değil"
Ahmet Özal, babası Turgut Özal'ın ölümü ile ilgili tartışmalı birçok noktaya ilişkin açıklama yaptı ve isimler verdi. Ahmet Özal, babasının şüpheli ölümüyle ilgili dönemin Başyaveri Aslan Güner, Muhafız Alay Komutanı Hasan Iğsız, Bedrettin Dalan ve Başbakan Süleyman Demirel'i işaret etti. Ahmet Özal, Adli Tıp'ın teknik raporunun kamuoyuna açıklanması ve yerli ve yabancı bilim adamlarınca değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
ÖZAL O GÜNÜ ANLATTI
Babası Turgut Özal'ın vefat ettiği günü de anlatan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Rahmetli vefat ettiği gün ambulans yoktu. Hasta taşıma aracı bulundu 1970 model 3. vitese geçmeyen, doktoru olmayan bir araba getirildi. Nereden çıktığını bilmiyorum birden geldi oraya. 70 model bir araba. İçerisinde ayağa kalkılmıyor. Bu arabayla cumhurbaşkanı hastaneye götürülmeye çalışıldı. GATA'ya başhekime haber verilmesine ve oradaki doktorlar ekipmanları ile kapıda beklerken nedense araba bir anda Hacettepe hastanesine döndürülüyor. Hacettepe'de kimsenin haberi yok çocuk bölümüne götürüyorlar. Çocuktan büyük acile götürüyorlar. Korumalar doktor diye bağırıyor. Bazı ifadelere göre orada yarım saat bekletiliyor. Hacattepe hastanesindeki doktor Ayşe hanım ifadesinde, ‘Benim kanaatim hastaneye ölü olarak geldiği ve geri döndürülemediği yönündeydi. Nabzı ve tansiyonu alınamıyordu. El ve ayaklarda morarma başlamıştı. Hastaneye getirilmeden muhtemelen 20 dakika önce ölmüştür.” diyor. Yani orada vardığından 20 dakika önce ölmüş. O zaman ben bir fotoğraf göstereceğim. Rahmetli hastaneye girerken. Eğer ölü bir hali varsa siz söyleyin. Ayağı basıyor başı dik duruyor. Bu hastane girişi ile ifadelerdeki hastane giriş benziyor mu birbirine. Ben bunun açıklamasını istiyorum”
Ahmet Özal, Adli Tıp Kurumu raporunun halka açılması gerektiğini ifade ederek, ailesi olarak raporu almak için başvuruda bulunduklarını da sözlerine ekledi.