Daha önce Keldani Katolik Kilisesi'ne bağlı Süryaniler tarafından kullanılan Kuzeydoğu Aramice veya Süryanice ailesine üye Hertevin dilinin, Süryanilerin Avrupa'ya göç etmeleri nedeniyle yok olmaya yüz tuttu. Ekindüzü köyünde ise dili sadece 4 kişi akıcı şekilde konuşurken, köylüler, dili konuşabilenlerin sayısının oldukça azaldığını belirtiyorlar.
Hertevin dilinin kullanıldığı Ekindüzü köyünden ayrılan ve
Siirt'te yaşayan
emekli öğretmen
Bayram Kızılay, yaptığı açıklamada, Hertevin dilinin köyünde yaşayan Keldani Katolik Kilisesi'ne bağlı Süryaniler tarafından konuşulduğunu, Süryanilerin herhangi bir gelir kaynağı olmadığı için son 15 yıla kadar Mersin'e ardından da kimisinin kaçak kimisinin de yasal yollarla Avrupa'ya göç ettiğini söyledi.
Göç eden köylülerle zaman zaman telefonlaştıklarını ifade eden Kızılay, şöyle konuştu:
''Köyümüzde en son bir
papaz vardı, o papazda Mersin'e göç etmişti. Papaz yılda bir gün gelir yeni doğan çocukları vaftiz edip giderdi. O Hertevin dilini anadili olarak kullanan köyümüze gelen son kişiydi. Daha sonra kendisinden haber alamadık. Köyümüzde şu anda Hertevin dilini kullanan birkaç köylü var, ama onlarda artık bu dili kendi aralarında şakalaşmak maksadı ile kullanıyorlar. Bu dili araştırmak üzere 1986 yıllında
Almanya'dan bir
bilim adamı köyümüze geldi. Bir köylüyü alıp Siirt'teki bir otelde 1 hafta boyunca konaklayıp Hertevin dili ile ilgili köylünün tüm bildiklerini kameraya çekip gitmişti.''
Ekindüzü köyünde oturan
Nevzat Kızılay ise daha önce dili köyde yaşayan yaklaşık 50 ailenin konuştuğunu ancak, şimdi akıcı olarak sadece 4 kişinin konuşabildiğini söyledi.
''Yeni nesil bu dili öğrenemiyor''
Konuştukları dilin yazılı bir dil olmadığını anlatan Kızılay, ''Çocukluğumuzda köyümüzde gayrı Müslimler vardı. Bu dili onlar konuşuyordu. Bizde onlardan öğrendik. Bu dili bizim köyümüzden başka yerde konuşan yok.
Çevre köylerde de gayrı Müslimler vardı. Ancak onlarda bu dili bilmiyorlardı. Yalnız bizim köyümüzde konuşuluyordu. Geçmiş yıllarda yaklaşık 50-60 evde bu dil konuşuluyordu. Konuşanların Avrupa'ya gitmesiyle dili konuşanların sayısı azaldı. Şu anda bu dili bilenlerin ve konuşabilenlerin sayısı birkaç kişiye düştü. Benimle birlikte bu dili iyi konuşan birkaç arkadaşım var. 5-6 kişiyi geçmez. Geçen yıl Paris'e gittim. Oradaki köylülerimizle dili konuştum'' dedi.
Hertevin'i iyi bilen köylülerden Ramazan Kadri Selvitepe de bu dili kendilerinden sonra konuşacak kimse olmadığını söyledi.
Köy Muhtarı Ramazan Kızılay da dilin artık unutulmaya başladığını ve köyde dili bilen çok az sayıda kişi kaldığını belirtti. Kızılay, ''Bende bu dili bilmiyorum. Yeni nesil bu dili öğrenemiyor. Kendi aralarında konuştuklarında onlardan hiçbir şey anlamıyoruz'' şeklinde konuştu.
Köylüler, dili unutmamak için sık sık kendi aralarında sohbet ettiklerini kaydetti.
Hertevin dili
UNESCO'nun 21
Şubat Dünya Anadili günü nedeni ile yayımladığı ''Tehlike Altındaki Diller Atlası''na göre, Türkiye'de 15 dilin
tehlike altında olduğu belirtilmişti.
Atlasta, 200 dilin son üç kuşakta, 60-70 yıllık bir süreçte kaybolduğunu, 538'inin kaybolmak üzere olduğunu, 502'sinin ciddi tehlike altında, 623'ünün tehlike altında ve 607'sinin ise hassas durumda olduğu vurgulanmıştı.
Tehlike altındaki diller atlasına göre üç dil, Ubıhça, Mlahso ve
Kapadokya Yunancası kaybolmuş, Çerkez dilleri ve Zazaca 'güvensiz', 7 dil 'kesinlikle', 3 dil 'ciddi anlamda', 'Hertevin' dili ise 'son derece' tehlike altında olduğu açıklanmıştı.
Çeşitli kaynaklara göre, 1960'lı yıllara kadar Siirt civarında yaşayan bin kadar kişi tarafından konuşulan dilin ilk kez 1970 yılında Alman Dilbilimci Otto Jastrow tarafından keşfedildiği, Jastrow'un, 1986 tekrar bölgeye gidip akademik araştırma yaptığı belirtiliyor.
Hertevin dilinde bazı kelimelerin Türkçe karşılıkları
Hertevin dilinde bazı kelimelerin Türkçe karşılıkları ise şöyle:
Hoş geldiniz –Şemattelhat,
Ekmek- Lahmo,
Et- Bisra,
Nasılsın?- Meamet ?
Baba- Barteye,
Anne- Dahet,
Peynir– Gofta,
Su– Mayye,
Kardeş- Ebri,
Yoğurt– Duve,
Köy- Beti,
Yumurta- Bei,
Yağ- Lehm,
Nereye gidiyorsun? Beka pozzıt?
Nasılsın?- Meuden?
Eşek- Hımar,
Koyun- Kınyana