İstanbul'da çeşitli camilerdeki görevli 17 din görevlisi, seslerini daha iyi kullanarak ezan okumak amacıyla
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanat ve
Meslek Eğitim
Kurslarında (İSMEK) şan eğitimi alıyor.
İSMEK'in Fındıkzade'deki Müzik İhtisas Merkezinde şan eğitimi veren usta öğretici
Tarkan Koç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, din görevlilerinin 24 saat seslerini ve paralelinde bedenlerini kullandıklarını belirtti.
Ses ve bedenin koordinasyonun önemli olduğuna dikkati çeken Koç, din görevlilerinin mesleklerini icra ederken birtakım sorunlarla karşılaştıklarını, ezan okurken belli seslerde sorunlar yaşadıklarını ifade etti.
Ses kısmına yönelik bir çalışma yapılmadığı için bir süre sonra seste sorunlar ortaya çıktığını kaydeden Koç, sorunların giderilmesine yönelik din görevlilerinin İSMEK'e başvurması sonucu şan eğitimine başladıklarını anlattı.
Koç, kursun, tek tek din görevlilerinin seslerinin ne olduğunu tespit etmek, medikal bir sorun olması halinde bunun teşhisini koymak, mesleklerini icra ederken ne gibi sorunlar yaşadıklarını anlayarak, ona yönelik çalışmaları kapsadığını söyledi.
Daha çok Türk musikisinin belli makamlarıyla namazın vaktine göre ezan okunduğunu, bu makamların belli bölümlerinin bazı imamları zorladığını, bunun sonucu ses kasının bunu kaldırmayarak rahatsızlıkların ortaya çıktığını belirten Koç, herkesin farklı ses yapısına sahip olduğunu dile getirdi.
Din adamlarının görevlerinin çok zor olduğunu ifade eden Koç, ''
Sabah kalkıyorlar.
Dinç olmak zorundalar.
Ezanı okumak için
hazırlık yapmak zorundalar. Ses öyle bir şey ki, 'hadi kalktım ezanı okuyayım' diyemezsiniz. Hazırlık lazım. Bu nedenle din adamlarının günlük yaşamlarında seslerine dikkat etmesi gerek. Bedensel yorgunluğun minimum, sesin biraz dingin olması ve sigaradan uzak durulması, yeme alışkanlığına dikkat edilmesi lazım'' dedi.
Kursun mayıs ayına kadar her
pazartesi 3 saat yapılacağını dile getiren Koç, İSMEK'te ilk defa böyle bir kalabalık din görevlisi grubuna kurs verdiklerini kaydetti.
Sesin de tıpkı
araba gibi kullandıkça yorulduğunu ve belli bir süre sonra
bakım gerektirdiğini, bu nedenle belli bir dönemden sonra doktora giderek
kontrol yapılmasını çalışanlara
tavsiye ettiğini dile getiren Koç, müftülüklerin periyodik olarak imamların seslerini kontrol edilmesi için ilgili kurumlarla anlaşması gerektiğini belirtti.
Derslerde piyano ile şan eğitimi verdiklerini anlatan Koç, ''Bizim sesimiz tıpkı bir enstrüman gibidir. Belli bir ses aralığına sahiptir. Bu ses aralığını piyanoda egzersiz yaparak geliştiririz. Din adamlarına
müzik eğitimi değil, ses kasına yönelik fonksiyonel bir eğitim veriyoruz'' dedi.
Her namaz vakti ezan, farklı makamda okunuyor
Arnavutköy ilçesi Taşoluk
Yeşil Camisi'nde görev yapan 15 yıllık imam
İsrafil Kirazcı, daha önce 3 ay
Diyanet İşleri Başkanlığının düzenlediği kıraat kursunda eğitim aldıklarını söyledi.
Görevlerini icra ederken sesi yerinde kullanamadıklarını, çok rahat okumaları gereken ezan ve Kur'an-ı Kerim'i okumakta bazen zorlandıklarını dile getiren Kirazcı, bu amaçla eğitim alan arkadaşlarla bir araya gelerek İSMEK'ten böyle bir kurs talep ettiklerini ve eğitime başladıklarını anlattı.
Göreve başlamadan önce makam dersi aldıklarını, ancak sesin kullanılmasını çok daha farklı bir şey olduğunu söyleyen Kirazcı, ''Günde 5
vakit ezan okuyoruz. Her ezanın makamı farklıdır. Sabah ezanını saba, öğle ezanını uşşak veya rast, ikindi ezanını rast,
akşam ezanını segah ve yatsı ezanını hicaz makamında okuyoruz. Bunları çalışarak öğreniyoruz'' diye konuştu.
Güzel ezan okumanın çok önemli olduğuna dikkati çeken Kirazcı, ''Çünkü birçok insanı ibadete çağırıyorsunuz. Güzel ezan sayesinde Sultanahmet'te
yabancı turistlerden
Müslüman olanlar var. Bunu gazetelerden, arkadaşlarımızdan duyuyoruz. Bu ezanla olmuştur. Günümüz dünyasında ezanın güzel sesli arkadaşlarımız tarafından okunması gerekir. Sadece güzel ses yetmiyor, sesin eğitilmesi gerekiyor. Çirkin ses yoktur, eğitilmeyen ses vardır'' dedi.
Ezan çok sayıda insana ulaşıyor
Beyoğlu Ömer
Avni Camisi'nde 8 yıldır imamlık yapan Alim
Karagöz de şan ve musiki derslerine gelmesindeki nedenin, günün her vaktinde, sesleriyle birtakım eserler icra ettiklerini anlattı.
Bunu daha güzel ve kurallarına uygun olarak icra etmek için eğitime ihtiyaç duyduklarını söyleyen Karagöz, ''Bizim okuduğumuz ezanı, belki okurken tek biz okuyoruz, ama binlere veya daha fazla insana ulaşarak etkileşim olabiliyor'' dedi.
Karagöz, seslerini nasıl koruyacakları bilmediklerini, kursta buna yönelik eğitim alacaklarını söyledi.