İftar yemeğinde Bakan Davutoğlu ile buluşan Menaf Tlas, olası bir geçiş hükümetinde görevlendirmeyi düşündüğü isimleri anlattı. Tlas'ın, 'Esad'ı Muhaberat ve Genelkurmay yanlış bilgilerle çıkmaza sürükledi' dediği belirtiliyor... Suriye'de Esad sonrası kurulması planlanan geçiş hükümeti için önerilen Menaf Tlas'ın, Ankara'ya yaptığı süpriz ziyaretin perde arkası aydınlanıyor. Kulislerden yansıyan bilgilere göre, Esed'in yakın arkadaşı olan ancak geçen ay muhaliflere katılan Suriyeli General Tlas, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun daveti üzerine Suudi Arabistan dönüşü Ankara'ya uğradı. İftara MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı'nın Ortadoğu konusundaki uzman diplomatı Müsteşar Yardımcısı Halit Çevik ile Davutoğlu'nun çalışma ekibi katıldı. Tlas, Esad'ın içinde bulunduğu durumu, öngörülerini anlattı. Ankara'dan Esed sonrası geçiş sürecinde Suriye'yi toparlamak için destek istedi. Esed'ı gençliğinden beri tanıdığını belirten Tlas, olayların artmaya başladığı dönemde de kendisini, 'Bu kişiler terörist değil, kendi halkımız' diye çok uyardığını anlattı. Tlas, Esad'a özellikle El Muhaberat ve Genelkurmay'dan gelen raporlarda gerçeğin saptırıldığını vurguladı. Raporlarda olayları başlatanların, terör bağlantısı olduğu ve ellerinde ciddi silahların bulunduğuna dair bilgilerin yer aldığını kaydetti. Suriyeli General, Esed'in bu bilgilere inandığı için operasyon talimatı verdiğini, kendisinin de yanlış raporlar sonrası yapılan katliam nedeniyle ülkeden çıktığını söyledi. Esad'ın göreve geldiği ilk yıllarda internetin serbest bırakılması, ifade özgürlüğü gibi konularda adımlar atmaya hazırlandığını anlatan Tlas, BAAS içinden gelen tepkiler nedeniyle başaramadığını kaydetti. Tlas, Esed görevi bırakmak istese bile BAAS'ın izin vermeyeceği görüşünde. Suriye general, bazı üst düzey komutan ve siyasetçilerin ailelerinin dahi kaçmalarını önlemek için baskı altında tutulduğunu söyledi. LİSTESİ HAZIR GİBİ Türk tarafı olası bir geçiş hükümetinde hangi isimlerin yer alabileceğini sordu. Tlas'ın hem Suriye Ulusal Konseyi hem de mevcut Suriye siyaseti içerisinde yer alan bazı isimlere vurgu yaptığı öğrenildi. RUSYA'YLA GÖRÜŞTÜRÜN Tlas'ın, Davutoğlu'na çabaları ve kamplardaki Suriyelilere yönelik muamele için teşekkür ettiği belirtiliyor. Bir diğer iddia ise Rusya'yla da görüşmesinin iyi olacağı mesajını verdiği, bunun Ankara'dan destek istediği yönünde. Davutoğlu'ndan olumlu yanıt aldığı kaydediliyor. GÖZLER ÜZERİNİZDE Davutoğlu'nun ise Tlas'a, uluslararası toplumun uzlaşı sağladığı nadir isimlerden biri olduğunu, ailesinin Suriye'deki köklü yapısı nedeniyle ülkede ciddi tabanı bulunduğunu söylediği belirtiliyor. SUK'LA İLİŞKİ KURUN Davutoğlu'nun, Suriye'deki muhalif hareketin Suriye Ulusal Konseyi tarafından yürütüldüğüne dikkat çekerek, Tlas'a 'Ulusal konseyin de desteğinin sağlanması için yakın ilişki içerisinde olmanız, tüm kesimlerin tek muhalif çatı altında toplanması bakımından büyük önem taşıyor' dediği öğrenildi. SUK soğuk bakıyor TLAS'ın Ankara temasları, Suriye Ulusal Konseyi tarafından hoş karşılanmadı. SUK'un Yürütme Konseyi Üyelerinden Mahmut Osman, AKŞAM'a yaptığı açıklamada, 'Muhalif safa geçmesini memnuniyetle karşılıyoruz ama bir aktör olmasını düşünemeyiz. Demokratik sisteme geçince, sürece katılsın' dedi. Osman şöyle konuştu: Daha önceki konumu nedeniyle, durumu hassas olan kişiler şu anda aktör olmamalı. Suriye halkı bu kadar şehit verdi, bunu 50 yıldır Suriye'yi Esad ailesi ile birlikte yöneten Tlas Ailesi hükümet kursun diye yapmadı. Eğer şu anda Suriye'ye hizmet edecekse şimdi kenara çekilsin. Bir sonraki aşamaya, demokratik sisteme geçtiğimiz zaman katılsın. <'Kuzey Suriye' psikolojik harekat/b> DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu,Suriye'ye ilişkin önemli mesajlar verdi: - Türkiye hem insanlık vicdanı hem tarihin akışını doğru okumak hem de Türkiye'nin stratejik çıkarları bakımından doğru yerde durdu. - Suriye'nin geleceğini belirleyen en temel aktör şu anda Türkiye'dir. - Niye Mısır'da ya da Tunus'ta ordudan kopmalar olmadı da Suriye'de oldu? Kendi halkına ateş emri veren bir orduda bu kopuş kaçınılmazdı. Dün Sayın Menaf Tlas ile de bunları uzun uzun konuştuk. Suriye'nin bu özelliklerini bilen birisi, ki 62 kere ben Suriye'ye gitmişim, sistem içindeki birçok insanla dostluklarım var. Hasan Türkmen'i, birçok alanda beraber çalıştığımız bir insan, keşke bu zulmün içinde olmasaydı, o akıbetle bitmeseydi hayatı. Bayrak çekmeler Arap nüfusu tahrik - Esed reformları yapamadı, önce aile ve klik yapılanmasına izin vermedi, sonra yanlış raporlara istinaden sorunun kısa sürede çözüleceği vehmine kapıldı. - Suriye'de zulüm yapan rejimin yanında yer alsaydık, oluşacak yeni yönetimle ilişki kurmak için tekrar gidip Şam'da özür dilememiz gerekirdi o halktan. - Beşşar Esed'in Suriye'de kalıcı olduğuna inanan bir uluslararası aktör veya iç aktör kalmadı. - Kürt kardeşlerimizi tehdit olarak algılamayız. Suriye'nin herhangi bir yerinde, sınırlarımıza yakın bölgelerde terörist yapılanmaya izin vermeyiz. Bunun etnisiteyle, inançla alakası yok. Biz PKK'yı tehdit kabul ederiz. - 'Kuzey Suriye doğuyor' algısının yaygınlaştırılması psikolojik harekat. Sanki bütün Suriye sınırında da Kürtlerin yaşadığı bir bölge olduğu korkusu yaşatılmaya çalışılıyor. Bayrak çekildiği iddia edilen bölgede çok az sayıda Kürt var. Bütün bu kuzey sınırının bu bölgenin kalbi Halep şehridir. Halep şehrinin çoğrafi yapısına da baktığınızda yüzde 80'i Arap, yüzde 10 civarı Kürt ve geri kalanı da Türkmen ve Hristiyan bir nüfus var. - Şimdiden bayrak çekmeler bize karşı değil Arap nüfusuna da bir tahrik.