İşte Arslan'ın bugünkü köşe yazısının ilgili bölümü
Günlerdir tartıştığımız
Özel Yetkili Mahkemeler (ÖYM) ve
CMK 250. maddedeki değişiklikte artık sona gelindi. Kuvvetle muhtemel bugün AK Parti'nin
hukukçu kurmayları ve
Başbakanlık bürokratları yapacakları son toplantıyla pakete nihai şeklini verecekler.
Peki ne olacak?
Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağ dün Kanaltürk'te ifade etti. 'Kaldırmak dahil her türlü seçenek masada' dedi. Türkiye'deki dengeler açısından bu ifadenin anlamı 'Geniş bir çerçevede köklü değişiklikler geliyor' demektir.
Kulislere göre bugün son haline karar verilecek olan değişiklik paketi
TBMM Genel Kurulu'na inen 3.
Yargı Paketi'ne eklenecek. AK Parti'nin Meclis'teki çoğunluğu ve muhalefet partilerinin de dünden razı olduklarını düşünürsek bundan sonrakilerin sadece prosedür olacağını söylemek abartı olmaz.
Bu durumda aralarında Balyoz, KCK ve Ergenekon sanığı vekillerin de bulunduğu yüzlerce kişinin haftaya tahliye edilmesi kaçınılmaz olur.
Darbe ve
terör tehdidi bitti mi?
Açıkçası
Ankara kulislerinde ve TBMM koridorlarında dinlediklerimi anlamlandırmakta zorlanıyorum. Çünkü yapılmakta olan düzenlemeleri savunmak için 'Dünyada Özel Yetkili Mahkeme yok' ya da 'Ses kayıtları özel hayatın ihlalidir. Yayınlanması zaten
yasak. Biz cezayı artırdık' gibi argümanlar ifade ediliyor.
Birincisi Özel Yetkili Mahkemeler başta
Almanya olmak üzere birçok AB ülkesinde var. Hatta terör sorunu yaşamayan ülkelerde de var. Üstelik AİHM'den bugüne kadar ÖYM'lerle ilgili aleyhte karar da gelmedi. Yani TBMM görüşmeleri sırasında
evet oyu verip iş Ergenekon'a dayanınca 'Nerede var bu
mahkemelerden' diyen CHP'yi anlayabiliyorum ama AK Parti'nin söylemi düşündürücü.
Anlaşılamayan şeylerden birisi de şu:
Acaba bizim haberimiz yokken bu ülkede darbe tehdidi, cunta girişimleri, darbe hazırlıkları, uyuşturucu ve silah ticareti, bölücü terör ve organize suçlar bitti mi? Çünkü bütün bunlar varken ihtisas mahkemeleri olarak çalışan ÖYM'leri kaldırmaya ya da yetkilerini, çalışmalarını engelleyecek şekilde budamak kime ne kazandıracak?...
...Hem hukukçular hem de Türkiye'nin arınma sürecine kesintisiz
destek veren çevreler yeni anayasa yapmadan, demokrasinin tüm kurumlarıyla yerleşmeden
yargılamada yapılacak değişikliklerin hızını almış bir arabanın el frenini çekmekten başka bir şey olmayacağını ısrarla anlatıyorlar.