Osmaniye'de narenciyenin atası ve
portakalın yabanisi olarak bilinen turuncun suyu ekşi, kabuğu reçel ve çekirdeği ise tohumluk olarak kullanılıyor.
Portakala benzeyen ancak tadı ekşi olduğu için
meyve olarak tüketilemeyen turuncun, 10 kilosundan 1 kilo ekşi çıktığı, sağlık açısından da birçok derde deva olduğu kaydedildi.
Turunç ağacının, portakal,
mandalina ve
greyfurt gibi narenciye ürünlerinin
çiçek açma döneminde tozlaşmasını sağlayarak, böylelikle meyve oluşumuna katkıda bulunduğunu belirten vatandaşlar, bu nedenle hemen hemen her bahçede 1- 2 turunç kökü bulunduğunu belirtiyor. Alibekirli Mahallesi'nde ikamet eden Elif Alibekiroğlu, her yıl bahçelerindeki turunç meyvelerinin suyunu çıkartarak ekşisini, turunçların kabuğunu ise reçel yaparak kahvaltıda tükettiklerini söyledi. Ablası
Rabia Alibekiroğlu ve yeğenleri ile birlikte toplanan turunçları soyarken turuncun ekşisinin yapımını anlatan Alibekiroğlu, turuncun çekirdeğinin ise tohumluk olarak kullanıldığını ifade etti.
Turunç ekşisi yapımının zahmetli bir iş olduğunu söyleyen Alibekiroğlu, "Erkekler ilk olarak bahçedeki turunçları toplarlar. Daha sonra ise kalabalık bir akraba topluluğu ile bu işe başlamak gerekir. Toplanan turunçlar suyla iyice temizlendikten sonra ilk olarak tek tek soyulur ve doğranır. Kesilen turunçların suyu bir kaba sıkılır. Başka bir kaba süzülerek aktarılır. Tüm bu işlemler bittikten sonra rengi siyahlaşana kadar ocakta kaynatılır. Ben her yıl bu işlemi yaparım. Turuncun ekşisinin yeri lezzet ve sağlık açısından bir başkadır.” dedi.
Ekşi turunçtan yapılan şurubun,
mide yanmalarına karşı faydalı olduğu, kalbi kuvvetlendirdiği ve ferahlattığı, iştahı açtığı ve susuzluğu giderdiği kaydedildi. Ayrıca, safra, ishal ve kusmayı keserek çarpıntıyı önleyen turuncun, kalbi kuvvetlendirdiği ve zekayı geliştirdiği de öğrenildi.