Darbe sonrası cezaevinde kalanlardan biri de Ömer Ulak'tı. Hapis yattığı üç yıl boyunca
akıl almadık işkencelere maruz kalan Ulak,
Evren radyoda konuşmaya başlayınca işkenceye ara verildiğini anlatıyor.
Diyarbakır Cezaevi mağdurlarından Ömer Ulak, Cihan Haber Ajansı'na konuştu. O dönem
darbecilerin sadece kendilerine değil, ailelerine de
psikolojik işkence uyguladıklarını söylüyor. Darbeden hemen sonra, ekim 1980'de '
terör örgütü üyesi olmak' suçundan gözaltına alındığını anlatıyor.
İşkence yaparken annesine, 'Oğlun işkence görüyor' diye haber gönderildiğini anlatan Ulak, cezaevinde yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Annem ziyarete geldiğinde, 'Oğlum seni dövüyorlar mı?' diye soruyordu. Ben de üzülmesin diye dövmediklerini söylüyordum. Annem, üzüntüden rahmetli oldu. Günde bir
bardak su hakkımız vardı. İster onunla
banyo yap, istersen tuvalete git. Yemekler tabldottu. Adam başı bir kaşık vurduğunda bitiyordu. Yarım ekmeği 4 kişi yiyordu. Her
akşam işkence yapılıyordu.
Askerler geliyor
koyun sürüsü gibi dayak atıp gidiyorlardı. Bizim koğuşa kedi getirmişlerdi. O anda kedi olmak isterdim.
Kediyi getirip bizim önümüzde et veriyorlardı. Kedi yiyordu, biz açlığımızdan geberiyorduk. 1,5 yıl sonra bizi banyoya götürdüler, sevindik. Suyu içtim, başımı sabunladım, ikinci suyu dökemedim başıma. İki dakika sürmedi banyomuz. Sonra yukarıya kadar süründürdüler. Hâlâ su içemiyorum. Doktor diyor günde 3 litre su iç; ben ancak günde 2-3 bardak su içebiliyorum. O dönemden kalma."
"
Kenan Evren radyoda konuşmaya başlayınca işkencelere ara verilirdi. Konuşma bittikten sonra yeniden işkence. İşkence yapılanlara '
kalp hastası' olduklarına dair kâğıt imzalatılırdı. Cezaevine girdiğimde 40 günlük evliydim. Hapisteyken kızım oldu. Görmek isteyince yine dayak yedim. Avukat veya aileden biri görüşmeye geldiğinde askerler sırtımıza binerdi. Görüşme yerine öyle giderdik."
Beraat edince yine dövdüler
Ömer Ulak, işkencelerden dolayı hâlâ kulağının çınladığını, kaç yıldır doktora gittiği halde çözüm bulunamadığını anlatıyor. Vücudunda işkenceden kalma yara izleri bulunduğunu anlatan Ömer Ulak, "Üç sene sonra mahkemeye çıkardılar,
beraat ettim. 15 gün sonra bırakıyorlardı beraat edenleri. Yine işkence gördük. Kapıdan çıkarken yine dayağımı yedim, ondan sonra çıktım. İnanmıyordum çıkacağıma. İnsaflı asker oldu mu onu kovarlardı. Zalim, kendini bilmez askerler yapıyordu bunu. Ölen ve deli olan çok oldu." dedi.