Hasip
Kaplan, Meclis'te,
BDP Grup
Başkanvekili Pervin Buldan ile düzenlediği basın toplantısında, 23
Nisan'ın bu yıl da ''
demokrasi ve özgürlüklerin yerleşmediği, Türkiye'nin çoğulcu yeni bir anayasaya kavuşmadığı, demokratik
siyaset kanallarının açılmadığı,
halk iradesinin kelepçelendiği, anadil yasağının kalkmadığı, çocuklara yönelik işkence,
taciz,
tecavüz,
gözaltı tutuklama gibi insanlık dışı uygulamaların artarak devam ettiği bir atmosferde karşılandığını'' iddia etti.
''Demokratikleşmeden
Kürt sorununa, sosyal adaletten kalkınmaya varıncaya kadar siyasal,
ekonomik ve toplumsal alanda önemli sorunlarla karşı karşıya bulunulan bir ortamda
23 Nisan'ı ne milli egemenlik adına ne de çocuk bayramı tadında kutlayabilmenin olanağı ne yazık ki bulunmamaktadır'' ifadesini kullanan Kaplan, şunları söyledi:
''Bu parlamentonun duvarında '
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diye yazar ama bu parlamentonun 8 üyesi bugün halen cezaevinde
tutuklu. Seçilmişleri tutuklattırarak halk iradesini hiçe sayan bir
iktidar zihniyetinin yarattığı bu tablo, Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözünün sadece duvarlarda asılı kaldığı bir ülkenin, Türkiye'nin tablosudur. Bu tablo karşısında halk iradesinin özgür olduğu söylenebilir mi? Ne yazık Türkiye'de egemenlik, sayısal çoğunluğu elinde bulunduran AKP iktidarına ve onun emrindeki
vesayet kurumlarına aittir.''
Kaplan, daha önce ki yıllarda 23 Nisan etkinliklerine katıldıklarını anımsatarak, ''Tavrımız Meclis'e değil egemenlik iradesini yok sayan iktidara karşı'' dedi. Kaplan, bir soru üzerine,
akşam resepsiyona da katılmayacaklarını bildirdi.
"RENKLİ GÖSTERİLER GERÇEKLERİ GİZLEYEMEZ"
Buldan da 23 Nisan ile ilgili renkli görüntülerin bir ''yanılsama olduğunu'' savundu. ''Uludere'de ölen 19 çocuğun, cezaevlerinde 2 bin 821 çocuğun adı bu 23 Nisan'da yok. Sokaklarda sürüklenen, kolu kırılan, dipçikle öldüresiye dövülen, gaz bombalarına maruz kalan, katilleri
beraat ettirilen çocukların adı bu 23 Nisan'da yok'' diyen Buldan, şu ifadeleri kullandı:
''Bu çocuklar, bu ülkenin gerçekleridir. Renkli
gösteriler, renkli
kutlamalar bu gerçekleri gizleyemez, üstünü örtemez. Biz bu gerçeklere dikkat çekmek için 23 Nisan resmi kutlamaları ve törenlerine katılmadık. Tutuklu bulunun milletvekilleri, belediye başkanları, seçilmiş temsilciler ve siyasetçiler derhal serbest bırakılmalı, örgütlenme-düşünce ve siyaset özgürlüğünü önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Halk iradesinin parlamentoda temsil edilmesini engelleyen anti-demokratik yüzde 10
seçim barajı kaldırılmalı.
Çocuklarımıza eşit fırsatlar sunulmalı, kendilerine özgür bir geleceği hazırlayabilecekleri imkanlar yaratılmalı, güvenli ve barışçıl bir ortam oluşturulmalı.''