Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun 'panik ve can havliyle demirlediği bölücülük limanında, siyasetine yeni bir cephe açmanın arayışına girdiğini' belirtti.
Bahçeli,
PKK tarafından kaçırılan
Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün serbest kaldıktan sonra dile getirdiği sorunlu ifadelerin,
CHP'ye bundan böyle nasıl bir ruh ve düşüncenin hâkim olacağını kanıtlaması bakımından son derece dikkat
çekici olduğunu kaydetti. Bahçeli, "PKK, CHP'ye yeni görev ve
ödev vermiş, beklentilerini sıralamış ve bu zamana kadarki uygulamalarından dolayı da memnuniyetini duyurmuştur" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun MHP'yi
hedef alan konuşmasının siyasi nezaket ve üslup açısından talihsiz ve tezyif edici ifadelerle dolu olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Meseleleri tersten okuyan, olayları
ucuz ve
uçuk bir değerlendirme sefaletiyle ele alan bir bakış açısı Sayın Kılıçdaroğlu'nun sözlerinde bir hayli etkili olmuştur. İbret verici siyasi curcuna ve patavatsızlıkla partimizin durduğu yeri, aldığı pozisyonu ve izlediği politikaları hakarete varan ölçülerde eleştirmek bir defa
Sayın Kılıçdaroğlu'nun sığ, sığıntı ve sakil zihniyetinin pişkinliğinden başka bir manaya gelmemiştir. Sayın Kılıçdaroğlu panik ve can havliyle demirlediği bölücülük limanında, çatırdayan siyasetine yeni bir cephe açmanın kaygı ve arayışına girmiştir. PKK-BDP-AKP arasına sıkışıp kaldığından, MHP karşıtlığıyla nefes almaya ve kendisine çıkış yolu bulmaya yönelmiştir" dedi.
"BOYUNDAN VE BİRİKİMİNDEN BÜYÜK SÖZLERİN ALTINA İMZA ATARAK ÇUVALLADI"
MHP'nin
tercih ettiği milli ve mantıki politikaları
iktidar yanaşmalığı olarak değersizleştirmeye çalışan
Kılıçdaroğlu'nun 'boyundan ve birikiminden' büyük sözlerin altına imza atarak 'çuvalladığını' öne süren Bahçeli, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Bu iftirayı partimize pervasızca yönelten anamuhalefet lideri, anlaşıldığı kadarıyla bölücülüğün yedeği ve stepnesi olduğunu nedense hatırına getirmemiştir. Yeni diye takdimi yapılan CHP'nin, sözde
Kürt sorunu kapsamında AKP'nin çekim alanına kapılarak sarmaş dolaş olması, kimin yanaşma veya kimin yalpalama içinde olduğunu esasen herkese göstermiştir. İktidarın ayağına giderek müştereken Türk milleti için tuzaklar kurulmasına heyecan ve iştahla katkı vermek bugüne kadar CHP'yi rahatsız etmemiştir. Kaldı ki bölücülüğün kulvarında soluk soluğa koşmak ve PKK önerilerinin elçiliğini görev kabul etmek yeni CHP'yi huzursuz yapmamıştır. BDP'nin peşine takılarak uydu olmak, AKP ardına düşerek kapı kulu haline gelmek CHP'ye gönül ve
destek veren herkesi derin hayal kırıklığına uğratmıştır."
"PKK'nın ve siyasi ayağı olan BDP'nin izinden yürüyerek Meclis'in olağanüstü toplanması için anormal bir mücadele gösteren CHP'nin TBMM'yi boykot edecek kadar ileri gittiği günlerin unutulmadığını" ifade eden Bahçeli, "AKP'nin
yıkım politikalarına yama ve bölücü
terör örgütünün
hain projelerine hami olmak, üstelik Türk milletinin parçalanması için ısmarlanan planlara himmet göstermek için siyasi varlığını ve mazisini inkar edenlerden partimizin alacağı ve göreceği hiçbir şey olmayacaktır. Yeni CHP tarafını ve tercihini yapmış; AKP-BDP ve PKK'ya kapılanmıştır. Bu itibarla, yıkım ortaklığına
gönüllü bir şekilde müracaat eden anamuhalefet partisi genel başkanının, partimize çamur atacağına kirlenen sicilini aklamaya çalışması ahlaken ve siyaseten daha makul bir yol olacaktır. Bilhassa PKK tarafından kaçırılan
Tunceli Milletvekili Sayın Hüseyin Aygün'ün serbest kaldıktan sonra dile getirdiği sorunlu ifadeler, CHP'ye bundan böyle nasıl bir ruh ve düşüncenin hâkim olacağını kanıtlaması bakımından son derece dikkat ve ilgi çekmiştir. Nitekim PKK, CHP'ye yeni görev ve ödev vermiş, beklentilerini sıralamış ve bu zamana kadarki uygulamalarından dolayı da memnuniyetini duyurmuştur" ifadelerini kullandı.
Bahçeli, açıklamasının sonunda, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na MHP'yi ağzına alırken bir kez daha düşünüp, öyle hareket etmesini önerdi.