Ergenekon'un yargı ayağına yönelik yapılan soruşturmada CHP'li eski Adalet Bakanı Mehmet Moğultay'ın teknik ve fiziksel takibe takıldığı ortaya çıktı. Moğultay'ın tutuklu sanıklar Kudbettin Kaya ve Ali Hadi Emre ile görüntülendiği ve bir yargı mensubunun atamasının yapılması için HSYK kararnamesini takip ettirdiği iddia edildi. 'Ergenekon'un yargı ayağına yönelik yürütülen soruşturmanın teknik ve fiziki takip incelemelerine Mehmet Moğultay'ın da takıldığı ortaya çıktı. Adalet Bakanı olduğu dönemde, "Benim zamanımda bin civarında hakim alındı. Bu örgüte kadro vermeyecekler kime verecekler? MHP'ye mi verecekler? Bu kadrolar günün birinde gelecek senin yolunu açacak" diyen CHP'li Moğultay'ın, bir yargı üyesinin ataması için HSYK kararnamesini takip ettiği ve tutuklu sanıklar Kudbettin Kaya ve Ali Hadi Emre ile görüntülendiği ortaya çıktı. ESKİ BAKAN İŞ ÜZERİNDE YAKALANDI Partisinin bir kongresinde nasıl kadrolaştıklarını anlatan CHP'li eski Adalet Bakanı Mehmet Moğultay'ın X bir kişinin atanması için HSYK kararnamesini takip ettiği, soruşturma dosyasında yer aldı. 'Ergenekon'un yargı ayağına yönelik yapılan soruşturmada teknik takibe takılan Moğultay'ın tutuklu sanık Kudbettin Kaya ile görüşmesi şöyle gerçekleşti: Mehmet Moğultay: "Haber var mı Ankara'dan" Kudbettin Kaya: "Yok aramadı abi. Sabah ben Ankara'ya gideceğim. Bi işim var akşam da döneceğim abi" MM: "Ha iyi öğrenirsin yarın Ankara'da canım" KK: "Öğrenirim abi, uğrayım mı o arkadaşa?" MM: "Uğra, iyi geçmiş o görüşmeler iyi geçmiş..." KK: "Tamam abi ben yarın dönüyorum, akşam sizi rahatsız ederim abi" Hastanede HSYK mesaisi Mehmet Moğultay'ın bir sonraki görüşmesi ise 'Ergenekon'un yargı ayağına ilişkin yürütülen soruşturmada tutuklu sanıklar Kutbettin Kaya ve Ali Hadi Emre ile ilişkisini ortaya koydu. Takibe takılan görüşme şöyle gerçekleşti: Mehmet Moğultay: "Ne oldu bi haber var mı?" Kutbettin Kaya: "O gün bir şey daha çıkmamıştı, kararname yetkili kararnamesi galiba, bugün ya da yarın dediler" MM: "Çıkmış çıkmış... Sen bi öğren Ankara'dan bi öğren onu ne olmuş" Bu görüşme üzerine tutuklu sanık Kudbettin Kaya'nın diğer sanık Ali Hadi Emre'yi aradığı Moğultay'ın direktifleri doğrultusunda 'atama takibi' yaptığı belirlendi. Ayrıca soruşturma çerçevesinde Moğultay'ın tutuklu sanıklar Kudbettin Kaya ve Ali Hadi Emre ile 19.10.2009 günü İstanbul'un Bakırköy ilçesinde bulunan International Hospital'da buluştukları fiziki takibe de yansıdı. SORGUDA İNKAR ETMİŞTİ Eski Adalet Bakanı Mehmet Moğultay'ı polis, soruşturma kapsamında Kudbettin Kaya ve Ali Hadi Emre ile birlikte 19 Ekim 2009'da fotoğraflamış, buna rağmen Moğultay, ifadesinde bu ilişkiyi yalanlamıştı. Moğultay, ifadesinde "Ben kimseye telefon etmedim. Benim, Kurul (HSYK) kararlarına dahlim söz konusu olamaz" şeklinde konuşmuştu. Moğultay'ın ilişkili olduğu Kudbettin Kaya da savcılık sorgusunda "19 Ekim 2009'da Moğultay ve Emre ile yaptığınız toplantının içeriği nedir? HSYK kararnamesi ile ilgili olarak mı bir araya geldiniz?" şeklindeki soruya, "Doğrudur. Mehmet bey 'check-up' için International Hospital'a gelmişti. Ziyaret için gittik. Özel bir konu görüşmedik" cevabını vermiş ve 'hastanede HSYK zirvesi' iddialarını kabul etmemişti. 'Yerleştirme' üstadı Yüksek yargıda kadrolaşma iddialarıyla gündeme gelen CHP'li eski Adalet Bakanı Mehmet Moğultay'ın bakanlık döneminde yaptığı konuşma kamuoyunda çok tartışılmıştı. 1991-1995 yılları arasında 49. ve 50. DYP-SHP Koalisyon Hükümetleri'nde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı görevlerinde bulunan Moğultay, Seyfi Oktay'ın ardından Temmuz 1994'te Adalet Bakanı olmuş, bu görevi Ekim 1995'e kadar sürdürmüştü. Moğultay'ın yargıda kadrolaşmaya dair sarfettiği şu sözler tepkilere neden olmuştu: "Seyfi Oktay zamanında 2 bin civarında hakim alındı. Benim zamanımda da bin civarında hakim alındı. Toplam 3 bin hakim alındı. Bu örgüte kadro vermeyecekler kime verecekler? MHP'ye mi verecekler? Yapılacak en akıllı hareket kendi devr-i iktidarında örgütleneceksin, kadrolaşacaksın. Bu kadrolar günün birinde gelecek senin yolunu açacak. Eskiden sınavlar olurdu, sınavların yapılacağı tarih kimseye bildirilmezdi. Bilinmedik gazetelerde ilanları yapılırdı. Şimdi en azından adil davranarak örgütü haberdar ediyoruz. Örgütü bilgilendiriyoruz. Örgütün sınava girme olanağını sağlıyoruz yanlış mı yapıyoruz?" -