Hikâye böylelikle başlıyor. Üç yıl boyunca süren Amerika’da cami yapma mücadelesi sonuçsuz kalıyor. Bu üç yıllık süreçte Ali Katırcıoğlu bir hayli üzülüyor. Ancak tavsiyeler üzerine rotasını
Afrika’ya çeviriyor,
Güney Afrika'ya.
Ali Katırcıoğlu tavsiyeyi bir emir telakki ederek
Güney Afrika seyahatine başlar. Amerika’da üç yıl içinde hal olmayan proje için
arsa meselesi bu
ülkede bir hafta içinde sonuçlanır ve arsa verilir. Ancak bu ülkede de bürokrasinin yavaşlığı devreye girer. Yaklaşık üç yıl da bu süreç devam edince başka bir ülke olabilir mi sorusu gündeme gelir. Ancak birkaç gün sonra gerekli izinlerin çıktığı görülür. Bundan sonrası zaten işler aksiyona kalmıştır ve o aksiyon da
Hacı Ağabeyin bizzat inşaat çalışmalarının başında olmasıyla halledilir.
Projeye “Nizamiye” adı verilir. Nizamiye projesi sadece bir camii değildir aslında. İçinde
Selimiye şaheserinin benzeri,
İmam Hatip Lisesi, konferans merkezleri, geleneksel Türk-
Müslüman kültürünü tanıtacak mekânlar ve
Osmanlı çarşısı yer alır. Ancak Güney Afrikalıların atamız dedikleri
Mandela’nın tavsiyesi ile projeye bir klinik ile birlikte
İlahiyat Fakültesi eklenir. Mandela ile görüşmesi de çok güzel bir hikâye aslında…Görüşmek için uzunca bir süre beklemek gerekirken çok kısa bir sürede haberg eliyor. Bir gün içerisinde davet ediliyorlar ve görüşme fırsatını buluyorlar. Mandela projeyi çok beğeniyor ve projeye bir klinik eklenmesini istiyor. Ve klinik projeye ekleniyor.
Güney Afrika’da
Anadolu Ruhu adını taşıyan belgesel işte bu külliyenin hikayesini anlatıyor. Yapımcılığını ve metin yazarlığını
Veysel Karani Gümüşdereli’ nin üstlendiği belgeselin yönetmeni
Emine Ulu, Görüntü yönetmeni ise Sait Küçükşahin… Yerinde çekimlerin yapıldığı belgeselde Güney Afrikalı isimlerle de röportajlar yapılıyor,
gelişim süreci anlatılıyor.
Samanyolu Yayın grubu tarafından hazırlanan belgesel bu akşam 23.00'te Mehtap Tv’de yayınlanacak.