...Geçen hafta
Başbakanlık Arşivi'ndeki aslını yayınladığım
Atatürk'ün hazineye bağışladığı
çiftlikleri (ki mal varlığının sadece bir kısmıydı)...
...Ben bu kadar mal varlığını nereden edindiğini sorgulamadım ki? Sadece belgedeki dökümü aktardım. Dökümü verince akla bu sorunun geleceğini pekala biliyorlar çünkü ve hemen savunmaya geçiyorlar. Oysa asıl soruları bu haftaya saklamıştım:
1) Atatürk 155 bin dönüm
arazi, şu kadar
inek,
koyun,
tavuk (ve yazmayı unuttuğum 58 adet merkep) vesaire demirbaşları
Hazineye hangi şartlarda devretmişti?
2) Devretmeseydi bu mallar kime veya kimlere kalacaktı?
İlk sorudan başlayalım.
İsmet
İnönü'nün "Hatıralar"ı (Bilgi Yay., 3.
baskı, 2009, s. 544-545) çarpıcı bir iddiayı dile getirmekte. 'En yakın arkadaşı' diye sunulan İnönü'ye göre Atatürk,
Orman Çiftliği'ni
Tarım Bakanlığı'na (
Ziraat Vekaleti) satmaya çalışıyormuş. Buna
itiraz etmiş. Çiftliklerde hükümet v
e devletin de büyük emeği bulunduğunu, dolayısıyla "hazine yardımı ile meydana gelmiş bir eseri tekrar hazineye satma"nın doğru olmayacağını söyleyen İnönü'ye Atatürk "Öyleyse ne yapayım?" diye sormuş. O da "Bilmiyorum" demiş. Bunun üzerine Atatürk "Vereyim ama nereye vereyim?" diye sormuş.
İnönü de "Hazineye ver" diyerek çiftliklerin hazineye devrinin kendi tavsiyesi üzerine gerçekleştiğini anlatmış. İnönü bombanın pimini çekmeyi
ihmal etmez:
"Aslında çiftliği elden çıkarma(sı)nın bir sebebi de zarar etmesi(ydi). Ondan kurtulmak için
satış muamelesi düşünülüyor."
Yani zarar eden çiftliği devlete satarak zarardan kurtulmak istemektedir Atatürk. Bunu kim söylüyor? Devrin Başbakanı. Nerede söylüyor? Sabahattin Selek'e anlattığı hatıralarında. Başka ne söylediğini merak ettiniz mi? Öyleyse özetleyerek okumaya devam:
"İkincisi, çiftlik hazineye devrediliyor, fakat bira fabrikası devredilmiyor. Pekala dedim, sahibi Atatürk olduğu için
Tekel (İnhisar) Bakanlığı Atatürk ile mukavele imzalayacak. Atatürk'le konuştum. Bakanlıkla mukavele yapacaksınız dedim. Güldü. 'Nasıl olacak?' dedi. 'Bu olmayacak. Karşı karşıya geçeceğiz de devlet başkanı ile hükümet olarak tekel mukavelesi yapacağız, olmaz bu' dedim."
İnönü'nün söylediklerinde iki önemli nokta öne çıkıyor:
1) Atatürk çiftlikleri zarar ettikleri için devlete satmak istiyor ama buna kendisi engel oluyor. 2) Sonunda hazineye bağışlıyor ama kâr eden bira fabrikasını listeden çıkartıyor, buna da İnönü engel oluyor. Cumhurbaşkanının bir bakanıyla karşı karşıya geçip fabrikası için mukavele imzalayacak olmasındaki çarpıklığı bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor.
İnönü'yü destekleyen bir başka ifadeye, Kâzım Özalp'ın
Türkiye İş Bankası Yayınları'ndan çıkan "Atatürk'ten Anılar" kitabında rastlıyoruz. Eski
TBMM Başkanı bakın ne yazmış: "Ancak, yapılmış olan büyük yatırımlar nedeniyle borçlar da çoğalmıştı. İsmet Paşa'nın teklifi üzerine Atatürk, çiftliği, geliştirilmesini devam etmek şartıyla, bir milli müessese olarak idare edilmek üzere, borçlarıyla beraber hükümete devretmeye razı olmuştu."
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN