Mamak'taki bütün işkencelerin emir-komuta zinciri altında yapıldığını belirten Küçükizsiz, "
Namaz kılmamamızı da ve oruç tutmamamızı isteyen de komutanlardı. Mübarek Ramazan'da karavanalarımızı
iftar saatinden saatler önce veya sonra getirerek oruç tutmamızı engellediler,
kavga çıkmasına sebep oluyor diyerek namaz kılmamızı yasakladılar" dedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 12
Eylül 1980 askeri darbesi sürecinde "sistematik işkenceler"in yapıldığı Ankara Mamak Askeri
Cezaevi'ndeki insanlık dışı uygulamaların sorumluları hakkında başlattığı
soruşturma devam ediyor. Yusufiye Derneği mensupları tarafından yapılan suç duyurularında, Bekir Bağ gibi işkence neticesi ve Hasan Alemlioğlu gibi hastalanan bazı
tutuklu ülkücülerin
ölümlerinden sorumlu olarak gösterdikleri, Mamak Askeri Cezaevi Müdürü
Albay Raci Tetik'in, hazırlanan iddianamede "bir numaralı
sanık" olması bekleniyor. Albay Raci Tetik'in, "işkence ve kötü muamelede bulunmak, tehdit,
cinayet ve görevi kötüye kullanmak" suçlarından yargılanarak cezalandırılması istenecek.
Yusufiye Derneği Başkanı Recep Küçükizsiz daha önce, Prof. Dr. Turan İtil ve Albay Raci Tetik hakkında hazırladığı bir suç duyurusu dilekçesini savcılığa vermişti. Recep Küçükizsiz, o günler hakkında yaptığı açıklamada, 1981'de girdiği
Mamak Cezaevi'nde önce kafeste kendisine işkence yaptıklarını anlattı: "Bana Kafeste kaldığım 72 saatin her dakikasında işkence yaptılar. O kadar ki tuvalete gitmek bile işkenceydi. Bu arada kaç kişi altına yaptı, kaç kişiyi bayıltılıncaya kadar coplanırdılar,
Allah bilir."
Mamak Askeri Cezaevi'nin, başlangıçta sadece kaba dayak ve adi işkencelerin yapıldığı bir yer olduğunu belirten Küçükizsiz, daha sonra Prof. Dr. Turan İtil ve Prof. Dr. Ayhan Songar'ın üzerlerinde yaptıkları
test ve tahlillerin neticelerine göre hazırlanan çok özel programlarla Mamak'ın bir
esir kampı haline dönüştürüldüğünü ifade etti. Küçükizsiz, "bu uygulamalarla tutukluların, kimliklerinden uzaklaştırılıp kişiliksiz, her şeye
boyun eğen bireyler olması hedeflenmişti. Cezaevinde geçen her saatimiz bu planlar dahilinde programlanmıştı. Her şey izne bağlıydı. İlk zamanlar dayak yemediğimiz gün yoktu ama daha sonra buna
psikolojik baskı ve işkenceleri de eklediler. Eğitim aracı olarak
emekli general Hüseyin Cevizoğlu'nun
Atatürk İlke ve İnkılapları kitabı veya
Nutuk kullanılıyordu. Sırayla herkes bu kitabı eline alıp, bağıra bağıra okuyordu" diye konuştu.
Bugüne kadar
savcılıklara şikayet dilekçesi veren
12 Eylül mağdurlarının ifadeleri alınarak oluşturulmaya çalışılan soruşturma dosyası ile ilgili olarak, 12 Eylül'ün mimarları Kenan
Evren ve
Tahsin Şahinkaya hakkında açılan davanın 4
Nisan 2012 günü görülmeye başlanmasından sonra kamuoyuna net bilgilerin verileceği belirtiliyor.
Mamak Askeri Cezaevi'ni ve adını verdiği "ölüm işkenceleri" ile dünya literatürüne sokan Albay Raci Tetik, savcılık soruşturması sebebiyle aranmaya başlandı.
CİHAN