Buna göre, ideal çocuk bakıcısının, ''Türkçe'yi düzgün kullanma becerisine sahip olması'', ''çocukların Türkçe'yi doğru ve güzel konuşmasını sağlaması'', ''çocukları sevmesi, hoşgörülü, sabırlı ve dikkatli olması'' gerekiyor.
Çocuk bakıcılarının standartlarını belirleyen TSE, anne ve babaların özenle büyüttükleri çocuklarını, her sabah emanet ettikleri bakıcılarda, yeniliklere açık ve sorumluluk sahibi olmakla yaratıcılık gibi özellikler arıyor.
-''İletişim becerisine sahip bakıcı''-
TSE tarafından yayımlanan ''Çocuk
Bakıcısı'' el kitabına göre, ideal çocuk bakıcısının şu nitelikleri taşıması gerekiyor:
''-En az meslek liselerinin Çocuk Gelişimi ve Eğitimi bölümlerinden
mezun olmak ve en az 3 ay staj yapmak,
-Çocuk bakımı konusunda bilgi ve beceri sahibi olmak,
-Yeniliklere açık olmak,
-Çocukları sevmek,
-Hoşgörülü ve sabırlık olmak,
-Türkçe'yi düzgün kullanma becerisine sahip olmak,
-Sorumluluk sahibi ve dikkatli olmak,
-Çocuğun yaş ve
gelişim özelliklerini,
zeka ve dil gelişimini bilmek,
-Çocuğu sosyal hayata hazırlamayı bilmek,
-
Çocuk psikolojisi, çocuklara yaklaşım ve
öfke yönetimini bilmek,
-Çocuk hastalıkları ve alınabilecek ilk
yardım önlemlerini bilmek,
-Çocuklarla
iletişim kurma becerisine ve yaratıcılık yeteneğine sahip olmak,
-Çocukların hayal güçlerinin gelişimine yardımcı olmak,
-Çocukların bedensel, zihinsel duygusal ve sosyal yönden gelişmelerini
ve iyi alışkanlıklar kazanmalarını sağlamak,
-Çocuklar arasında çıkabilecek problemleri çözmek,
-Çocukların Türkçe'yi doğru ve güzel konuşmalarını sağlamak,
-Çocukları yaşama hazırlayıcı beceriler kazandırmak,
-Çocukların oyun, dinlenme, beslenme,
temizlik ve eğitim faaliyetleri ile ilgili
görevleri yerine getirmek. ''
-''Diksiyonu bozuk olana çocuk baktırmayın''-
Ankara Üniversitesi
Eğitim Fakültesi İlk
öğretim Bölümü
Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gelengül Haktanır, çocukların
model alarak öğrendiklerine işaret ederek, çocukların dil gelişimlerinin sağlıklı olabilmesi için dili en güzel şekilde konuşan kişilerin çocuğa bakması gerektiğini belirtti.
Aksanın
küçük yaşlarda kazanıldığına dikkati çeken Haktanır, Türkçe'yi farklı aksanla öğrenen bir çocuğun bunu ilerleyen yaşlarda değiştirmesinin zor olduğunu söyledi.
Haktanır,
yabancı bakıcı ya da şiveyle konuşan bir bakıcıyla büyüyen bir çocuğun konuşmasında telaffuz hatalarının belirgin olduğunu belirterek, ''Çocuk, uzun süre bir arada kaldığı kişinin konuşma tarzını, şivesini kapıyor. Bu nedenle Türkçe'yi doğru öğrenemeyebiliyor. Biz, çocuğun telaffuzu iyi olmayan birine bırakılmasını doğru bulmuyoruz. Diksiyonu bozuk olana çocuk baktırmayın'' dedi.
Çocuk gelişiminde kritik dönemler olduğuna dikkat çeken Haktanır, özellikle okul öncesi dönemin (0-6 yaş) önemini vurguladı. Haktanır, bu dönemde çocuğa sunulan olanakların doğru ve kaliteli olması gerektiğini kaydetti.