İddiaya göre, daha önce iki düşük ve bir dış gebelikle karşılaşan Yeliz-Engin Sevinç çifti, dördüncü kez evlat sahibi olmayı denedi. Dördüncü denemeden sonra hamile kalan Yeliz Sevinç, normal giden hamileliğin 35. haftasında sancısı tutunca eşiyle birlikte soluğu
Sakarya'daki özel bir
hastanede aldı. Ancak
hastanenin yeni doğan yoğun bakımı tadilatta olduğu için
genç çifte tam teşekküllü bir
doğumevine gitmeleri söylendi. Bunun üzerine Sevinç çifti Sakarya Doğumevi'ne başvurdu. Ancak burada da yer olmayınca çift apar topar
İstanbul'a gelerek
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum B
ölümü'ne başvurdu.
10
Ağustos Cuma günü eşiyle birlikte hastaneye başvuran Yeliz Sevinç'e,
erken doğumu engellemek için
iğne yapılarak üç gün boyunca bebeğin erken doğması engellendi. Yapılan tetkikler sonucu genç kadının 14 Ağustos günü Sevinç'in
sezaryene alınmasına karar verildi. Ancak doğumhanede yer olmayınca genç kadın bir süre bekletildi. Bununla birlikte Yeliz Sevinç'in yatakta doğumu başladı. Odaya gelen hemşire ve ebeler, bebeğin ters geldiğini görünce bebeği çevirmek istedi. Ancak bunda başarılı olamayınca, kafası dışında tüm vücudu dışarıya çıkan bebeği, anneye kesikler atarak çıkartmaya çalıştılar. Bu sırada anneye atılan neşter minik Beren'in boynuna kadar ulaştı. Ardından odaya gelen doktorlar duruma müdahale etti. Dudağından boynuna kadar neşterle kesilen bebek yoğun bakıma alındı. Yoğun bakımda iki kez kalbi duran minik Beren üç saat sonra hayatını kaybetti.
Bebek sevinci yaşarken ölüm haberiyle sarsılan Yeliz-Engin Sevinç çifti savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Bebeğin cenazesi kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için
Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Cenazeyi almak için
Adli Tıp Kurumu'na gelen Engin Sevinç, “Çok üzgünüz. Sakarya'dan başladık buralara kadar geldik. En son Cerrahpaşa'ya geldik. Burada yaşadığımız olaylar bizi çok üzdü” dedi.
Cerrahpaşa'ya geçtiğimiz Cuma günü başvurduklarını anlatan Sevinç, “Hastanede birçok sorunla karşılaştık. İnanılmaz bir ilgisizlik var. Hocaların hiçbir ortada yok. Eşimin sancısı olmasına rağmen NTS'ye bağlandığında sancısı olmadığı söyleniyor. Ağrıları daha da arttığında doktorlara ve hemşirelere söylememize rağmen
serum takıldı. Sakarya'da doğumun başladığı söylendi. Erken doğum olması nedeniyle İstanbul'a geldik. Neden bekletildiğini biz de bilmiyoruz. Pazartesi günü ağrıları iyice arttı. Ona rağmen müdahale edilmedi. Hocalar büyük bir ilgisizlik içinde” diye konuştu.
Eşinin daha önce 2 kez düşük yaptığını ve bir kez de dış gebelikle karşılaştığını anlatan Sevinç, “Yaşayan bebeğimiz yok” dedi.
Öte yandan
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi, doğum sırasında neşterle kesilen bebeğin ölümüyle ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada olayın, annenin hayatını riske atmamak için yapılması gereken tıbbi manevralar sırasında yaşandığı belirtildi. Hastaneden yapılan açıklamada, Yeliz Sevinç'in erken doğum riski nedeniyle Adapazarı'nda iki hastane tarafından kabul edilemeyince 10 Ağustos Cuma günü saat 16.00 civarında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Doğum Anabilim Dalı'na yatırıldığı belirtilerek, “Enfeksiyon riski de olan hamileye sezaryen endikasyonu konarak ameliyathaneye alınmak üzere odasına müşahede için yatırılmıştır. Bu arada
enfeksiyon riski nedeniyle antibiyotik başlanmış, akciğer gelişimini sağlamak için kortikosterid verilmiştir. Ancak, doğum aniden başlamış ve ilk müdahale hasta odasında, daha sonra, bir alt kattaki daha uygun olan müdahale odasına alınarak girişimde bulunulmuştur. Bu arada rahim kasılması nedeniyle bebeğin boynu sıkışmış, bebeği kurtarmak için gereken tıbbi manevralar yapılmış ve epizyotomi gerçekleştirilmiştir. Annenin hayatını riske atmamak için yapılması gereken tıbbı manevralar sırasında bebeğin dudağında ve yanağında yırtık oluşmuş ve bebek bu şekilde doğurtulduktan sonra dudağı dikilmiş yoğun bakıma alınmış, ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştır” denildi. Normal doğum sırasında rutin olarak uygulanabilen epizyotominin bebeğin hayatını tehlikeye atmadığı gibi doğumu kolaylaştırıcı bir etkisi olduğu belirtilen açıklamada, “Epizyotomi ne annenin ne de bebeğin hayatını tehlikeye atmaz. Daha önce diğer hastaneler tarafından kabul edilmeyen hasta, en son başvuru yeri olarak Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Doğum Anabilim Dalı'na müracaat etmiştir. Her zaman en zor ve komplike hastalara
hizmet veren hastanemizde, en başından itibaren
aileye ve hasta yakınlarına durumun ciddiyeti anlatılmış ve aile bilgilendirilmiştir. Ancak hamilenin eşi
ihmal olduğu iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulunmuş ve
savcılık olaya müdahil olmuştur” ifadelerine yer verildi.
Sağlık Bakanlığı olayla ilgili
soruşturma başlattığını açıklandı.
İHA