10 gün önce bölgede 6 kafatası çıkması üzerine olaya el koyan
savcılık kazı alanını genişletmişti. Bulunan
kemiklere neredeyse her gün yenileri eklendi. Şır-nak'taki kazılarda da 3
ceset bulunması dikkatleri
faili meçhul cinayetlere çevirdi.
Güneydoğu, 1990'lı yıllarda en karanlık dönemini yaşadı. Olağanüstü hal bölgesinde 'terörle etkin mücadele' adı altında yürütülen faaliyetlerin boyutları ise yıllar sonra ortaya çıkıyor. Bu konuda en dikkat
çekici gelişme
Diyarbakır İçkale'de meydana geldi.
JİTEM'in eski karargâhının bulunduğu alanda
Kültür Bakanlığı'nın yaptığı
restorasyon çalışması dehşet verici gelişmeleri beraberinde getirdi. Çalışmalarda insan kafatasları bulunması üzerine
soruşturma başlatılırken, özel yetkili savcılık kazıları daha geniş bir alana yaydı. Kafatası sayısı ise neredeyse her gün arttı. Dün itibarıyla sayının 19 olduğu bildirildi. Kazı bölgesinde incelemelerde bulunan Gıda,
Tarım ve
Hayvancılık Bakanı
Mehdi Eker, "Benim izlenimim, dinî bir gömülme tarzı pek görünmüyor. Böyle rastgele atılmış gibi." dedi. Diyarbakır'daki kazılar, faili meçhul cinayetleri yeniden gündeme getirirken geçen hafta Şırnak'ta benzer kazılar yapıldı. Güçlükonak'a bağlı Özbaşoğlu ile Yağızoymak köyleri arasındaki askeri alanda bulunan 3 ceset, 1993'te yaşanan vahşeti gözler önüne serdi. Gözaltına alındıktan sonra üzerlerine
bomba atılıp çukura gömülen 3 köylüyü yakınları elbiselerinden teşhis etti.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehdi Eker, Diyarbakır Valisi
Mustafa Toprak ve
AK Parti Diyarbakır
Milletvekili Mine Lök Beyaz ve
Galip Ensarioğlu ile birlikte, restorasyon çalışmaları devam eden İçkale'de incelemelerde bulundu. Bölgede çalışmaları inceleyip bilgi alan Bakan Eker, daha sonra geçtiğimiz günlerde faili meçhul kazıların yapıldığı JİTEM binasını ve yanındaki kazı bölgesini inceledi. Kazı alanına basın mensupları alınmadı. Bakan Eker, incelemelerden sonra basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu.
Eski cezaevi binası ile eski kilise arasından surlara giden yolda kazı yapıldığını hatırlatan Eker, "Burada insanlara ait gerek kafatasları gerekse diğer kemikler bulundu. Şu ana kadar 19 tane kafatası kemiği ve diğer kemikler bulundu. Kademe kademe aşağıya doğru iniyor. Kemiklerin hangi döneme ait olduğu, yakın bir tarih mi yoksa eski bir tarihe mi ait olduğu analizler sonucu ortaya çıkacak. Ama görünen bir durum, dar alanda üst üste yığılma şeklinde olduğu. Çok geniş bir alan değil. Bu alan içinde 70-80 santimetre kazılmış, orada kemikler bulunmuş. Biraz da daha derine inildikçe daha fazla bulunmuş, her kademede biraz daha fazla kemik bulunmuş. Sadece kemikler. Bunlara ait herhangi bir
metal ya da bir bez parçası bulunmuş değil. Şu anda koruma altında. Soruşturma tamamlandığında her şey netleşecek. Benim izlenimim, dinî bir gömülme tarzı pek görünmüyor. Böyle rastgele atılmış gibi. Aldığımız bilgi de bu doğrultuda. Kemikler bulunduğunda kemiklerin ve kafataslarının duruşu yan yana. Toplu
mezar olup olmadığını şu an söylemek doğru değil, mümkün de değil. Çalışmaları bekleyeceğiz." şeklinde konuştu.