Hakkari Dağlıca'ya bağlı Yeşiltaş Karakolu, geçtiğimiz Temmuz ayında gerçekleşen
PKK saldırısı sonucu verilen 8 şehit ile tekrar gündeme geldi. Burada
komutan olarak görev yapan Üsteğmen Çağlar Canbaz, 7
Ağustos 2007 tarihinde bölük
bölgesinin yakınında meydana gelen bir
patlama sonucu şehit olmuştu.
Bölgede 2007 yılında Tabur Komutanı olan Kurmay Yarbay
Onur Dirik, olaydan iki sene sonra açılan bir
dava sonrasında askeri
mahkeme tarafından yargılanmış, Üsteğmen Çağlar Canbaz'ın ölümüne sebep olduğu gerekçesiyle 2 yıl 11 ay
hapis cezasına çarptırılmıştı. Yarbay Dirik ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri'nden
ihraç edilmişti.
Dirik, soruşturma için verdiği kritik belgelerin dosyaya konulmadığını söylemiş ve yönlendirilmiş bir soruşturma yapıldığını iddia ederek, "Çağlar'ı öldüren mayın bir terörist mayını değildi" ifadelerini kullanmıştı.
İTÜ: OLAY YERİ İNCELEMESİNDE ÖNEMLİ EKSİKLİKLER VAR
Yarbay
Onur Dirik, dava boyunca bilirkişi
heyetinin oluşturulmaması üzerine
İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Metalurji Fakültesi Dekanlığı'ndan
patlayıcının gerçek niteliğinin tespit edilmesi için
teknik görüş
raporu tanzim edilmesini istedi. Bu talep üzerine dekanlık, Prof. Dr. Dursun Ali Şaşmaz, Doç. Dr. Levent
Trabzon, Dr. Hikmet İskender'in yer aldığı bilirkişi heyeti oluşturdu. Heyet, dava dosyasında bulunun tüm belgeleri inceleyerek kapsamlı bir rapor hazırladı. Bilirkişi heyetinin hazırladığı raporda "Dosya kapsamında patlayıcının niteliğinin tespit edilmesine yönelik herhangi bir çalışma yapılmadığı, gerek
kimyasal analizler, gerekse patolojik tespitler açısından herhangi bir bulguya rastlanılmadığı,
olay yeri incelemesinde önemli eksiklikler bulunduğu görülmüştür" ifadesine yer verildi.
'ÜSTEĞMEN CANBAZ'I ÖLDÜREN PATLAYICI ANTİ TANK MAYINI'
Bilirkişi heyeti, Üsteğmen Çağlar Canbaz'ın
şehit olmasına sebep olan patlayıcının, anti tank mayını olduğu sonucuna vardı. Bilirkişi heyetinin raporunda, şöyle denildi: "Dosya kapsamında edinilen bilgilerden ve yarı ampirik yöntemlerle yapılan hesaplamalardan, böyle bir tahribata yol açabilecek özellikteki patlayıcının; yerleştirildiği bölge, taşınabilirliği, fiziksel boyutları ve irtibatlandırılan patlatma düzeneği de göz önüne alınırsa; mekanik düzenekli M15, M19, TM-57, ATM-72 benzeri bir anti tank mayını olabileceği, ayrıca sinyal kesici cihazların etki mesafesinin de 1-2 kilometre civarında olduğu düşünülürse, söz konusu mayına
fünye yerleştirilip kablolu basma tertibatı eklenmesi suretiyle uzaktan patlatılabilecek şekilde modifiye edildiği anlaşılmaktadır.
Meydana gelen hasara yol açabilecek güçte bir patlayıcının kodları verilen özellikte bir anti tank mayını olabileceği anlaşılmıştır."
Hukukçulara göre İTÜ'nün verdiği bu rapor,
patlayıcının terör örgütüne ait bir mayın olmadığını gösteriyor. Çünkü örgüt
yurt içinde el yapımı patlayıcıları
tercih ediyor, anti tank mayını kullanmıyor.
JANDARMA KRİMİNAL İNCELEME TERÖRİST MAYINI DEMİŞTİ
Mayının patladığı bölgeden alınan
toprak örneklerini inceleyen Jandarma Kriminal Dairesi, Üsteğmen Canbaz'ın şehit olmasına sebep olan söz konusu
patlayıcının cinsinin ne olduğunu tespit edememiş, teröristler tarafından döşendiğini belirtmişti.
CİHAN