Daha sonra,
senaryo olduğu anlaşılan kişi ve olaylar üzerinden irtica paranoyası köpürtüldü.
Sincan Belediyesi'nin düzenlediği
Kudüs Gecesi ve sonrasındaki olaylarla
tahrik ve tehlikenin tırmandığı anlatıldı.
Ardından Sincan'dan tankların yürümesi manşetleri süsledi. 28
Şubat'taki MGK toplatısı öncesi Cumhurbaşkanı Demirel'in
Başbakan Erbakan'ı uyaran "şok mektubu" ortaya çıktı.
MGK toplantısında askerin hükümet kanadına dayattığı kararlar gazeteler tarafından
muhtıra olarak değil "rejime ince ayar" gibi başlıklarla veriliyordu. Erbakan'ın kararları imzalamakta direnmesi ve Meclis'e
taşıma hamlesi karşısında görevi terk etme çağrıları yapıldı.
Erbakan, 5 günlük direnmenin ardından kararları imzaladı. Bu kez sırada kararların uygulamaya geçirilmesi vardı ve askeri cenah uygulamanın denetimini bizzat yapmaya kararlı görünüyordu.
Genelkurmay'ın 10 Haziran'da hakim ve savcılara verdiği brifingle yargı mensuplarına Refah Partisi'nin planlı irticai faaliyet içerisinde oldukları anlatılıyor ve Kapatma Davası'nın işaret fişeği atılmış oluyordu.
Refahyol hükümetinin sayılı günleri kalmıştı. Son
darbe, 11 Haziran'da Genelkurmay'da medya mensuplarına verilen brifingle vuruluyordu.
Asker, rejimi korumak için gerekirse silaha başvurabiliriz diyordu.
Sonunda baskılara dayanamayan Erbakan, 18 Haziran'da istifasını verdi ve Refahyol 1 yılını tamamlayamadan devrilmiş oldu.