Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda "Hak
arama hürriyeti ve adil
yargılanma hakkı" başlıklarının ele alındığı görüşmelerde mahkemelerde yaşanan anadil sorunu 'anladığı dil' ifadesiyle aşıldı.
Sivil Anayasa'nın kabulüyle birlikte
terör örgütü üst yapılanması KCK gibi davalarda yaşanan
savunma krizleri, böylece aşılabilecek.
Meclis Uzlaşma Komisyonu Üyesi Mehmet Ali
Şahin, "Çalışmalar bittikten sonra görürsünüz" dedi.
Meclis Uzlaşma Komisyonu Üyesi
Rıza Türmen, "Anlayabildiği konuşabildiği bir dil varsa o zaman mesele yok" dedi.
Meclis Uzlaşma Komisyonu Üyesi
Tunca Toskay, "Anladığı dilde MHP hem fikir demiş, böyle değil" dedi.
Meclis Uzlaşma Komisyonu Üyesi
Sırrı Süreyye
Önder, "Bir insan düşüncesini kendi diliyle açıklamayacaksa nasıl açıklayacak?" dedi.
Mahkemelerdeki bazı davalarda yaşanan savunma krizi, Sivil Anayasa çalışmalarında da gündemde.
Komisyonda "Hak Arama Hürriyeti ve
Adil Yargılanma Hakkı" maddesi ele alınırken, "Eğer kişi
Türkçe bilmiyorsa savunmasını anladığı dilde yapmalı " önerisi dile getirildi.
MHP ve BDP Karşı Çıktı
Ancak MHP ve BDP, farklı gerekçelerle bu öneriye karşı çıktı. BDP, " Anladığı dil" yerine "Tercih ettiği dil" ifadesinin kullanılmasını istedi.
BDP
İstanbul Milletvekili Sırrı
Süreyya Önder, "Bir insan düşüncesini kendi diliyle açıklamayacaksa nasıl açıklayacak?" dedi.
MHP ise bu ifadenin anadilde eğitim anlamına geleceğini belirterek karşı çıktı.
Anayasaya anadil yerine anladığı dil ifadesinin yazılması önerildi.
Toplantıda madde "Anladığı dil" şeklinde kayda geçirildi.
Bu düzenlemeyle
terör örgütünün üst yapılanması KCK gibi davalarda savunma krizleri, aşılmış olacak. Sanık anladığı dilde savunmasını yapacak.
Ancak bu duruma "Tercih ettiği dil" ifadesininde ısrar eden BDP 'nin itirazı söz konusu.
BDP, görüşlerinin dikkate alınmadığı gerekçesiyle durum değerlendirmesi yapmak üzere 20 Temmuz'a kadar komisyona katılmama izni aldı.