Fethullah Gülen Hocaefendi, önceki gün iddialara cevap verirken, olayların 'temiz ve masum bir camiaya mal edilmeye çalışıldığına' dikkat çekmişti. Sarı-Lacivertli camianın önemli isimleri, işadamları ve sanatçılar da, suçlamaların anlamsızlığına dikkat çekerek Fenerbahçeli taraftarları sağduyuya davet etti. Kulübün eski başkanlarından Ali Şen, "Cemaat neden F.Bahçe'yi ele geçirme çabası içerisinde olsun" diye sorarken, "Beni buna asla ve asla kimse inandıramaz" ifadelerini kullandı. İşadamı ve eski Fenerbahçeli yönetici Cihan Kamer, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin hayatını toplumsal uzlaşmaya ayırmış bir insan olduğunu belirterek suçlamaların insaf ölçüsünü aştığını vurguladı. Futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma süreci, son dönemde bazı kesimlerce farklı noktalara çekildi. "Fenerbahçe ele geçirilmek isteniyor" söylemine sahip çıkar grupları, konuyu özellikle siyasallaştırmaya çalışıyor. Cemaati ve hükümeti hedef gösterenler, Sarı-Lacivertli taraftarları da kendi lehlerine kaosun içerisine çekmeye çalışıyor. Gerginliği tırmandırmaya uğraşanlar, olayı Ergenekon davasıyla da ilişkilendirmenin peşinde. 3 Temmuz 2011'de başlayan gözaltılar ve tutuklamaların ardından cemaat paranoyasına sahip olanlar, son günlerde seslerini daha yüksek perdeden çıkarıyor. Milyonlarca destekçisi olan Fenerbahçe'nin aklıselim futbolseverleri ve tanınmış simaları ise kargaşa ortamından yararlanmak isteyenlerin bulunduğuna inanıyor. Eski Fenerbahçe Kulübü Başkan Vekili Nihat Özdemir, insanları ayrıştırmanın ve çeşitli kategorilere ayırmanın dev bir kulübe yakışmayacağı fikrinde. "Cemaatle, Fenerbahçe'nin ne alakası olabilir?" diye soran Fenerbahçe'nin eski yöneticilerinden ve başkan adaylarından Şadan Kalkavan, meseleye 'meyve veren ağaç taşlanır' sözünün çok uyduğunu vurguluyor. Sarı Kanarya'nın efsane kaptanlarından Müjdat Yetkiner'e göre Galatasaray'ın şampiyonluğunu ilan ettiği Kadıköy'deki derbinin ardından şiddet görüntülerinde yer alanlar gerçek Fenerbahçeli değil. Türkiye'de yıllardır olmayan düşmanın arandığını vurgulayan Rixos Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince, "Birileri yine bunun tezgahı içinde." diyor. "Fenerbahçe laikliğin, cumhuriyetin kalesi." yönlendirmesiyle bütün işlerin cemaatin üzerine yıkılmaya çalışıldığına dikkati çeken deneyimli spor yazarı Ahmet Çakar, "Sağcısı, solcusu, laiki, muhafazakârı, dindarı ateisti her kulüpte birbirine eşit." ifadelerini kullanıyor. Fenerbahçeli sanatçılar da taraftarın yazılan senaryolara inanmaması gerektiğini kaydediyor. Metin Özülkü, söylenenleri 'kuru laf kalabalığı' olarak nitelendiriyor. Ercan Saatçi, "Birileri Fenerlileri bu senaryoya uyandırmalı." şeklinde konuşuyor. Halil Ergün, dünyaya mal olmuş bir hareketi bu tür tartışma ortamlarına çekmenin hoş olmadığını düşünüyor. Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) Başkanı Can Paker de tespitini soruyla yapıyor: "Cemaat Fenerbahçe'yi ele geçirse ne yapacak? Bu çok anlamsız." 'Cemaat, fener'i ele geçiriyor' iddiasına beni asla inandıramazlar. (Eski Fenerbahçe Başkanı Ali Şen): Şike davası kesinlikle siyasî değildir. Cemaatin Fenerbahçe'yi ele geçirme çabası içinde olduğuna da asla inanmıyorum. Bir defa, kim ne diyecekse açık açık söylemesi lazım. Cemaat olarak; Gülen Hoca'ya atfen söyleniyor değil mi? Asla katılmam. Ben kulüp başkanıyken, Fethullah Gülen Hoca'nın vermiş olduğu iftar davetlerine katılmıştım. Kendisini dinlemişliğim vardır; çok da güzel şeyler anlatmıştı. O kişilerin, cemaatin; neden Fenerbahçe Kulübü'nü ele geçirme çabaları olsun? Böyle bir şey olabilir mi? Beni buna asla ve asla, kimse inandıramaz. Bunlar sadece boş laf! Bu insanları böyle bir şey ile suçlamanın da ne kadar yersiz olduğuna inanıyorum. Bilenler çıksın; biz de öğrenmiş olalım. Olayları çıkaranlar Fenerbahçeli değil, bunların hepsi komplo. (Eski Fenerbahçe kaptanı Müjdat Yetkiner): Kadıköy'deki olayları çıkaranların Fenerbahçeli olduğuna inanmıyorum. Fenerbahçe formasını giyip olay çıkarmak istiyorlardı, onu da yaptılar. Bu tip olayları provokatörlerin yaptığını düşünüyorum. Bir cemaatin bir kulübü ele geçirmek isteyeceğine kesinlikle inanmıyorum. Fenerbahçe herkesin takımı. Kürt, Türk, Abaza, Çerkes vs., burada her kesimden insan var. Kişilere bu durumu bağlamak ahlaksızca bir durum. Ne Sayın Fethullah Gülen'in ne de Başbakan'ın ya da başka bir kimsenin Fenerbahçe'yi ele geçirmek gibi bir düşünceye sahip olduğuna inanmıyorum. Bunların hepsi bir komplo. Olayı cemaatin üzerine yıkmaya çalışmak kul hakkının gasbına girer. (Spor yorumcusu Ahmet Çakar): Aziz Yıldırım'ın şike operasyonunu başka taraflara çekmesini kaygıyla izliyorum. Özellikle "cemaat operasyonu" demesi hem büyük haksızlık hem de sosyolojik açıdan büyük tehlike. Kendisinin söylediği gibi Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş'ta sosyolojik yapı aynı. Sağcısı, solcusu, laiki, muhafazakârı, dindarı, ateisti her kulüpte birbirine eşit. Aziz Yıldırım'ın bunu söylemesi gelecek nesillere kötü bir miras bırakıyor. Zira "Fenerbahçe laikliğin, cumhuriyetin kalesi." denilip bütün bu işler, cemaatin üzerine yıkılmaya çalışılıyor. Bu hem kul hakkı yemektir hem de gelecek nesilleri olumsuz şekilde dizayn etmek, Fenerbahçe'den uzaklaştırmaktır. Ne ordu ne başka bir kurum ne bir siyasi parti ne cemaat, bir kulübü isteseler de eline geçiremez. Zira tüm kulüplerde yönetimleri seçen insanlar belli. Ayrıca yine Aziz Yıldırım'ın söylemine göre bu işi cemaat yaptıysa demek ki cemaatin elinde erk ve güç var. Polisi de yargıyı da istediği gibi organize edebiliyorlar. Amaç Fenerbahçe'yi ele geçirip Aziz Yıldırım'ı tasfiye etmekse Aziz Yıldırım'ın bin tane işi var. Kumpas oradan kurulur. Hem Aziz Yıldırım tasfiye olur hem de Fenerbahçe'yi karşısına almaz. Dolayısıyla Aziz Yıldırım hem kendini kurtarmak hem de Türkiye'de laik-muhafazakâr çatışmasından yararlanıp kendini aklamaya ve pozisyon almaya çalışıyor. 'Cemaat Fenerbahçe'yi ele geçirecek tezi' bana temelsiz geliyor. (TESEV Başkanı Can Paker): Fenerbahçe taraftarı orta sınıfın ağırlıkta olduğu bir grup. Marjinallik zaten bu kesimin içinde olan bir şey. Bu kesim her şeyi tutkuyla yapar. Bu taraftarlık için de böyle. Galatasaray taraftarı ya zengindir ya da daha az gelir grubuna hitap eder. Beşiktaş ve Fenerbahçe ise orta sınıfa hitap eden kulüpler ve bu yüzden daha tutucudur. Bu sebeple böyle davranabiliyorlar. Ancak ben, "Cemaat Fenerbahçe'yi ele geçirecek." iddialarını da anlamsız ve temeli olmayan bir görüş olarak değerlendiriyorum. Cemaat Fenerbahçe'yi ele geçirse ne yapacak? Cemaatin böyle bir çaba içinde olacağına ihtimal bile vermiyorum. Dünyaya mal olmuş bir hareketi bu tür tartışma ortamlarına çekmek hoş olmuyor. (Sinema sanatçısı Halil Ergün): Türkiye'de işin gerçeğini yakalama anlamında kafa yormadan, dikkatsizce birtakım yorumlar yapılıyor. "Cemaat Fenerbahçe'yi ele geçiriyor." görüşüne kesinlikle katılmıyorum. Burada şunu soruyorum: Peki cemaat Fenerbahçe'yi ele geçirecek de ne yapacak? Ayrıca bu ele geçirme lafı da hizmet hareketiyle yan yana getirilemeyecek bir söz. Ben bir takımın bu sözle anılmasını, "Bir yerde ele geçirmek sözü varsa orada bir şey var." demek anlamına geldiğini düşünüyorum. "Demek ki orada bir sorun var da ele geçirilmek isteniyor." şeklinde anlarım. Madem cemaat ele geçiriyor da neden Fenerbahçe yönetiminde cemaatten kimse yok? Yok böyle bir şey. Dünyaya mal olmuş bir hareketi bu tür tartışma ortamlarına çekmek hoş olmuyor. Türkiye'de yıllardır olmayan düşmanı aradık, birileri yine onun tezgâhı içinde. (Rixos Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince): "Birileri Fenerbahçe'yi ele geçirmek istiyor." iddiasıyla bu konunun gündeme getirilmesine anlam veremiyorum. Son derece haksız bir yaklaşım. Fenerlilerin arasında farklı dünya görüşü, farklı etnik kökenden, farklı dine mensup insanlar olabilir. Bu tartışmaları yersiz buluyorum. Bu ne Fenerbahçe'ye, ne topluma bir şey kazandırır. Fenerbahçe'yi kimlerin yöneteceğini 100 yıldır kongre üyeleri belirliyor. Ancak insanları kategorize ederek Fenerbahçeliliği bir noktaya çekmek doğru değil. Ben Fenerbahçe'yi fanatik derecesinde seven biriyim. Bu şu anlama gelmez; benim için bir spor kulübüdür, onun dışında nasıl yönetilir, kimler yönetir bunu belirleyecek insanlar var. Bunlar art niyetli kişilerin ortaya attığı mesnetsiz boş sözlerdir. Türkiye'de yıllardır olmayan düşmanı aradık, birileri yine onun tezgahı içinde. Aklın ve sağduyunun yeniden egemen olduğu, bu tür haksız ithamların aklı selim sahibi tüm Fenerbahçeliler tarafından kaale alınmadığı bir zemine geçebileceğimize inanıyorum. Hak hukuktan bahsedilirken yaşanan olaylar beni üzüyor. (Eski F.Bahçe Başkan Vekili Nihat Özdemir) Fenerbahçe'nin 20 milyondan fazla taraftarı var. İçlerinde cemaatten olanlar da var, olmayanlar da. Fenerbahçe'nin şampiyonluğu, başarısı için canı yürekten dua edenleri zan altında bırakmaya kimsenin hakkı yok. İnsanları ayrıştırmak, çeşitli kategorilere ayırmak Fenerbahçe gibi dev bir kulübe yakışmaz. Açıkçası böyle şeylerin ortaya atılması bile beni çok rahatsız ediyor. İş maalesef çığırından çıkacak hale geldi. Hak hukuktan bahsedilirken yargısız infazlar beni üzüyor. Fenerbahçe taraftarını bazı insanlar yönlendirmeye çalışıyor. Bazı provokatörler sıkıntılı süreçlerde devreye girerek, Fenerbahçe'yi cemaatin ele geçireceği şeklindeki iddialarla taraftarımızı yanlış düşüncelere sevk ediyor. Fenerbahçeliler sakın böyle düşüncelere kapılmasınlar. Kesinlikle böyle bir şey yok. Ancak belirttiğim gibi provokatörler olayları maalesef yanlış yönlere çekiyor. 15 senedir Fenerbahçe'nin içindeyim. İlk kez böyle şeyler görüyorum. Taraftarımızı ve tüm vatandaşları sağduyuya davet ediyorum. Herkes sakin olsun. Her şeye rağmen ısıran bir insana bile gül uzatmak erdemdir. Benim de hayat felsefem budur. Lütfen kimse kimseye cephe açmasın. Fenerbahçe'yi asıl cemaati hedef alan iddialar yıpratıyor. (Eski Fenerbahçe yöneticisi Şadan Kalkavan) Cemaatle, Fenerbahçe'nin ne alakası olabilir. Böyle bir şeyi nasıl ortaya atarlar gerçekten anlamıyorum. Galiba, 'meyve veren ağaç taşlanır' sözü bu meseleye çok uyuyor. Bazı insanlar bu tür şeyler ortaya atarak Fenerbahçe'yi yıpratıyor. Galiba yaptıklarının farkında da değiller. Bana göre, 'Cemaat, Fenerbahçe'yi ele geçiriyor.' sözü tamamen kulübü yıpratmak amacıyla uydurulmuş laftır. Artık insanlara futbolun barış ve kardeşlik olduğu anlatılmalı. Adı üstünde spor. Başarılı olanı alkışlayacaksın, başarısız olduğunda daha çok çalışacaksın. Olayları kimse başka yönlere çekmesin. Kargaşa ortamı, şike olayları, taraftarı bir tarafa çekme falan derken futboldan soğuduk. Maalesef birileri bu işleri karıştırmaktan da geri durmuyor. Söylenenler kuru laf kalabalığı. (Metin Özülkü Fenerbahçeli sanatçı) Yürütülen tartışmaların tamamen birer söylenti ve kuru laf kalabalığı olduğunu düşünüyorum. Gereksiz yere polemik oluşturularak konu başka yerlere çekilmek isteniyor. Bu her iki kesim için de geçerli. Bu konuyla ilgili yeterli bilgiye sahip olmayanlar bilerek işgüzarlık yapıyor. Hocaefendi'yi ve hizmeti seven milyonlarca Fenerbahçeli var. (Eski F.Bahçe Asbaşkanı Cihan Kamer) Hocaefendi yangına körükle gitmemek lazım diyor. Meseleye bu açıdan bakılmalı. Hocaefendi hayatını toplumsal uzlaşmaya adamış bir isim. Yapılanlar doğru değil. Fenerbahçe büyük bir camia. Her türlü siyasî partiye, dinî gruba gönül vermiş çok sayıda kişi var. 50-100 kişilik taraftar grubunun olaylara bakışı ve davranışı doğru değildir. Fenerbahçe'nin bütün tarafları hizmete karşı değildir. Hocaefendi'yi ve hizmeti seven milyonlarca Fenerbahçe taraftarı vardır. Bulunduğumuz durumu hoş karşılamıyorum. Kötü tezahürat ve çirkin hareketler nereye ve kime yapılırsa yapılsın bunu doğru bulmuyorum. Taraftar bu senaryoya inanmamalı. (Ercan Saatçi -Fenerbahçeli sanatçı) Böyle bir hesaplaşmanın ve yazılan senaryonun doğru olduğunu zannetmiyorum. Her iki tarafı da yıpratmak için yapıldığını düşünüyorum. Cemaatin bir gücü varsa zaten bu anlamda ülkede bir sürü şey yapardı. Ne cemaatin ne Fenerbahçe'nin böyle bir şeyin içinde olmaması gerekiyor. Fenerbahçe taraftarları da daha sağduyulu olmalı ve her senaryoya inanmadan takımlarını desteklemeli. Birileri Fenerbahçelileri bu senaryoya uyandırmalı.