Kadına şiddeti önlemeye yönelik çok önemli kararlar!

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Kadın Platformu tarafından düzenlenen Aile ve Şiddet konferansından önemli sonuçlar çıktı.

Kadına şiddeti önlemeye yönelik çok önemli kararlar!

Sosyal hayatın her alanında yaygınlaşan şiddetin aileyi de ciddi şekilde etkilediği bir dönemde İstanbul'da Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Kadın Platformu tarafından düzenlenen ve 15 ülkeden 50 konuşmacının katıldığı Aile ve Şiddet konferansından çok önemli sonuçlar çıktı. Alınan kararlar ise şöyle; 1.Aile toplumun en önemli kurumudur. Toplumda yaygınlaşan şiddet aileyi de tehdit etmektedir. Ailenin şiddeti en aza indirecek ilk kurumdur ve şiddetle mücadelede aile kurumunun güçlendirilmesi gerekmektedir. 2.Aile birliğinin korunması ve kendisinden beklenen fonksiyonu yerine getirmesi için şiddet konusunda devlet aktif görev üstlenerek caydırıcı ve önleyici her türlü tedbiri ivedilikle almalıdır. 3.Bu tedbirler arasında örneğin şiddet uygulayan failin psikolojik destek alması, özel ya da devlet çatısı altında danışmanlık ve terapi merkezlerinin açılması, aile ombudsmanlık sisteminin yaygınlaştırılması; kolluk birimlerinde, topluma en yakın ilk müracaat yeri olan polis ve jandarma karakollarında aile ve şiddet konularında eğitim almış, tercihen bayan uzman personel görevlendirilmesi gerekiyor. 4.Bu konuda sivil toplum kuruluşlarının duyarlılık ve çalışmalarını desteklediğimize, hem bir birleriyle hem de devletin ilgili kurumlarıyla işbirliğine gitmeleri bizi sonuca götürmede daha etkin olacaktır. 5.Aileyi bir bütün olarak kabul etmekle birlikte, ailedeki her bir bireyin hakları vardır ve korunması gerekiyor. 6.Aile içi şiddetin örtülü yapısı, daha sürekli, sistematik ve bireyin şahsiyeti üzerindeki yıkıcı etkisinden ötürü özel olarak ele alınmalıdır. 7.Şiddetin yaygınlaşmasında ve sıradanlaşmasında medyanın büyük etkisi vardır, oysa toplumu en çok etkileyen medyanın şiddetin önlenmesinde aktif rol alması gerekmektedir. 8.Eğitimin her aşamasında, özellikle erken dönem eğitim sürecinde şiddetin toplumsal yayılımının önlenmesi ve barışçıl çözüm alışkanlıklarının kazandırılması konusunun müfredat programlarında yer alması gerekiyor. 9.Töre cinayetlerinin 'cinayet' olduğuna, örf, adet ve dini inançların şiddetin gerekçesi olmadığına; aksine örf, adet ve dinî inançların toplumsal barışı sağlamada olumlu rolü olduğu için ön plana çıkarılmalıdır. 10.Bir insan hakları ihlali ve haysiyet sorunu olan şiddet ve istismar konusunda toplumun duyarlı olup bu duyarlılığın zihniyet değişimine sebebiyet vermesi için yapılacak çalışmalara destek verilmesi gerektiğine inanıyor ve kamuoyuyla saygıyla paylaşıyoruz.
<< Önceki Haber Kadına şiddeti önlemeye yönelik çok önemli kararlar! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER