Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül,
Twitter'daki hesabından dün
Ulucanlar Müzesi'ne yaptığı ziyarete ilişkin izlenimlerini aktardı.
İstanbul'a hareketinden önce ''
Ankara'nın en özellikli tarihi semtlerinden biri'' olarak nitelediği Hamamönü'nü ziyaret ettiğini belirten Gül, eski Ankara evlerinin yeniden ortaya çıkarılmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Esas ziyaret sebebinin müze haline getirilen
Ulucanlar Cezaevi'ni görmek olduğunu vurgulayan Gül, 1970 yılında cezaevinde yatan bir arkadaşını ziyaret ettiğinden Ulucanlar'ın eski halini bildiğini kaydetti.
''Merhum
Başbakan Ecevit'in de kaldığı ünlü
Hilton Koğuşu'ndan başladık, tecrit hücrelerini, avluları, koğuşları gezdik. Her bir köşede acı hatıralar vardı'' ifadelerini kullanan Gül, ''Cezaevinden yolu geçenlerin dinledikleri türküler, mektupları, eşyaları, haklarındaki kararlar'' ve ''Siyaset adamları, düşünce insanları, entelektüeller, gazeteciler, din alimleri,
gençlik liderleri'' notlarıyla ziyaretine ilişkin fotoğrafları da paylaştı.
Gül, Ulucanlar Cezaevi'nde 6
Mayıs 1972'de idam edilen
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın boyunlarına asılan yaftaları incelediği kareye de yer verdiği mesajında, ''Ulucanlar bana bir kez daha, demokratik bir hukuk devleti olmanın ne kadar kıymetli olduğunu hatırlattı. O hücrelerde ve koğuşlarda yaşananların bir daha ebediyen yaşanmaması için demokrasimizi ve haklarımızı kıskançlıkla korumalıyız'' değerlendirmesini yaptı.
Ulucanlar Cezaevi'ni ''Demokrasinin ve adaletin olmadığı yerde zulümden başka bir şey olamayacağını gösteren yaşayan bir abide'' olarak tanımlayan Gül, başta
Altındağ Belediyesi olmak üzere cezaevinin müze olmasında emeği geçenleri
tebrik etti.