Oyalı'nın
klonlandığı proje ekibinin başında bulunan Prof. Dr. Sema Birler, konuya ilişkin yazılı açıklamasında, ''Türkiye'nin ilk klon kuzusu olan Oyalı'nın
ölüm nedeni, ilk belirlemelere göre bir akciğer enfeksiyonu'' görüşlerini bildirdi.
Birler, ''Gerçekleştirilen yoğun tedaviye
cevap vermeyen bu akut durumun kesin nedeninin ortaya konması amacıyla bir
seri çalışma başlatılmış olup, halen bu çalışmalar devam etmektedir. Ön bulgular ve patolojik incelemeler, durumun klonlama tekniği ile ilgili olmadığını göstermektedir'' ifadelerini kullandı.
Açıklamaya göre,
TÜBİTAK ve Devlet Planlama Teşkilatı tarafından desteklenen proje sonucu 21
Kasım 2007 tarihinde dünyaya gelen Oyalı, dünyanın en uzun yaşayan klon hayvanları arasına girdi.
Oyalı, 30
Mart 2011 tarihinde de sağlıklı bir yavru dünyaya getirmiş ve İÜ
Veteriner Fakültesi'nde gerçekleştirilen başarılı bir
sezaryen operasyonuyla dünyaya gelen dişi kuzuya ''
Bahar'' adı verilmişti.
Dünyada klonlama yöntemi ile doğan kuzuların çoğu doğumdan hemen sonra ölürken, bir kısmı ilk 1 ay, daha uzun yaşayan klon koyunlar ise yaklaşık 3 yıl yaşadı. Klonlanan ilk canlı olan Dolly yaklaşık 7 yıl hayatta kalırken, Türkiye'nin ilk klon kuzusu olan Oyalı ise 4,5 yaşında hayatını kaybetti...
-Klonlamadan neler bekleniyor-
Prof. Dr. Sema Birler, klonlamanın hangi alanlarda yararlı olmasının beklendiğini ve insan sağlığı açısından hangi amaçlarla kullanılabileceğini şöyle açıkladı:
''Soyu tükenmek üzere olan hayvanların klonlama yoluyla tekrar doğaya kazandırılması mümkün.
Hayvancılık alanındaki diğer bir konu, yüksek verimli elit hayvanların oluşturulması ve bunlardan maksimum düzeyde
ürün elde edilmesidir. Klonlanan hayvanlardan insan sağlığı için yararlı ürünler elde edilebilir.
Protein karakterindeki ilaç ve ilaç benzeri maddeleri üretecek geni taşıyan koyunun sütünden farmasötik yani ilaca dönüştürülebilecek proteinler elde edilerek ilaç sanayisinde kullanılabilir. Klonlama teknolojisinin kullanılması düşünülen bir başka alan ise
organ donörü olarak hayvanların kullanımı.''