12 Ocak 2009’da
Seyit Yılmaz’ın kimlik bilgileriyle sahte nüfus cüzdanı örneği düzenleyen
bilgisayar korsanları (Hacker) bir
GSM bayisinden Yılmaz’ın cep telefonu aboneliğini iptal ettirdi. Daha sonra internet
bankacılığı sistemine giren
hackerler, Seyit Yılmaz’ın hesabındaki 30 bin 500 lirayı, başka bir şubede açılmış hesaba aktardı. Hesabının bulunduğu banka, para hareketini Yılmaz’ın iptal edilen telefonuna
mesaj olarak gönderdi. Bu mesaj, hattı kapalı olduğu için Yılmaz’a ulaşmadı.
Banka görevlileri, ertesi gün başka bir numaradan Yılmaz’a ulaşarak, hesabındaki paranın bir başka bankaya aktarıldığını bildirdi. Seyit Yılmaz ise böyle bir işlem yapmadığını belirterek, "Nasıl benden teyit almadan parayı aktarırsınız" diye
itiraz etti.
BANKA VE GSM ŞİRKETİNE DAVA AÇTI
Hem bankaya hem de cep telefonunu kendi bilgisi dışında kapattığı gerekçesiyle GSM şirketi aleyhine
Antalya Tüketici Mahkemesi’nde
dava açan Seyit Yılmaz, zararının faiziyle birlikte telafisini istedi. Mahkeme, gerekçeli kararında GSM şirketi ile bankayı sorumlu tuttu. Mahkeme, paranın banka ve GSM firması tarafından ortak olarak yasal faiziyle birlikte Seyit Yılmaz’a ödenmesine hükmetti.
PARA 55 BİN LİRA OLARAK ÖDENDİ
Banka ve GSM firmasının avukatları, kararı
Yargıtay’a taşıdı. Geçen yılın son günlerinde Yargıtay 13.
Hukuk Dairesi’ne giden
dosya kısa süre önce karara bağlandı. Yargıtay 13’üncü Hukuk Dairesi, kimlik bilgilerini
kontrol etmeden Seyit Yılmaz’ın GSM hattını iptal eden ve hesaptaki parayı bilgisayar korsanlarınca başka bir hesaba aktaran banka aleyhine verilen kararı onadı. Buna göre banka ve GSM firması 3 yıl aradan sonra 30 bin 500 TL’yi yasal faiziyle birlikte Seyit Yılmaz’a yaklaşık 55 bin lira olarak ödedi.
Seyit Yılmaz’ın avukatı Cengizhan Gököz,
"Yargıtay Antalya Tüketici Mahkemesi’nin kararını onayarak içtihat haline getirmiştir. Artık ne banka (Ben mesaj gönderdim) ne de GSM firması (mesaj yerine gitmemişse benim sorunum değildir) diyemeyecek" diye konuştu.