Diyarbakır İçkale'deki
restorasyon çalışmaları sırasında bulunan kafatasları ve
kemiklere ilişkin
Adli Tıp Kurumu çalışma yürütüyor.
Adli Tıp uzmanlarının ilk izlenimi kemiklerin '
mezarlık kemiği' olduğu yönünde. En az 50 yıllık oldukları değerlendiriliyor.
Kültür ve
Turizm Bakanlığı tarafından İçkale'de, 90'lı yıllarda
JİTEM'in kullandığı eski cezaevinde yapılan restorasyon çalışması sırasında kemiklere ulaşılmıştı. 12 Ocak'ta yaşanan bu çarpıcı gelişme üzerine
faili meçhul cinayetleri araştıran Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığı olaya el koymuştu.
Kazı çalışması genişletildi, kazdıkça kemik, kafatası sayısı arttı. 90'ların faili meçhul kurbanlarına ait olduğu düşünülen kemikler numaralandırılarak
Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Geçen
pazartesi günü 36
torba halinde kuruma ulaşan kemikler incelenmek üzere
Morg İhtisas Dairesi'ndeki 'Kemik ve Diş İnceleme Şubesi'ne teslim edildi. Şu ana kadar 16 torba kemik temizlendi, fırçalanıp yıkandıktan sonra tasnif edildi. Kemiklerin torbalarda karışık olduğu öğrenildi. Diğer torbaların açılmasından sonra çalışmalara başlanacak.
ilkgzlmccc.jpgİNSANA AİT, GİYSİ YOK
Kemik ve Diş İnceleme Şubesi'nde görevli uzmanların şu ana kadar yaptıkları ön incelemelere göre kemikler en az 50 yıllık. 'Mezar kemiği' olarak nitelendirilen kemikler insana ait. Torbalardan şu ana kadar hayvana ait bir kemik çıkmadı. Bazıların çürümeye yüz tuttuğu, herhangi bir
giysi parçası bulunmadığı öğrenildi.
BÜTÜN KAFATASI ÇIKMADI
Bir Adli Tıp uzmanı kemiklerle ilgili şunları söyledi: 'Şu ana kadar incelenen kemiklerin tamamına yakını eski yıllara ait. En az 50 yıllık. Yeni kemikle eskisini hemen ayırt edebiliyoruz. Bu kemikler çok eski. İnsanlara ait oldukları kesin. Kemiklerin karışık çıkması da bu alanda çıkan kemiklerin
mezarlık kemiği olduğunu gösteriyor. Normalde bir insanın
vücut kemikleri bütün olarak çıkar. Kafatası, kemikleri aynı yerde olur. Buradaki kazılarda kemikler birbirine girmiş durumda. 'Yani 23-30 kafatası çıktı' açıklaması son derece yanlış. Şu ana kadar açılan torbalarda bir tane bütün olarak kafatası çıkmadı. Kafatasları parçalanmış olarak ayrı ayrı torbalardan çıkıyor'
diye konuştu
DİŞLERDEN DNA ARANIYOR
Aramalarda bulunan iki diş ise uzmanları heyecanlardırdı. Dişler üzerinde DNA çalışmasına başlandı. Adli Tıp uzmanları kemiklerin çok eski olması nedeniyle DNA'larının çıkarılmasının zor olduğunu ama tüm imkanları seferber ettiklerini söyledi.
Kayıp yakınlarından ise bugüne kadar DNA için herhangi bir örnek alınmadığı öğrenildi. Kemiklerin DNA incelemesi yapıldıktan sonra gerek görülürse kayıp yakınlarından kan ve
tükürük örneği alınacak ve DNA'larla karşılaştırılacak. Adli Tıp Kurumu'nun bir hafta içerisinde ilk raporunu hazırlayacağı belirtiliyor.
ilkgzlm1.jpg1880'den beri cezaevi
Cezaevi,
Adliye Sarayı bulunan
bölgenin tarihi 5 bin yıl öncesine dayanıyor. İç Kale'de kemiklerin bulunduğu alan Artuklu döneminde han, 1880 yılından sonra ise cezaevi olarak kullanıldı. 1990'lı yıllarda bu bölgede JİTEM Grup Komutanlığı bulunuyordu. Bölge 2004'te koruma altına alındı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Büyükşehir Belediyesi ve
TOKİ tarafından yapılan imzalanan protokolle bölgenin açık hava müzesine dönüştürülüp turizme kazandırılması kararlaştırıldı. Bu yönde restorasyon çalışması yapılırken kemikler bulundu.
Sabah