İnternet Andıcı davasında
Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı
Pekin'in sorgusu yapıldı. Çapraz sorgusunda Pekin'e
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, İşçi Partisi'nde yapılan aramalarda ele geçirilen,
MİT'in
Hava Kuvvetleri'ne gönderdiği Karargah evlerine ilişkin
belgeyi sordu.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen İnternet Andıcı davasında, iddianamede belirtilen suç tarihinde Genelkurmay İstihbarat Başkanı olan Korgeneral
İsmail Hakkı Pekin savunmasını yaptı. Şahsına yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini söyleyen Pekin savunmasında "Bu güvenli silme ve kırpma işlemi keşke o tarihte olmasa da gerçekler ne ise ortaya çıksaydı." ifadesini kullandı.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Pekin'e çapraz sorgusunda 'TSK içerisinde
Ergenekon adıyla bir yapılanma olduğu iddialarını' ilk kez ne zaman duyduğunu sordu. Soruşturma başladıktan sonra duyduğunu belirten Pekin, "MİT, 2003 ve 2006 yılında Genelkurmay Başkanlığı'na Ergenekon konusunda bir yazı göndermiş. Savcılıktan gelen yazı üzerine MİT'in 2006 yılında Genelkurmay Başkanlığı'na gönderdiği yazıyı buldum, ancak 2003 tarihli yazı arşivde yoktu.” diye konuştu. Pekin, MİT tarafından Genelkurmay'a gönderilen bu yazı ile ilgili herhangi bir
soruşturma açılmadığını söyledi.
Savcı Pekgüzel'in “
Erol Mütercimler yazdı, Can Dündar'ın kitabı ve belgeseli var, haberimiz olmadı mı?” sorusu üzerine Pekin “Kitapları okumuşumdur. Can Dündar'ın belgeselini de izledim. Ama TSK içinde böyle bir yapılanma olduğuna ihtimal vermedim. Hafızamda yer etmedi. Bunlar
James Bond filmlerinde olabilecek şeyler.” diye konuştu.
İnternet Andıcı davasının öğlenden sonraki oturumunda Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin'in sorgusu yapıldı. Çapraz sorgusunda Pekin'e Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, İşçi Partisi'nde yapılan aramalarda ele geçirilen Karargah evlerine ilişkin belgeyi sordu. Pekgüzel, “MİT 29
Mart 2007'de Genelkurmay'a İşçi Partisi'nin
Hava Kuvvetleri Komutanlığı içerisinde bir yapılanması bulunduğuna dair bir bilgi notu gönderiyor. Siz bu bilgi notundan haberdar oldunuz mu?” dedi. Söz konusu nottan haberdar olduğunu söyleyen Pekin, “Çok Gizli” ibareli belgenin bir nüshasının
Kozmik odada saklandığını, diğer nüshasının da Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na gönderildiğini ifade etti.
Savcı Pekgüzel, belgenin İşçi Partisi'nde yapılan aramalarda ele geçirilmesi ile ilgili bir soruşturma açılıp açılmadığını sordu. Sanık Pekin, “İşçi Partisi'ndeki aramada çıkan belge Hava Kuvvetleri'ne aittir. Çünkü belgenin sağ üst köşesinde dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı'nın parafı bulunuyor. İşçi Partisi'ne oradan sızmış." iddiasında bulundu. MİT'ten gelen “Çok Gizli” dereceli yazıların özel saklandığını aktaran Pekin, “Ne yazık ki bu belge farklı bir yerden çıktı.” şeklinde konuştu.
Savcı Pekgüzel, “Hava Kuvvetleri içerisinde var olan bu yapıyla ilgili soruşturma açtınız mı?” diye sordu. Kendisinin Hava Kuvvetleri içerisinde soruşturma açma yetkisinin bulunmadığını aktaran Pekin, sadece ara sıra “Soruşturma ne oldu?” şeklinde soru sorduğunu aktardı.
Pekgüzel'in “Belgenin İşçi Partisi'ne nasıl sızdırıldığına dair bir soruşturma başlatıldı mı?” şeklindeki sorusunu ise Pekin “
Hayır başlatılmadı.” diye cevapladı.
İrtica ile Mücadele
Eylem Planı fotokopisi bürosunda çıkan
tutuklu sanık Serdar Öztürk'ün Genelkurmay Karargahı'na gelip gelmediği yönündeki soruya ise Pekin “Karargaha 2 -3 kez geldiğini duydum, ama ben kendisiyle görüşmedim.” dedi.
Savcı Pekgüzel'in “İnternet Andıcı'nda daire başkanının, şube müdürlerinin parafının olmasını anladım. Ancak altta 'Koordine' başlığı altında sizin parafınız var. Neyin koordinasyonunu yapacaktınız?” diye sordu.
Pekin “Ben de İnternet Andıcı'nı paraf için bana getiren Dursun Çiçek'e 'Bunların benimle ne ilgisi var' diye sordum. Çiçek 'İstihbarat Başkanı olarak bilmeniz gerekir' dedi. Bizim takip ettiğimiz açık kaynaklarla ilgili diye düşündüm.” şeklinde konuştu.
CİHAN