Albay Kazım
Çillioğlu'nun
ölümüyle ilgili
soruşturma önemli bir aşamaya geldi. Bilirkişi
heyeti, elde edilen deliller ve Çillioğlu'nun mezarından çıkarılan kemikler üzerinde yaptığı incelemeyi tamamladı.
Savcılığa sunulan 62 sayfalık
raporda çarpıcı tespitler var: "Olay
intihar değil,
cinayet. Albay, öldürülmeden önce
darp edildi."
Tunceli Jandarma
Alay Komutanlığı yaparken, 1994'te lojmanında ölü bulunan
Kazım Çillioğlu ile ilgili soruşturmada çok önemli bilgiler gündeme geliyor. 17 yıl sonra mezarı açılarak
otopsi yapılan Çillioğlu'yla ilgili bulgular, cinayet iddialarının haklılığını ortaya koydu.
Malatya Özel Yetkili
Cumhuriyet Başsavcı Vekili Özden Doğan'ın yürüttüğü soruşturma kapsamında oluşturulan bilirkişi heyeti de raporunu bu yönde verdi. Elde edilen deliller,
olay yerinde çekilen fotoğraflar ve Kazım Çillioğlu'nun mezarından çıkarılan kemikler üzerinde yaptıkları incelemeyi tamamlayan heyet, Çillioğlu'nun ölümü için "intihar değil, cinayet" tespitinde bulundu. Savcılığa sunulan 62 sayfalık raporda, albayın önce dövüldüğü ardından öldürüldüğü vurgulandı. Olay yeri fotoğraflarında açıkça görülen
merhum albayın dudaklarındaki kan izlerini dikkate alan bilirkişi heyeti, albayın ölmeden önce darp edildiği kanaatine varıldığını rapora ekledi. Albayın oğlu Gökhan Çillioğlu, "Baştan beri söylediklerimizi doğrular nitelikte bir rapor." değerlendirmesinde bulundu. Kazım Çillioğlu ile ilgili soruşturma, oğlunun müracaatı üzerine başlamıştı. Savcı, Düzce'deki mezarın açılmasına karar verirken,
Adli Tıp incelemesinde albayın saçında
arsenik,
kürek kemiğinde kurşun deliği, kaburgalarında kırık tespit edilmişti. İntihar notu olduğu ileri sürülen kâğıttaki imzanın da sahte olduğu belirlenmişti. Soruşturma sürecinde, Malatya 3. Ağır
Ceza Mahkemesi, '
Yeşil' kod adlı Mahmut
Yıldırım ile 'Bozo' kod adlı Yusuf Geyik hakkında
tutuklama kararı çıkarmıştı. İki isim halen kırmızı bültenle aranıyor.
Bilirkişinin 62 sayfalık rapor hazırladığını belirten merhum Albay'ın oğlu Gökhan Çillioğlu, olay yeri fotoğrafları ile 9 Haziran 2011'de mezarın yeniden açılması ile çıkartılan Çillioğlu'nun kemikleri üzerinde yapılan
analiz sonuçlarına göre hazırlanan raporda babasının ölümünün intihar değil, cinayet olduğu şeklinde tespitler yapıldığını ifade etti. Olay yeri fotoğraflarında,
halı üzerinde kan izleri gözlenmiş, Çillioğlu'nun öldürüldükten sonra sürüklendiği iddia edilmişti. Bilirkişi heyeti, olay yeri fotoğraflarında da açıkça görülen, merhum albayın dudaklarında kan izlerini dikkate alarak Çillioğlu'nun ölmeden önce darp edildiği kanaatine varıldığını da rapora ekledi. Heyet tarafından hazırlanan raporun Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'na ulaştırıldığını belirten Çillioğlu, "Baştan beri söylediklerimizi doğrular nitelikte bir rapor." dedi.
Albay Kazım Çillioğlu'nun otopsi raporunun incelenmesi üzerine kesin ölüm sebebinin belirlenebilmesi için Düzce'de bulunan mezarının açılmasına karar verilmişti. Geçtiğimiz yıl haziran ayında açılan mezardan alınan örnekleri inceleyen
Adli Tıp Kurumu, hazırladığı raporu geçtiğimiz günlerde soruşturmanın yürütüldüğü Malatya Özel Yetkili Savcılığı'na göndermiş ve raporda Albay Kazım Çillioğlu'nun saç köklerinde arsenik, kürek kemiğinde kurşun ve kaburgasında kırık olduğu tespitinde bulunmuştu. Savcılığın talebi üzerine Malatya 3.
Ağır Ceza Mahkemesi 'Yeşil' kod adlı
Mahmut Yıldırım ile 'Bozo' kod adlı Yusuf Geyik hakkında tutuklama, kırmızı bültenle
arama kararı çıkartıldı. Olayın ardından hazırlanan olay yeri tespit tutanağı ile dış otopsi raporlarında da birçok çelişki ortaya çıkmıştı. İlk olarak Çillioğlu'nun intihar ettiği silahın
seri numarasının (diğer tüm ayrıntılar incelikle yazılmasına rağmen) tutanakta yer almadığı gün yüzüne çıktı.
İNTİHAR NOTU DA SAHTE ÇIKMIŞTI
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (
HSYK), Çillioğlu'nun oğlu Gökhan Çillioğlu'nun, Savcı Mehmet Taştan'ın 'tutanağa işlem saatini yazmadığı,
parmak izi ve
doku örnekleri gibi delilleri toplamadığı, ölü muayene ve otopsi işlemi sırasında kurşun giriş ve çıkış yerlerini tam olarak
tarif etmediği ve olaydan bir gün sonra
görevsizlik kararı vererek dosyayı 8.
Kolordu Komutanlığı
Askerî Savcılığı'na gönderdiği' yönündeki iddiaları üzerine halen
Ankara cumhuriyet savcısı olarak görev yapan Taştan hakkında inceleme başlattı. Kazım Çillioğlu ile birlikte Çillioğlu'nun intihar notu olduğu iddia edilen kâğıttaki imzanın da yapılan kriminal inceleme sonunda sahte olduğu belirlendi.
1991-1994 arası,
Jandarma Genel Komutanlığı açısından karanlık yıllar olarak tarihe geçti. Dönemin
Jandarma Genel Komutanı Eşref
Bitlis ve ekibinden birçok isim
şüpheli şekilde öldü ya da öldürüldü. Ankara'da 17 Ocak 1993'te uçağının düşmesi sonucu hayatını kaybeden
Orgeneral Eşref Bitlis'in ardından,
Bahtiyar Aydın ve
Rıdvan Özden suikasta
kurban giderken Kazım Çillioğlu 3
Şubat 1994'te evinde ölü bulunmuştu.