Ergenekon davasında ifade veren gizli
tanık Kıskaç, "Bugün burada birileri beni dinliyor. Ben burada olmayanların da isimlerini vereceğim. İddialarda
Veli Küçük'ün ismi geçiyor. O dönem
Veli Küçük çok
küçük biriydi. Asıl ondan büyükleri var. Onların hepsini açıklayacağım" diye konuştu.
Elazığ İl Jandarma
Alay Komutanlığı'nda
Binbaşı Mahmut Şahin'in postası olduğunu söyleyen Kıskaç, 19 yaşından beri 24 yıldır vatana
ihanet edenlere kaşı mücadele verdiğini, 20 yıldır başında kefenle dolaştığını söyledi.
1993 yılında
JİTEM'e alındığını belirten Kıskaç, 1993 ve 94 yıllarında JİTEM adına Doğu ve Güney
doğu'da katıldığı operasyonları anlattı. Halen
Ergenekon davası tutuklu sanığı olan
emekli Albay Fikri
Karadağ'ın o dönemlerde çıkılan bir operasyonda komutanlarından birinin olduğunu belirterek,
"Karadağ bize yardım göndermediği için 11 askerimiz şehit oldu. Parçalanmış cesetleri taşıdım. Koordinat vermemize rağmen teröristlere bir havan dahi atmamışlardır. 18 yıldır bunların hesabını sormayı bekledim" şeklinde konuştu. Gizli tanık Kıskaç'ın, bu sözleri söylerken sesinin titrediği ve ağlamaklı olduğu duyuldu.
"33 ASKERİN ŞEHİT EDİLMESİ ALBAY TEOMAN BARUTÇU'NUN HATASIYDI"
1990'lı yılların başında Elazığ Jandarma Alay Komutanı olan Albay
Teoman Barutçu ile birlikte çalıştığını kaydeden Kıskaç,
Bingöl'de 33 askerin kuruşuna dizilmesi hadisesinin de Albay Bartçu'nun hatası olduğunu ileri sürdü. Yeşil kod adlı Mahmut
Yıldırım'ı çok iyi tanıdığını aktaran Kıskaç, "O dönem lakabı
Hacı değildi,
Yüzbaşı diye bilirdik biz. JİTEM merkezi Diyarbakır'dı. Elazığ Jandarma Tabur Komutanlığı altında
sorgu odaları vardı. Sorgulara Yeşil de katılırdı. Yeşil Zazaca bilirdi,
Kürtçe bilmezdi. Kürtçe bildiğim için soruşturmalara ben de katılırdım.
Buradaki sorgularda insanların tırnakları sökülür, saçları pense ile çekilirdi. Kanlar içerisinde kalırlardı. Mahmut Yıldırım ve öldürülen Binbaşı
Cem Ersever birlikte çalışırdı" dedi.
Kıskaç ayrıca Elazığ'da JİTEM binasının girişinde "Ne gördüysen, Ne duyduysan, ne olduysa, sen neysen hepsi burada kalsın" yazdığını ifade etti.
Bu ülkede 7 bin askerin şehit düştüğünü söyleyen
gizli tanık Kıskaç, "Ölenlerin içinde hiç topçu, popçu, zengin,
general çocuğu var mı? Ölüm sadece bize mi kader. Onlar
ölümü bize kader yapmışlar" ifadesini kullandı.
Tanığın bu sözleri üzerine
İşçi Partisi Genel Başkanı
Doğu Perinçek usule ilişkin söz almak istediğini söyledi. Mahkeme Başkanı Hasan
Hüseyin Özese, gizli tanığın ifadesinin bölünemeyeceğinin de usulde belirtildiğini söyleyerek
sanık Perinçek'e söz vermedi. Perinçek ise gizli tanığın anlattıklarının davayla bir ilgisi olmadığını belirterek, "Türk ordusuna
psikolojik savaş yapılıyor. Psikolojik savaş merkezi mi burası? Tanığın anlattıklarının suçla ilgisi yok" diyerek tepki gösterdi.
Hâkim Özese de "Mahkeme psikolojik harekât yapmaz" dedi.
Bu sözler üzerine gizli tanık Kıskaç ise "Ben bunları yaşarken sen orada değildin Doğu Perinçek" ifadelerini kullandı.
CİHAN