Bezm-i Cihan’a konuk olan Nedim
Hazar sinemadan televizyona, kültürden tarihe, siyasetten ekonomiye kadar çeşitli konularda Saniye Öztürk’ün sorularını cevaplandırdı.
12
Eylül darbesinin gündemde olduğu şu günlerde ise yine
Nedim Hazar’dan ilginç bir hikaye kitabı daha çıktı.
“Ben Sonra Ağlarım” adını verdiği eser,
12 Eylül darbesinin çocukların ve yetişkinlerin gözüyle anlatıldığı gerçek hikayelerle dolu.
2011 yılının karnesini şu cümlelerle çıkartan Nedim Hazar’a ilk soru sinema üzerineydi..
2011 YILI SİNEMA AÇISINDAN NASIL GEÇTİ?
“2011 yılı sinema açısından nasıl geçti” sorusuna şu ce
vapları verdi.
“2011 yılı sinema açısından başarılar, hayal kırıklıkları,
sürprizler ve rutinlerle dolu bir yıl oldu
Bizim insanımıza sinema filmini izletmek istiyorsanız, ya güldüreceksiniz ya da ağlatacaksınız.Geçen yıl da aynen böyle oldu.
BARLA SÜRPRİZİ…
Sürpriz yapan bir film “Allah’ın Sadık
Kulu” oldu.
Ülkemizde sinema ve tiyatro hala eğlence olarak görülüyor ve sanat olma kısmına henüz geçmiş değil.
Sinema salonları hala eğlence merkezi statüsünde. Oysa devletin vazifesi sinema yapımcılarına para vermek olmamalı.
Batılı ülkelerin pek çoğunda sinemacıdan
vergi alınmaz. Devletimiz sinemacıya para vermek yerine ağır vergi almasın yeter.
2011 yılında başarı kazanan ve gişe rekorları kıran ilk üç filmin üçü d
e devlet destekli değil. Ayrıca iyi film pahalı film demek değildir.
SİNEMAYLA TARİH YAZILABİLİR
2011 yılının sinema karnesini çıkaran Nedim Hazar; “Sinemayla tarih yazılabilir mi” sorusuna ise şu cevabı verdi.
“Sinema hayatı etkilemektedir. İstediğiniz gibi oluşturuyorsunuz, İşte
Amerika yıllardan beri bize sığır çobanlarından, en alt
zeka düzeyindeki insanlardan öyle kahramanlık destanları üretiyor ki, bir türlü bitmek bilmiyor.
Dolayısıyla sinemayla tarih yazmak mümkün.
Amerikan hükümeti sinemayı bu yüzden destekliyor. Dünü tekrar dizayn ediyorlar ve bize bir tarih veriyor sinema. Bugünkü algılarımızla oynuyor.
Hatta bazen
hainle kahramanı yer değiştiriyor ve bize haini masum, masumu da hain gösterebiliyor,
seyirci de hiçbir muhasebe ve irdeleme yapmadan inanıyor. Bu başarıların hepsi de perde de oluyor.
Dinleyicilerden de soru alan Nedim Hazar, bir dinleyicinin
elektronik posta ile gönderdiği; “Farklı alanlarda yazmanın avantaj ve dezavantajları nelerdir” sorusuna da şu cevabı verdi.
BEN FİLM ELEŞTİRMENİ DEĞİLİM
“Ben gelişine vuran biriyim, profesyonel anlamda sinemayı bilen biriyim fakat film eleştirmeni değilim. Sinema yazarıyım,
futbol eleştirmeni değilim,
spor yazarıyım, içimden geçeni yazıyorum.”
Bir başka dinleyici ise Nedim Hazar’ın
Aksiyon Dergisi’ndeki köşesinin adı olan “Büyülü Fenerin” ne anlama geldiğini sordu. Bu soruya Hazar şu cevabı verdi:
“Büyülü
fener sinema cihazının ilk adıdır.”
Nedim Hazar son olarak da programın finaline doğru, “Ben Sonra Ağlarım” adlı hikaye kitabından 12 Eylül sonrasında yaşanan “Yakışıklı Reşat’ın hikayesini okudu.
Nedim Hazar’ın konuk olduğu Bezm-i Cihan programının tamamını dinlemek için TIKLAYIN