Bir gün bir arkadaşım,
‘Menderes’in elinde sigara söndürdüler’, bir başka arkadaşım da diğer sanıklar için
‘Fareli hücrelere koyuldular’ dedi.’ 27
Mayıs 1960 darbesi sırasında onbaşıdır bu ifadelerin sahibi
Haşim Namlı. Vesika niteliği taşıyor, Zaman Gazetesi’nden Hüseyin Keleş’e anlattıkları. Yassıada’da, kendileri de insan yerine konulmuyormuş. 21 senelik, artık topraklaşmış etler yedirilmiş. Adanın komutanı
Tarık Güryay’a hakkını
helal etmeyen Namlı, muhaberat sınıfındadır. Öbür askerlere nazaran biraz daha serbesttirler, kılık ve kıyafette. Yakaları, saçları kısmen uzundur. Kuraldır ayrıca bu. Prosedür buyken, Güryay, ‘palyaço musun’ diyerek elindeki bir metrelik sopayla döver Namlı’yı:
“Öbür dünyada iki elim yakasında.” Gördüğünde işkence yapılmış gibidir, çok bitkindir, Menderes. Yanındaki rütbeli askerler hiç konuşmamaktadır. Yasaktır çünkü: “Yassıada’da bazı subaylar iyiydi ancak bazıları da Azrail gibiydi. Orası, demokrasinin asıldığı adaydı.
Tutuklu vekillerin eşleri, sadece telefonda nefes duyabilmek için adeta yalvarıyormuş ama nafile! Şöyle de bir öngörüsü var Namlı’nın:
"Menderes 10 yıl daha başbakan olarak kalsaydı, Türkiye dünyanın IMF’si olurdu.
AKSİYON