Raporda, Dink'in öldürülmesine yönelik
silah temin edildiği şeklindeki açık ve net istihbarat,
Trabzon Jandarma Komutanlığı'nca işleme konulmadı deniliyor.
Habertürk gazetesinin haberine göre, "Devlet sırrı" olarak karartılan bölümde,
emniyet ve
jandarmaya yönelik suçlamalar yer alıyor ve
ihmalleri bulundukları halde kamu görevlilerinin yargı önüne çıkarılmadığı anlatılıyor.
İşte 649 sayfalık
raporun karartılan 6 sayfalık bölümü:
İSTİHBARAT TRABZONA VERİLMEDİ
Yasin Hayal tarafından,
Hrant Dink'e suikast düzenleneceği yönünde Yardımcı
İstihbarat Elemanı Erhan Tuncel'den alınan ve 15
Şubat 2006 tarihinde değerlendirmesi yapılan istihbari bilginin gereği için dönemin Trabzon
Emniyet Müdürlüğü görevlileri tarafından
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gönderildiği ancak olayın Jandarma Komutanlığı
yetki alanı olan Pelitli'de mukim kişilerle ilgili olmasına rağmen, alınan istihbaratın
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gönderilip Trabzon valiliği ve Trabzon Jandarma Komutanlığı'yla paylaşılmadığı görülmüştür.
SORUŞTURMA İÇİN YETERLİ
Özellikle cinayetin işlendiği dönende görevde olan emniyet personeliyle ilgili ihmal iddialarının
soruşturma/kovuşturma açılabilmesi açısından yeterli düzeyde ve ciddi olduğu değerlendirilmiştir.
İŞLEM YAPILMADI
Trabzon Jandarma Komutanlığı'na, Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nce edinilen istihbaratın benzerinin, daha net ve ayrıntılı olarak başka kaynaklardan intikal etmiş olduğu görülmüştür. Hrant Dink'in öldürülmesine yönelik olarak silah temin edildiği istihbaratına rağmen, bu istihbarat Trabzon Jandarma Komutanlığı'nca işleme konulmamış ve herhangi bir adli ya da idari birimle paylaşılamamıştır.
SAHTA RAPOR DÜZENLEDİLER
İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlileriyle ilgili olarak, İstanbul Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü'ndeki görevlilerin, Trabzon'dan gelen yazı üzerine istihbarat gereklerini yerine getirmedikleri, Yasin Hayal'ın ağabeyi Osman Hayal'ın çalıştığı yerde araştırma yapmadıkları halde yapılmış gibi gerçeğe aykırı tahkikat raporu düzenledikleri görülmüştür.
YARGI ÖNÜNE ÇIKARILMADILAR
Yazılan raporlarla ilgili kamu görevlilerinin ihmam şüphesinde makul ve yeterli delillerle ortaya konulduğu, ancak İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'nin kararıyla yargı önüne çıkarılamadıkları görülmüştür.