CHP'li milletvekillerinin alınmamasıyla
tartışma yaratan Hatay'daki
Suriyeli mültecilerin kaldığı Apaydın Kampı'na Rus bir kadın gazetecinin sahte kimlikle girdiği ortaya çıktı.
Komsomolska Pravda gazetesi muhabiri Daria Aslamova, geçen temmuzda
muhalifler tarafından ‘Fatma' takma adıyla Türk polisinden gizlenerek
kampa alındı...
Vatan Gazetesi'nden İsmail Şahin'in haberine göre; ana muhalefet partisi CHP'nin vekilleri dört gün önce, Hatay'da bulunan Suriyeli askerler ve ailelerinin kaldığı Apaydın Kampı'na alınmadı. CHP'li vekiller kampın sorumlusu olan Suriyeli muhalif Abu Hüseyin Hiami tarafından buraya sokulmadı.
Başbakanlık Afet ve
Acil durum Yönetimi Başkanı Fuat
Oktay da kampa girilmesini Suriyeli asker kökenlilerin istemediğini açıklarken,
Dışişleri Bakanı
Ahmed Davutoğlu, “
Güvenlik unsuru olarak Türkiye'ye sığınanların özel muamele görmesi gayet normal” açıklamasında bulundu. Ancak aynı kampa Temmuz ayı sonunda Rus Komsomolska Pravda gazetesinin muhabiri Daria Aslamova “gizlice” sokuldu. Hem de kampın güvenliğinden sorumlu Türk polisinin ruhu bile duymadan.
KİCHENETTE BULUŞTULAR
Gazetenin “özel muhabiri” sıfatını taşıyan Daria, ilk olarak İstanbul'a geldi.
Burak Hassan isimli Suriyeli gazeteciyle Kichenette restoranda buluştu. Ardından Hatay'a geçen Rus gazeteciye yine Hassan isimli muhalif gazeteci eşlik eti. Burada kampta görevli olan ancak güvenlik nedeniyle ismi değiştirilen Leyla isimli tercüman da onlara katıldı. Leyla ve Hassan ilk olarak kampına girerek güvenlik durumunu inceledi. Ertesi gün Daria'ya
siyah bir
elbise ve beyaz başörtü takıldı. Büyük bir güneş gözlüğüyle de yüzü tamamen kapatıldı. Suriye hükümetine ait pasaport kendisine verildi.
ADIN FATMA
Hassan, “Senin adın Fatma. Unutma... 22 yaşındasın. Sadece ismini söyle,
ağaç gibi sessiz olmalısın yoksa hepimizi yakarsın” diye Daria'ya öğütler verdi. Rus gazeteciye ayrıca
Ramazan ayında oldukları için kesinlikle bir şey yeyip içmemesi gerektiği anlatıldı. Daria'nın “Ya üzerimi arayıp yakalanırsam” ne olacak endişesine Hassan, “Merak etme kampı koruyan Türk polisi kadınlara karşı çekingendir, hele Ramazan ayında hiç zorluk çıkartmaz” sözleriyle sakinleştirildi. Daria ve Suriyeli arkadaşları, Türk polisi tarafından korunan ve hiç bir gazetecinin alınmadığı Apaydın Kampı'na ertesi gün Hatay'dan yarım saatlik
yolculuk sonrasına ulaştı. Kampa girmek için tek sorun Daria'nın
fotoğraf makinesi ve ses
kayıt cihazıydı. Leyla kamerayı alarak bol pantolonunun içine gizledi. Daria da ses kayıt cihazını vücudunda bir yere gizlemeyi başardı. Kampın girişinde bulunan
kontrol noktasından geçişlerini “tıkır tıkır işleyen bir saat gibi” sözleriyle dile getiren Daria, “Kapıdaki görevliler çantamı kontrol etti. Bana
Arapça bir şeyler söyledi. Cevap vermedim. Bir daha tekrarladı ama yine
cevap vermedim. bu arada Hassan devreye girdi ve birkaç saniye sonra içerideydik. İmkansızı başardık” dizeleriyle anlattı.
KAMPTA 30'DAN FAZLA GENERAL KALIYOR
Suriye'de 15
Mart 2011 yılında hükümet karşıtı gösterilerle başlayan muhalif hareketi, Devlet Başkanı Beşar
Esad'ın silahla bastırmaya kalkması, Suriye ordusu içinde huzursuzluğa yol açmıştı.
Dera ve Hama'daki muhalif hareket güçlenince Suriye ordusundan kopmalar da başladı. Saf değiştiren askerler, Temmuz 2011'de Türkiye'ye sığınarak, buradan Türk ordusunun himayesinde direnişi kontrol etmeye başladı.
Özgür Suriye Ordusu'nun
komutanı olan
Albay Riyad El Esad ve şimdiye kadar Türkiye'ye sığınan 30'dan fazla
general, ailesiyle birlikte Apaydın Kampı'nda kalıyor. Özgür Suriye Ordusu, bu kampta Türk,
Amerikan ve
İngiliz istihbarat birimlerinden elde ettikleri bilgileri değerlendirerek Suriye topraklarında yapılacak
operasyonları bu kampta planlıyor. ABD ve diğer ülkelerden gelen
haberleşme araçları da bu kampta bulunuyor. El Esad batılı bir medya kurumuyla yaptığı görüşmeleri bu kamptaki çadırından gerçekleştiriyor. Kampa sadece Suriye ordusundan saf değiştiren askerler alınıyor.
İKİNCİ KOMUTAN ALBAY MALİK'LE KONUŞTU
Daria'yı kampta Özgür Suriye Ordusu'nun ikinci komutanı olan Albay Malik El-Kürdi karşıladı. Modern,
sivil kıyafetlerle Rus gazetecinin kaşısına çıkan El-Kürdi, “Hoşgeldin. Sen kampımıza gelen ilk Rus gazetecisin. Bu çok önemli. Rus halkına sesimizi duyurmak istiyoruz” şeklinde konuştu. Suriyeli komutan,
Başkent Şam'da Esad'ın en yakın 3 hükümet yetkilisinin hayatına mal olan saldırıları kendi imkanlarını ve suriye hükümetinin içinde bulunan muhalifleri kullanarak çok uzun bir planlama sonrasında gerçekleştirdiğini dile getirdi. Silahların çoğunun finansmanını Suriye diasporası tarafından karşıladığına dikkat çeken El-Kürdi, Suriye'ye yönelik çok büyük bir operasyon içinde olduklarını ifade ederek, “Esad'ı
Ağustos sonuna kadar devirmeyi umuyoruz” ifadelerini kullandı.
VATAN