Kılıçdaroğlu, 8. Uluslararası Kalecik Karası
Kültür ve
Turizm Festivali'nin açılış törenine katıldı.
Törendeki konuşmasında Kalecik Karası'nın dünya çapında bir
marka olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, bu markaya herkesin sahip çıkması gerektiğini söyledi.
Kalecik Belediye Başkanı
Nevzat Şahin'in ilçenin 16 şenit verdiğini söylediğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Bugün hiçbir ilimiz ilçemiz yoktur ki şehidi olmasın. Hep şunu söyledik, her şehit haberinden sonra 'inşallah bu son olur' dedik. Yine söylüyoruz, inşallah son olur yeni şehitlerimiz gelmez. Biz bu coğrafyada barış, kardeşlik duyguları içinde yaşamak istiyoruz'' dedi.
Bu toprakların mayasında kin ve nefret olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, artık bu toprakların insanlarının acı çekmek istemediğini kaydetti.
Kalecik'in
Kurtuluş Savaşı'nda önemli bir mücadele verdiğini bildiren Kılıçdaroğlu, Kastamonu'dan gelen silahların
lojistik üssünün burası olduğunu ifade etti.
Kurtuluş Savaşı'nın başkomutanının adının
Mustafa Kemal Atatürk olduğunu ve tüm desteğini halktan aldığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, ''Mustafa Kemal Atatürk bağımsız
Türkiye'yi kurduktan sonra hepimize bir ortak
hedef gösterdi. Hedef neydi? Çağdaş uygarlığa ulaşmaktı. Çağdaş uygarlık hedefi sadece bizim hedefimiz değil bugün bütün dünyanın ortak hedefi'' dedi.
-''Atatürk dünya çapında bir önder''-
Her ulusun bir kahramanı ve önderleri olduğunu belirten Kılıçdaroğlu,
Mustafa Kemal Atatürk'ün ise dünya çapında bir önder olduğunu kaydetti.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Şimdi ne yapıyoruz, Mustafa Kemal Atatürk'ün ismini onun devrimlerini okul kitaplarından çıkarmaya çalışıyoruz. Bana söyler misiniz, kendi tarihine
ihanet etmek değil de nedir bunun adı. Dünyanın hangi toplumu ulusal
bağımsızlık savaşını vermiş bir lideri unutturmaya çalışır. Atatürk'e kin ve düşmanlık duymak, Türk toplumuna kin ve düşmanlık duymak demektir. İçimize sindiremiyoruz, bu tablo Türkiye'ye yakışan bir tablo değil. Türkiye'nin iyi bir yönetime ihtiyacı var. Düzgün, saydam bir yönetime ihtiyacı var. Bir olay oluyor, eskiden derdik ki 'yetkililer açıklasın' Şimdi bekliyoruz, yetkililer de bekliyor. 'Acaba siyasi
iktidar ne düşünür, onun düşüncesine uygun ben de görüş açıklayayım' Böyle şey olur mu? Böyl
e devlet yönetimi olur mu?''
Devlet yönetimiyle siyasal yönetimin farklı şeyler olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, siyasi partilerin 4 yıllığına seçildiğini, devletin ise baki olduğunu söyledi.
-''Bu milletin her şeyi öğrenmeye hakkı vardır''-
Devleti ayakta tutan şeyin vatandaşın ödediği vergiler olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''O zaman bu milletin her şeyi öğrenmeye hakkı vardır'' dedi.
Afyonkarahisar'da neler olduğunu da bu milletin öğrenmeye hakkı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Uçağımız düştü Suriye'de, bu milletin öğrenmeye hakkı vardır. Uludere'de 34
yurttaşımız öldürüldü, bu milletin bunları öğrenmeye hakkı vardır. Hangi çağda yaşıyoruz biz. Eğer bu
ülkeye siyasal iktidar doğru bilgi vermiyorsa halkına doğruları söylemiyorsa oturup şapkamızı önümüze koyacağız. Olmaz bu. Doğruları söylemek bir iktidarın namus borcudur. Demokrasinin birinci kuralı, devletin saydam olmasında yatar. Ben merak ediyorum,
patlama oldu Afyon'da, sayın
Başbakan bir açıklama yaptı yurt dışında, kendisine verilen bilgiye göre
mühimmat deposunda bir asker eline el bombasını almış merak saikiyle pimini çekmiş ve beklemiş acaba patlama olacak mı olmayacak mı. Siz buna inanıyor musunuz? Bir asker mühimmat deposunda eline alacak bombayı, diğer askerlerde orada bekliyorlar, pimini çekecek, bekleyecek patlıyor mu patlamıyor mu. Akıl dışı
uygulama bu. Eğer o bombanın pimi çekilmişse meraktan değil, kasıttan pimi çekilmiştir. Bu mühimmat deposunu gözeten kameralar var mıydı yok muydu acaba? Bunu da öğrenmek isteriz, öğrenmeye hakkımız var bizim.''
-''Kafayı takmışsınız Suriye'ye''-
Kendisinin bazı iddiaları dillendirdi diye eleştirildiğini belirten Kılıçdaroğlu, milletin doğru bilgileri öğrenmesi için bu iddiaları dillendirdiğini söyledi.
Türkiye'nin iyi yönetilmediğini her vatandaşın kafasında ''bu memleket nereye gidiyor'' diye soru olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin tarihi boyunca zorunlu olmadıkça savaş yapmadığını ve hep örnek ülke olduğunu belirtti.
Irak'ta binlerce Müslümanın öldürüldüğünü ancak buna iktidar partisinin sesisin çıkmadığını belirten Kılıçdaroğlu, ''Suriye'de çatışmalar var. Biz olayın tarafıyız adeta. Suriye'deki çatışmadan bize ne. Türkiye bir hukuk devleti, hukuk devleti demek başka ülkelerin içişlerine müdahale etmemek demektir. Siz bütün bunları bırakmışsınız, ülke kan gölünde batak, her gün şehitlerimiz geliyor, kafayı takmışsınız Suriye'ye'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, başkalarının talimatıyla ülke yönetilemeyeceğini, başka ülkelerin çıkarları üzerine de dış
politika sürdürülemeyeceğini ifade etti.
-''Atatürk hepimizin ortak değeridir''-
''Kimse
altın tabak içinde Türkiye Cumhuriyeti'ni bize vermedi'' diyen Kılıçdaroğlu, ''Mücadele ettik, kan döktük, şehitler verdik, 7 düveli kovduk ve kendi ülkemizi kurduk, bizim özümüz budur. Atatürk hepimizin ortak değeridir. Atatürk ile alıp veremediğiniz nedir sizin? Ders kitaplarından çıkaracağız ne olacak, bu ülkeyi ortaçağın karanlığına mı sürükleyeceksiniz siz? Buna izin vermeyeceğiz.
CHP'liler olarak, bu ülkenin kuruluşunda harcı olan bir parti olarak çağdaş uygarlıktan asla ödün vermeyeceğiz. Ne kadar çabalarlarsa çabalasınlar, son CHP'linin nefesi tükeninceye kadar, mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz'' ifadelerini kullandı.
Ülkeyi kuranların hiç kimsenin önünde diz çökmediklerini, kendi uçaklarını, gemilerini yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, ''Sata sata bitiremedikleri o fabrikaları, işte şimdi kötüledikleri o insanlar kurdular. Çünkü o insanların temel bir özelliği vardı, o insanlar
kul hakkı yemezlerdi. O insanlar ülkeleri için mücadele ederdi'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, vatandaşlardan umutsuzluğa kapılmamalarını isteyerek, şunları kaydetti:
''Onun için düşüneceğiz, kararımızı vereceğiz. Güzel Türkiye için, onurlu bir Türkiye için dik duran bir Türkiye için. Biz kimseye minnet etmeyiz. Onun için hep beraber çalışacağız. Eğer 21. yüzyılda Türkiye örnek bir ülke olacaksa eğitim sistemini geliştirerek olacaktır. Çocuklarımıza düşünmesini öğreteceğiz. Eğitim budur, eğitim birilerinin fotoğrafı çocukların gözüne sokularak,
masa üzerine konularak yapılmaz, eğitim farklı bir şeydir.''