Büyükanıt'a 27
Nisan e-
bildirisi soruldu.
Başbakan'ı şahit gösteren Büyükanıt, ''E-bildiri
muhtıra değildi. Bu,
laiklik hassasiyetini ortaya koyan bir metindir'' dedi.
Genelkurmay Eski Başkanı
emekli or
general Yaşar Büyükanıt,
TBMM Darbeleri
Araştırma Komisyonuna ifade vermek için
Dolmabahçe Sarayı'na geldi. Gazetecilerin beklediği ön kapı yerine arka kapıdan giriş yapan Büyükanıt, saat tam 11:00'de Komisyon'un karşısına çıktı.
Toplantının başında basın mensuplarının kısa süre görüntü almasına izin verilirken, masanın oturma düzeninde, Komisyon Başkanı Nimet Baş'ın, emekli
Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın karşısında yer aldığı görüldü.
Büyükanıt'ın yanında üyelerin fotoğraflarının bulunduğu bir liste, Genelkurmay Emir Subaylığı tarafından hazırlanan bir
dosya ile kapağında kendi üniformalı fotoğrafının bulunduğu bir kitapla gelmesi dikkat çekti. Komisyon'un bilgisine başvurduğu isimlerle ilgili toplantıları muhabirlerin izlemesi serbestken, Büyükanıt'ın katıldığı toplantı tamamen basına kapatıldı.
O GÖRÜŞME DE SORULACAK
Komisyon üyesi BDP
İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Dolmabahçe Sarayı'na gelişinde gazetecilerin sorularını cevapladı
Önder, bir gazetecinin, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Yaşar Büyükanıt ile 5 yıl önce Dolmabahçe'de bir görüşmesi olmuştu. Yaşar Büyükanıt, 5 yıl aradan sonra yine Dolmabahçe'ye geliyor. Büyükanıt'a, o görüşmeyi soracak mısınız?'' sorusu üzerine, ''O görüşme sorulur tabii ki. Çünkü ısrarla üzeri örtülen ve açıklama tarihi olarak '
kıyamet günü' gösterilen bir şey. Halktan saklayacak hiç bir şey olmayacağını düşünüyorum. Onun için bu görüşme sorulur. Başka şeyler de sorulur. Yaşar Büyükanıt, bir dönemin sorumluluğunu üstlenmiş'' diye konuştu.
''27
Mayıs bildirisini soracak mısınız?'' sorusu üzerine Önder, bu soruyu da soracağını ifade etti.
Komisyon üyesi
Sırrı Süreyya Önder, o döneme dair neleri merak ettiği yönündeki soruya şu yanıtı verdi:
''Kandil'e sefer eylemi histerisine kapılmıştı. Gittiler, üçüncü gün apar topar geri döndüler. Onu soracağım çünkü onunla ilgili şöyle bir spekülasyon var; o harekatın gerektirdiğinden çok daha fazla, neredeyse Türk Silahlı Kuvvetleri'nin önemli bir general kadrosu, o harekata katılmış görünüyor. Bunlar emekliliklerinde savaş tazminatı olarak kendilerine rücu ediyormuş. Bunun aslı var mı? Kaç general katıldı? Niye bu kadar 'gidelim, sefer eyleyelim' dediniz? Bunları soracağım ve daha bir çok şeyi...''