Çin Halk Cumhuriyeti'nde
Kuran-ı Kerim,
Arapça ve
Türkçe eğitim almak isteyen adaylar arasından seçilen öğrenciler, müftülüğe bağlı Sarıçam ilçesindeki Baklalı Yatılı Kuran Kursu'na getirildi.
Öğrencilere, önce
Milli Eğitim Bakanlığı'nda çalışan öğretmenler tarafından Türkçe eğitimi verilmeye başlandı.
Bir süre Türkçe eğitimi alan konuk öğrenciler, daha sonra temel Arapça, temel
dini bilgiler ve tecvitli
Kuran-ı Kerim okuma eğitimi almaya başladı.
İl Müftüsü Arif Gökce, yaptığı açıklamada, Çin Halk Cumhuriyeti'nin değişik eyaletlerinden gelerek
Adana'da eğitim ve
öğretim alan 18 öğrenci bulunduğunu söyledi.
Öğrencilerin Çin Halk Cumhuriyeti'ndeki eğitim alt yapısının yetersizliği sebebiyle
Türkiye'yi
tercih ettiklerini belirten Gökce, Türkiye'den Çin'e giden
sivil toplum kuruluşları temsilcileri kanalıyla Adana'ya getirilen öğrencilerin
Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Kuran kursunda eğitim aldığını ifade etti.
Başvuruda bulunan öğrenciler arasından seçilen kursiyerlerin öncelikle bir yıllık süre için Türkiye'de eğitim alacaklarını kaydeden Gökce, ''Eğitimlerini, hafızlıklarını ilerletmek isterlerse bu yavrularımızı üç yıla kadar burada
misafir edeceğiz. İlk etapta 20 öğrenci gelmişti, bunlardan ikisi havamıza, suyumuza alışamadı ve
ülkesine geri döndü. Önümüzdeki günlerde 17 öğrenci daha eğitim programına katılmak için gelecek. Adana'ya Kuran-ı Kerim başta olmak üzere Türkçe ve Arapça öğrenmek için gelecek öğrencilerin arasında 3 de
kız öğrenci bulunacak'' dedi.
-''İlmin vatanı yoktur''-
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın dünyanın dört bir yanından eğitim için öğrenci getirdiğini dile getiren Gökce, şöyle konuştu:
''Biz
Müslüman kardeşlerimizi bağrımıza basmış ve sahiplenmiş bulunuyoruz. Onlara en güzel şekilde maddi ve manevi
destek olacağız. İnşallah, bu yavrularımız Türkiye'de dini ilimlerdeki yetkinliklerini kazanarak, ülkelerine döndüklerinde din hizmetini sunabilme konusunda buradan aldıkları bilgilerini oradakilere aktarırlar. Bu sayede Çin Halk Cumhuriyeti ile Türkiye arasında manevi bir
köprü kurulmuş olacak. Arkadaşlarımızın bizden aldıklarına memnun olabildiklerini görebiliyoruz. Bu memnuniyetin sonuna kadar devam edeceği ümidini taşıyorum.''
Peygamber Efendimiz'in bir hadisinde ''İlim Çin'de de olsa gidip alınız'' dediğini hatırlatan Gökce, ''İlmin vatanı yoktur, Çin'de, Türkiye'de veya dünyanın neresinde olursa olsun biz Müslümanlar ilmi almalıyız. Peygamber Efendimiz'in hadisi, bu sefer Türkiye'de tecelli etti. Çin Halk Cumhuriyeti'nden öğrencilerin Türkiye'ye Kuran-ı Kerim öğrenmeye gelmesi, bir tekerrür olarak değerlendirilebilir. Biz Çin'e gidemedik, ama Çinli kardeşlerimiz buraya ilmi öğrenmeye geldiler. İnşallah bunun devamı da gelir. Bizim de Çin'den alacağımız varsa tereddüt etmeden gider Çin'den alırız'' diye konuştu.
-''Çin'e dönünce öğrencilere Kuran-ı Kerim öğretmek istiyoruz''-
Kursa katılırken Malik adını alan öğrenci de Çin'den Türkiye'ye Kuran-ı Kerim, Arapça ve Türkçe öğrenmek için geldiklerini belirterek, şunları söyledi:
''Burada yaklaşık iki buçuk ay kaldık. Bizi, Kuran-ı Kerim ve Türkçe öğrenmemiz için davet ettiniz. Türkçe çok güzel, biz seviyoruz. Türkiye çok güzel, Türkiye'yi de çok seviyoruz. Herkese kalpten çok teşekkür ederiz. Bize çok
yardım ediyorlar. İnşallah Türkiye ve Çin kardeş ülke olurlar. Burada üç yıl kalıp en iyi şekilde Kuran-ı Kerim okumayı öğrenmek istiyoruz. Çin'e dönünce de öğrencilere Kuran-ı Kerim öğretmek istiyoruz. Orada Kuran-ı Kerim bilmiyorlar.
Allah için öğreteceğiz''