Hocaefendi, muhtaçlara
yardım etmenin "
Allah'ın inayetine sunulmuş en beliğ davetiye" olduğunun altını çiziyor ve Allah'ın rahmet kapılarını ardına kadar açtığı ramazan ayı öncesinde inananlara önemli bir hatırlatma yapıyor.
'Muhtaçların yardımına koşmak, Allah'ın inayetine sunulmuş en beliğ bir davetiyedir. Yardıma koşarsanız, yardımsız kalmazsınız. El uzatırsanız, hiç umulmadık yerden sizlere el uzatılır.'
Kimse Yok Mu? derneğinin çalışmalarını hatırlatan Hocaefendi, "herkes kendi dünyasında birer Kimse Yok Mu olmalı" dedi.
'Herkes kendi dünyası itibariyle bir Kimse Yok Mu oluşturmalı. "Kimse Yok Mu?" diyenin imdadına koşmalı. Maddi-manevi, dünyevi-uhrevi, maddi sıkıntılar içinde bulunanlara el uzatmalı. Manevi buhranlar yaşayanlara el uzatmalı. Stresler içinde kıvrananlara, anguazlarla inleyenlere el uzatmalı.'
SOHBETİN TAMAMINI BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ
Birine yardım denildiğinde akla hep maddi ihtiyaçlar geliyor. Ancak Hocaefendi insanların hem maddi hem de manevi ihtiyaçları olduğunu hatırlatıyor. En hayati yardımın da kişinin ahiretine dönük yardımlar olduğunu vurguluyor.
'Zannediyorum bu el uzatmaların içinde en önemlisi, en hayatisi insana uhrevi hayatını kazandıracak, insanla Allah arasındaki engelleri bertaraf ederek kalplerin Allah'la buluşmasını sağlayacak eldir. İrşadın tarifinde üzerinde durulan husus, gönülleri gönüllerin sevgilisi Hz. Muhammed Mustafa (SAS) ile buluşturan eldir.'
Peygamber
Efendimiz'in hayatından örnekler de veriyor Hocaefendi. Ve Resulullah'ın kendisine uzanan hiçbir eli boş çevirmediğinin altını çiziyor.
'Maddi cihetle de Efendimiz (SAS) kendisine uzanan hiçbir eli geriye boş çevirmemiştir. Olmadığı zaman bile vaat etmiştir. Sahabi naklediyor; Muteber hadis kitaplarında buhari gibi, Müslim gibi Ebu Davud'un Sünen'i gibi. Birisi geldi birşey istedi, verdi. Bir daha istedi, yine verdi ve artık yoktu. "Yok" dedi, "kalmadı". "Gelirse gel yine vereyim" dedi. Bir sahabi kalktı dedi ki, "Ya Rasulullah! istedi, verdin; istedi verdin. Yoktu artık neyi vereceksin?" Efendimiz onu tesliye adına ortaya konan bu sözden rahatsız oldu. Mimiklerinde belli ederdi o rahatsızlığını, rahatsız oldu. Hayır, peygamberden istenince o verir. Yine verir, yine verir. Elinde kalmayınca vaadeder...'
Hocaefendi ramazan öncesi bir noktaya daha dikkat çekiyor ve Allah'tan inayet ummak için kimsesizlerin kimsesi olmalı diyor.
'Bir anonimde var. "Hiç kimse yoktur kimsesiz. Herkesin var bir kimsesi. Bugün ben kimsesiz kaldım, ey kimsesizler kimsesi." Herkes bir manada kimsesizdir. Kimsesizler kimsesinin imdada koşması adına, bence kimsesizlerin imdadına koşması lazım, el uzatması lazım.'