Yüksekova'da, kendilerini polis olarak tanıtan ve uzun namlulu
silahlarla iki ev, bir
fırın ile bir okulun kapısını kırarak içeri giren yüzü maskeli provokatörler bu adreslerde
arama yaptı.
Hakkari Valisi, halkı uyardı: "Bu, devletle vatandaşı karşı karşıya getirmek isteyenlerin oyunu."
Türkiye'nin karanlık dönemi olarak adlandırılan 1990'lı yıllarda polis ve asker kılığına girerek adam öldürmeye kadar her türlü suçu işleyen meçhul kişiler yine sahneye çıktı.
Hakkâri'nin Yüksekova ilçesinde geçtiğimiz perşembe gecesi 3 ayrı provokatif
eylem gerçekleşti. Kendilerini polis olarak tanıtan eli silahlı 3 kişi, kapılarını kırarak girdikleri adreslerde arama yaptı. Yüzleri maskeli kişiler, vatandaşların cep telefonlarını gasbetti. Hakkâri Valisi
Muammer Türker'in "Bunların güvenlik güçleriyle ilgisi yok, devlet ile halkı karşı karşıya getirmek isteyenlerin oyunu." dediği provokatif eylemler, Yüksekova'nın
Güngör Mahallesi,
Şemdinli yolu üzerindeki bir fırın, iki ev ile
Cumhuriyet Mahallesi'ndeki bir okulda yaşandı. Provokatörler, önceki perşembe gecesi saat 01.30'da Güngör Mahallesi 911 No'lu Sokak'ta yaşayan Vanlı depremzede A.K.'nin evinin kapısını kırdı. Kendilerini polis olarak tanıtan bu kişiler, A.K.'ye
Kürt olup olmadığını sordu. Kürt olduğunu söyleyen A.K.'ye, 'Hadi o zaman silahları çıkar.' dediler. Silahının olmadığını söyleyen A.K., şahısların bunun üzerine evde bulunan bütün odaların kapılarını zorla kırdıklarını ve evi arama bahanesiyle darmadağın ettiklerini belirtti.
Karanlık eller aynı gece, Süleyman Uğur Sıtkı İlköğretim
Okulu'nu da bastı. Bazı bilgisayarları kırıp, 3 bilgisayar ile okul kantininden 300 TL parayı alıp kaçtılar.
Doğu ve Güney
doğu illerinde yıllarca 'devlet' olduğunu söyleyerek, halka her türlü baskıyı yapan karanlık eller yaklaşık 20 yıl sonra Hakkâri'de yeniden ortaya çıktı. Yüksekova ilçesinde ellerinde uzun namlulu silahlarla üç adrese gelen yüzü maskeli kişiler, kapıları kırarak arama yaptı. Maskeli kişiler bazı vatandaşların cep telefonlarını gasbetti. Hakkâri Valisi Muammer Türker'in 'provokatif eylemler' olarak açıkladığı olaylar, Yüksekova'nın Güngör Mahallesi, Şemdinli yolu üzerindeki bir fırın ile Cumhuriyet Mahallesi'nde bir başka ev olmak üzere üç ayrı adreste yaşandı.
Şüpheli 3 kişi, önceki perşembe gecesi saat 01.30'da Güngör Mahallesi 911 No'lu sokakta yaşayan Vanlı depremzede A.K.'nin evine kapıları kırarak girdi. Kendilerini polis olarak tanıtan
şüpheliler, A.K.'ye Kürt olup olmadığını sordu. Kürt olduğunu söyleyen A.K.'ye, 'Hadi o zaman silahları çıkar.' dediler. Silahının olmadığını söyleyen A.K., şahısların bunun üzerine evde bulunan bütün odaların kapılarını zorla kırdıklarını ve evi arama bahanesi ile darmadağın ettiklerini belirtti. Aynı kişilerin, A.K.'nin evinin bulunduğu binadaki başka bir dairenin kapısını çaldıkları, evde kimse olmadığı için kapının açılmadığını, bunun üzerine kapıyı zorla kırıp içeri girdikleri ve evi darmadağın ettikleri de öğrenildi.
İkinci olay yine aynı gece saat 02.00 sularında Şemdinli yolu üzerindeki Kaya
Ekmek fırınında gerçekleşti. Yüzü maskeli 3 kişinin, fırındaki vatandaşları hırpaladıktan sonra işyerinin lambalarını silah dipçikleri ile kırarak işçilerden birinin cep telefonunu gasbettikleri öğrenildi. Üçüncü olay ise aynı gece saat 02.30 sularında Cumhuriyet Mahallesi Süleyman Uğur Sıtkı İlköğretim Okulu'nda meydana geldi. Uzun namlulu silahlı, yüzü maskeli şahıslar girdikleri okulun müdür odası ve öğretmenler odasındaki bilgisayarları kırıp okula zarar verdi. Okul kantininden 300 TL bozuk parayı alan kişiler daha sona okuldan uzaklaştı.
HAKKÂRİ VALİSİ: MEZİT OLAYINI HATIRLATIYOR
Hakkâri Valisi Muammer Türker, vatandaşa ve bir eğitim kurumuna zarar veren şahısların provokatif bir eylem gerçekleştirmeyi hedefledikleri ve polis kimliğinde evleri basıp zarar verdiklerini söyledi. Vali Türker, "Daha önce yaşanan Mezit olayı ile aynı olduğunu düşünüyoruz. Vatandaşlarımız ile güvenlik güçlerimizi karşı karşıya getirme planı güdüldüğünü tahmin ediyoruz." diye konuştu.
18
Şubat 2011 gecesi ilçe merkezinde Kürt ve
PKK düşmanlığı içeren
Arapça bir
bildiri dağıtıldı. KCK devreye girdi ve bildiriyi 'Mezit' adında devletin desteğiyle kurulan bir
örgütün dağıttığını savundu. Kuyumcuyu soymaya çalışan biri, elindeki
bomba süsü verilmiş paketi caddeye bırakarak kaçtı. Bu da Mezit'e mal edildi. Ancak çok geçmeden işin aslı anlaşıldı. Olayla ilgili
soruşturma yürüten güvenlik güçleri, failleri kısa sürede yakaladı. Halkı tehdit eden 'Mezit'in paravan bir örgüt olduğu ve arkasında PKK'nın olduğu ortaya çıktı. Mezit örgütü daha sonra yok oldu.