Meclis'te gazetecilerin sorularını cevaplayan
AK Parti Grup
Başkanvekili Mustafa
Elitaş,
Genelkurmay Başkanlığı'nın, ''bazı yazar, konuşmacı ve meslek kuruluşu temsilcilerinin, ifade özgürlüğünü istismar ederek, TSK'yı
tahrik etmeye çalıştıkları'' yönündeki açıklamasını değerlendirdi. Prensip olarak
Genelkurmay Başkanlığı'nın bu konuda açıklama yapmasını uygun bulmadığını belirten Elitaş, ''Ancak açıklamaya baktığımızda, bir köşe yazarının Genelkurmay Başkanlığı ile
generaller, paşalarla ilgili yaptığı değerlendirmeyi de tasvip etmiyorum.
Basın özgürlüğü,
hakaret etme özgürlüğünü içinde barındırmaz'' dedi.
Elitaş,
tutuklu milletvekillerinin durumuna ilişkin CHP'nin önerisi ile ilgili bir soru üzerine, konunun hukuki ve siyasi sonuçları olduğunu ifade etti. Elitaş, ''Hukuki sonuçları ile ilgili, medyadan takip ettiğimiz kadarıyla CHP'nin daha önce verdiği CMK 100. maddenin 4. fıkrası ile ilgili değişikliğin uygulanabilirliğinin kamu vicdanını rahatsız edeceği kanaati söz konusu. Eğer CHP'nin önerdiği
teklif diğer
siyasi partiler tarafından da imzalanırsa, yetkili kurullarımızla hem hukuki hem siyasi sonuçlarını değerlendirip ona göre karar veririz. Şu anda bizim AK Parti Grubu olarak fikirlerimizi beyan etmek yerine yetkili kurullarımızın kararını beklememiz gerekiyor'' diye konuştu.
Mustafa Elitaş, ''(
Kamu vicdanını rahatsız) ediyor derken, Karayılan'ın milletvekilliğinin önünün açılması gibi bir durum var mı?'' sorusu üzerine şunları söyledi:
''Şu anda eğer CMK 100. madde 4. fıkrada bir değişikliği, CHP'nin teklifini kabul ettiğimiz takdirde onun önünün açıldığı açık ve net. Çünkü milletvekilliği tutukluğu ile ilgili hüküm verilmemiş kişinin milletvekili
aday olma hakkı vardır.
Kandil ile
TBMM arasında bir koridor,
tünel açmasına fırsat verecek bir durumdur. 'Terör örgütünü yönetiyor' diye bir yargı kararı olmadan engellenmesi mümkün değil. Aday olup seçildiği takdirde yargılama süreci devam eder ama milletvekilliği de devam eder. Bunu vatandaşlarımızın da siyasi partilerimizin de çok iyi değerlendirmesi gerekiyor. Şehitlerimize sebebiyet veren, 40 binin üzerinde insanımızın ölümüne neden olan bir kişinin milletvekilliğinin önünün açılması ile ilgili konuda muhalefet partilerinin hassas davranmaları gerekiyor. Milletin değerlerine paralel
düzenlemelerin olması gerekiyor. Biz konuyu,
ülke değerlerini ön plana getirerek düşünmemiz gerekiyor. Ben bir milletvekili olarak CHP'nin teklifinin ve diğer siyasi partilerin olumlu gördüğü tavrın kamu vicdanını yaralayacağı kanaatindeyim.''
-''İpe un sermiyoruz''-
Elitaş, bir gazetecinin, ''
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, tutuklu milletvekillerinin durumu ile ilgili bir girişim başlattı ama partinizden bir
yanıt gelmiyor. Muhalefetin, 'İpe un seriyorlar' yönünde
eleştirisi var'' yönündeki sözleri üzerine şunları kaydetti:
''Sayın
Meclis Başkanı, samimi bir girişimde bulundu. Tutuklu milletvekilleri ile ilgili konu zaten
12 Haziran seçimlerinden önce biliniyordu. Kendilerinin bir öz eleştiri yapmaları gerekir. Biz eski
tartışma noktasında değiliz. İpe un seren de ipi geren de biz değiliz. İpi kendileri gerdiler, gerdikleri ipi şu anda 'AK Parti düzeltsin' diyorlar. Hukuku zorlayarak, kamu vicdanını rahatsız edecek şekilde... Terör örgütü üyelerinin milletvekili olma durumunu açacak bir düzenleme var. Burada basın mensupları, vatandaşlar ve siyasi partilerin içi rahat ise bu konuyu değerlendirelim.''
Elitaş, okullarda süt zehirlenmesi iddialarına ilişkin değerlendirmesinde, projenin hayvancılığı geliştirdiğini ve çocukların sütle gelişimini sağladığını ifade etti. Elitaş, ''Spesifik bazı olaylar ortaya çıktı. Bu konuyla ilgili
Tarım ve
Sağlık bakanlıkları araştırmalarını yapacak. Neticede eğer bir yanlışlık, bozukluk varsa bu konuyla ilgili en ağır cezayı verecekler. Böylesine güzel bir projeyi bazı olayların çerçevesinde, sonuçları alınmamış bir konuda durdurmak için yapılan faaliyetler doğru değil. Bu çerçevede süt bozuk olsa bile bu projenin durdurulmasına imkan vermememiz gerekir. Devam ettirmemiz gerekiyor. Varsa sorumlular da gerekli cezaları alırlar'' diye konuştu.
Elitaş, ''
Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre taş atan çocuklarla ilgili düzenlemeden sonra
terör eylemlerinde daha fazla ön plana çıkarıldığı'' yönündeki soruya, ''Biz o çocukların terör faaliyeti ile ilişkilendirilip hapishanede uzun süre kalmasının,
terör örgütünün elemanı olmasının yolunu açacağını ifade etmiştik. Ama bu konuda Emniyet Genel Müdürlüğü'nün açıklaması da önemlidir tabii. O konuda henüz bir değerlendirme yapmam şu anda söz konusu değil'' cevabını verdi.