İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen
Ergenekon davasının 243. duruşmasında Emekli
Tuğgeneral Veli Küçük ile eski Özel
Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu 33
tutuklu sanık katıldı. Eski
Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ, Mehmet
Haberal, Mustafa
Balbay ve Levent Ersöz'ün de aralarında bulunduğu 32 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.
Sanıkların kimlik yoklamasının tamamlanmasının ardından Başkan Özese, gizli
tanık İmdat'ın dinleneceğini açıkladı. Özese, gizli tanığa "Emniyet Müdürlüğü'nde verdiğiniz ifadenizde 'Var olduğu iddia edilen Ergenekon Terör Örgütü'ne yönelik operasyonlar yapıldı ama örgütün uyuşturucu ayağına ilişkin hiçbir çalışma yapılmadı. Ben örgütün uyuşturucu ayağına ilişkin bilgi vereceğim' demişsiniz. Bilgilerinizi bize anlatın" dedi.
Bunun üzerine
gizli tanık İmdat, Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından
Mehmet Zekeriya Öztürk tarafından bir şirket kurulduğunu anlattı. Öztürk'ün baş patron olduğunu belirten gizli tanık, şirkete yüzbaşılıktan ayrılma
Cengiz Palacan, Tatlıcı soyadlı eski
üsteğmen, ordudan
emekli Ergin Elmas ve Zekeriya Öztürk'ün ortak olduklarını söyledi. Şirketin kurulmasından sonra Öztürk'ün 10-15 günde bir gelip
kontrollerde bulunduğunu anlatan İmdat,
şirketi Ali Kalkancı'nın parası ile kurduklarını belirtti. Kalkancı'nın "Biz
JİTEM'ciyiz, MİT'çiyiz" diyerek tehdit edildiğini, o dönem çok
karşılıksız çek kesmekten araması olduğu için GBT'sinin silineceğini söyleyerek kandırıldığını ve şirket kurma için gerekli olan paranın Kalkancı'dan alındığını söyledi.
"BÜTÜN KONTROL ZEKERİYA ÖZTÜRK'TEYDİ"
Kendisinin de bu işin içine zorla çekildiğini belirten gizli tanık,
kimya şirketi gibi gösterilerek kurulan bu şirketin, zaman içerisinde
uyuşturucu madde malzeme ve hammaddesi üreten bir şirket haline dönüştürüldüğünü anlattı. Bu duruma kendisinin çok karşı çıktığını ve çok kez tartıştıklarını belirten gizli tanık, uyuşturucu malzemelerinin tam olarak üretilmeye ve dağıtılmaya başlanmasından sonra da kendisinin şirketten uzaklaştığını söyledi. Gizli tanık İmdat, her şeyin Zekeriya Öztürk'ün kontrolünde olduğunu sözlerine ekledi.
Emniyet Müdürlüğü'nde verdiği ifadesi okunduğu sırada Gizli Tanık İmdat araya girerek bir açıklama yapmak istediğini belirtti. Ali Kalkancı ile Zekeriya Öztürk'ün, şirketin üst katına çıkıp konuştuklarını, kendisinin de çay servisi yaptığı için bu konuşmaya tanık olduğunu söyledi. İmdat, "Bu sırada Öztürk, cebinden
PKK, MİT, JİTEM, MOSSAD ve okuyamadığım birçok
Arapça kimlikleri Kalkancı'ya göstererek
'Devlet verdi bunları bana. İstediğim ülkeye istediğim gibi girip çıkıyorum. Sen benim sözümü neden dinlemiyorsun' dediğini duydum" diye konuştu.
Ergenekon tanığı: Alparslan Arslan, Ali Kalkancı'nın dergahına giderdi
Ergenekon davasında ifade veren gizli tanık İmdat,
Danıştay saldırısı faili
Alparslan Arslan'ın 28
Şubat sürecinde 'sahte şeyh' diye tanınan Ali Kalkancı'nın dergahına gidip geldiğini söyledi. İmdat, Ergenekon sanığı
Mehmet Zekeriya Öztürk'e hitaben de, "Ali Kalkancı'nın iş yerine geldiğinizde herkes karşınızda 'komutanım' diye hazırola geçiyordu. Kendinizi binbaşı diye tanıtıyordunuz." ifadesini kullandı.
İstanbul 13.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının bugünkü duruşmasında gizli tanık İmdat,
emniyet ve
savcılık ifadelerinin okunmasının ardından
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in sorularını cevapladı. Pekgüzel, Gizli Tanık İmdat'a ifadesi sırasında Alparslan Arslan'dan söz ettiğini hatırlatarak, "Ali Kalkancı ile Alparslan Arslan'ın ilişkisi neydi?" diye sordu. İmdat ise, "Alparslan Arslan, Ali Kalkancı'nın dergahına gelirdi. İstanbul Hukuk Fakültesinde okuyan bir grup gelir giderdi." dedi.
CİHAN